"Bana ev hikayesinden söz açmayýn. Artýk benim oraya gideceðim yok!" Fuzuli, Leyla ile Mecnun |
![]() |
|
||||||||||
|
![]() Ýç karýþýklýðýn olduðu ülkelerde Amerikan karþýtlýðý yaptýðý düþünülen yöneticilerin, Avrupa ve Amerika'nýn kýþkýrtmalarýyla darbe yapýlmasý ya da doðrudan müdahaleleri sonucu yaþanan olaylara dendi "Arap baharý" Kuzey Afrika'nýn tamamý, Suriye, Irak, Yemen... Ortadoðu'daki iki ülkede bu bahar yaþanmadý; biri Ýran, diðeri Türkiye. Ýran sürekli Ruslarý arkalarýna alarak diþ gösterdi, Türkiye ise, danýþýklý dövüþ biçiminde isteneni yaparak ayakta kaldý. Eskilerin deyiþiyle "Hem aðlarým, hem giderim" hesabý. Türkiye'nin Arap baharý yaþamamasýnýn asýl nedeni ise, gerek Avrupa ülkeleri, gerekse Amerika'nýn Türkiye'yi depo olarak kullanmalarý. Afganistan, Pakistan, Hindistan, Irak, Suriye mültecilerini ülkede barýndýrýp Avrupa ve Amerika'ya geçmelerini engellemesiydi. Mülteci gruplarýn içinde en kalabalýk olaný Suriyelilerdi. Türk hükümeti bundan yararlanmanýn yollarýný aradý. Konu ülke çýkarý deðil de, iktidar çýkarý olunca mülteci barýndýrmak iktidarýn iþine geliyordu. Ülkedeki son seçim sonuçlarýna bakýldýðýnda kirli ve beceriksiz bir muhalefet seçim kaybetmek için her türlü çabayý göstermesine raðmen, baþabaþ giden seçim verilerinin iktidar lehine yaklaþýk %1,5 oranýndaki artýþ farký vatandaþlýk verilmiþ olan mültecilerden geldiði görülüyor. Bu oran devletin resmi kanallarý tarafýndan mültecilere verilen vatandaþlýkla ayný sayýda. Ben resmi rakamlarýn doðruluðuna itibar etmiyorum ve mültecilere verilen vatandaþlýk sayýsýnýn belirtilenin en az iki katý olduðunu düþünüyorum. Bu da bende seçimlere resmi yollarla karýþtýrýlan bir tür hile olduðu kanaatini uyandýrýyor. Muhalefetin iktidar beklentisi olmadýðý için bu konuyu açma ve gündeme getirme gibi bir dertleri de olmadý. Önümüzde yerel seçimler var. Muhalefetin güçlü olduðu kentlere bakýnca son yýllarda Suriyeli sayýsý oldukça artmýþ görünüyor. Ayný mantýðýn yerel seçimlerde de kullanýlacaðý, iktidarýn kaybettiði kentlerdeki yerel seçimleri yeniden kazanacaðý kanaatindeyim. Daha önceki yazýlarýmda da yer verdiðim gibi, Hatay ve Kilis belediye baþkanlarýnýn yaptýklarý açýklamalarda birçok kentte mülteci sayýlarý yerel halký geçecek durumda. Bu ülke için gerçek bir tehlike oluþtururken, iktidar için bulunmaz bir fýrsat. Vatandaþlýk verdiði her mülteci iktidar yanlýsý bir seçmene dönüþüyor. Gelecek yýllarda bir çok cephede savaþ verilerek kazanýlan bu topraklar, ya para karþýlýðý satýlarak, ya seçmen karþýlýðý vatandaþlýk verilerek kaybedilme durumunda. On ya da on beþ yýl sonra mülteciler kuracaklarý partileriyle ülke yönetimini ele geçirip, bizimle istedikleri gibi oynayacak ve belki de azýnlýk haklarýndan bile bizi mahrum edecekler. Bugün bu iktidarýn peþinde koþanlar, o gün bu iktidarý da bulamayacaklar. Kendi sýnýrlý ve aptal dünyalarý içine bizi de sýkýþtýrmaktalar. Ne kadar baðýrsak da saðýr rolü oynayan bu kiþilere sesimizi duyuramýyoruz. En büyük sýkýntýmýz da, iktidar yanlýsý politika üreten Türk görünümlü Josef Goebbels zihniyetli kiþiler. Bunlar ele geçirdikleri vicdansýz medya ile varlýklarýný sürdürdükçe, iktidar yanlýsý seçmeni de uyandýrmak mümkün deðil, medya önünde kýlýnan iki rekât namaz ve aldýklarý devlet sadakasý her þeyin üstünde ne yazýk ki. Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn "Batýlý ülkelerde kök saldýktan sonra zehirli bir sarmaþýk misali diðer toplumlara da yayýlan mültecilere yönelik nefret söylemlerini, Neonazi ideolojisini, Müslüman ve yabancý düþmanlýðýný reddediyoruz" biçiminde yaptýðý açýklamasý ile ülke genelinde uzun bir süre iktidar destekli mültecilerle hayli ciddi sorunlar yaþanacaðý meydanda. Bu korkunç boyutlu mülteci sorunun göz ardý edilmesi için iktidar özel çaba sarf ederek günübirlik eðitim, saðlýk ve ekonomik alanlarda suni gündem yaratýyor. Mülteci konusun gündemde kalmasý için çaba gösteren, imkânsýzlýklarý imkâna çevirmeye çalýþan tek politikacý görünürde Ümit Özdað. Son zamanlarda bu tehlikeyi görüp ortadan kaldýrmayý hedefleyen iktidar yanlýsý bazý çakallar, Ümit Özdað'ýn yabancý ajanlýðýndan dem vurup, kendi vatan hainliklerini kapatmaya çabalýyorlar. Bu tutum týpký Osmanlýcýlýk oynayýp, Atatürk ve cumhuriyet düþmanlýðý yapan fesli arsýz ve taifesine benziyor. Umudum yok, ama bir þeylerin düzelmesini temenni ediyorum. 23 Eylül 23 Gölcük
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
![]() | Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2023 | © Osman AKTAÞ, 2023
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |