Her devrim yokolup gidiyor ve peşinden yalnızca yeni bir bürokrasinin artıklarını bırakıyor. -Kafka |
|
||||||||||
|
Fırtına öncesi sessizlik, insanlar arasında bu deyimin bir öfke patlaması yaşanacağının hissedilmesi anından itibaren kullanılmaya başlanmasıdır. Sözünü etmekte olduğum fırtına öncesi sessizlik deyimi, bir şahsın bir diğer şahıs yahut gruba sinirlendiği zaman patlamaya hazır bir bomba halini aldığı anı anlattığı andan ibarettir. Söylemek istediğim; şahsın öfke kontrolünü kendi sağlayamaması halinde onu sakin bir duruma getirmek, bizim üzerimize düşen önemli bir vazifedir. Bize düşen görevi layıkı ile yapamadığımız takdirde zan altında kalacağımız, akılların bir köşesinde yer almalıdır. Bizler hiç düşünmeksizin her daim sözü edilen anlık sinirimize kapılır, etrafımızda bakmadan kırıp dökeriz, yanımızda ne bir dost kalır ne de bir akraba… Sebep ise sonunu hesap etmeden sarfetmekte olduğumuz cümlelerdir. Dillerde bir şarkı misali dolaşan fırtına öncesi sessizlik deyimi, hayatları enkaz haline getiren bu gereksizlikler yüzünden türemiştir. Hayatımızda kopan ve bir tekne misali alabora olmaktan kurtulmak da bizim elimizde olan göz ardı edilmemesi lazım gelen önemli gerçeklerdendir. İnsanlar arada kalmaktan korkup yakıp yıkanı sükunete davet etmeyip kenardan seyretmeyi tercih ettikleri için bu sözler dillerden dökülmektedir. İnsan yaşamında selin suya karışacağını gösteren manalı bir uyarı olduğu unutulmamalıdır. Bahsetmekte olduğum durum akıllardan çıkarıldığı takdirde, üzerinde yaşamakta olduğumuz dünya güneş ışığına hasret kalacaktır. Hayatımızın boş, işe yaramaz bir teneke halini almasını istemiyorsak; yapmamız gereken en önemli şey, öfke kontrolü olduğu bilincine varmaktır. Demem o ki; insanoğlu elinde tutmak isteyip de sahip olamadığı bütün güzelliklere öfkesi yüzünden veda etmiştir. Etrafımızda birilerinin zarara uğramasından üzüntü duyuyorsak her daim kalp kırmaktan, bize dost olan her kim olursa olsun yakıp yıkmaktan vazgeçmemiz gerekmektedir. Bilinmelidir ki hayatımızda yer alan kimseler, sözü geçen fırtına öncesi sessizliğin vermekte olduğu kayıplardan nasibini almıştır. Öfke insanoğlunun telafisi olmayan hatalar yapmasına sebep olmuş, gözlerini gülümsemeye hasret bırakmıştır. Eğer bir grup yahut bir şahıs öfkesini kontrol edemezse uçsuz bucaksız bir akıntıya kapılarak sürüklenip gideceği gerçeğini değiştirmez. İçimizde kopan fırtınanın etrafımıza vereceği zararı, ziyanı önlemek de yine biz insanların elindedir. Yanımızda yer alan şahısların üzerinde olumsuz etkiler bırakmakla ömrümüz boyunca kazançlı çıkmayacağımız aşikar. Onun için diyorum ki; bize güvenen, dostum diyen kimseler üzerinde öfkemizin vermekte olduğu kuvvetle baskı kurmanın bilincine varılmalıdır. Kontrolsüz kuvvet, insanoğlunun her daim karanlığa sürüklenmesinde en önemli faktörlerin başında yer almaktadır. Bir ömür sükunetle yolumuzda yürüyelim, keskin sirke misali küpümüzün delinmesinde rol oynamayalım. Çünkü öfke ile attığımız adımlarımız yüzünden çıkılması mümkün görülmeyen bir kuyunun dibinde kendimizi bulmamız an meselesidir. Bugünümüzün, yarınımızın daha doğrusu hayatımızın hüsran içerisinde geçmesini istemiyorsak sabrımızı her şeyin üzerinde tutmamız icap etmektedir. Benim insanlara bulunmaktan kaçınmadığım en önemli tavsiyem:Öncesinde sessizliğin yer aldığı fırtınadan hiç düşünmeksizin kaçıp kurtulmalarıdır. Kontrolsüz davranışlar sergilemeye devam edersek yaşamımıza yön verdiğine inandığımız doğrularımızı yanlışlarımızın arasında kaybolmaktan kurtarmamız, imkansız bir hal alacaktır.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hüseyin İbiş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |