Düşmekten yükselme doğar. -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
Yusuf Tekin önceki bakanların yaptığı gibi, aldığı karar ve tutarsızlıkların sorumlusu öğretmeni göstermenin yine yollarını arıyor ve bunu yönetmelik olarak da okul yönetimlerine ve öğretmene dayatıyor. Biliyorsunuz, öğrencilerin sınıfta kalması yönünde bir açıklama yapmış, olumsuz koşullarda öğrencinin eleneceğini açıklamıştı. Bu haberin akabinde Açık Liselere öğrenci gönderilmesinin doğru olmadığını ve bu öğrencilerin örgün eğitimde devam etmeleri gerektiğini söylemişti. Bu açıklama öğrencinin sınıfta kalmasının da doğru olmayacağının bir habercisidir. Türkçe ve Türk Dili ve Edebiyatı derslerinin hem yazılı sınav, hem uygulama sınavı biçimine dönüştürüldüğüne karar verildi. Bunun (sözde) amacı öğrenciyi aktif hale getirme düşüncesi. Oysa şu bilinen bir gerçek ki, bütün dersler dikkate alındığında öğrencinin en aktif olduğu ders zaten Türkçe ve edebiyat dersleri... Okuma, anlama ve ifade etme üzerine kurulu bu derslere böyle bir uygulama getirmek, öğrenciye ve öğretmene külfet getirerek ciddi bir zaman kaybına yol açmaktan başka bir işe yaramayacağı meydanda. Yusuf Hayaloğlu'nu rahmetle anarken, bu isim aslında sayın bakana daha uygun olacağını söylemeden geçemeyeceğim. Yusuf Tekin, müsteşarlığından kalma alışkanlığı, rektör olurken yaşadığı süreçte elde ettiği özgüvenle(!) ya hayalindekini, ya rüyasındakini kanun ve yönetmelik olarak sunmaktan mutluluk duyuyor olmalı ki, bu nefsini tatmin etmenin en etkili yolu. Yusuf Tekin'den yeni bir cevher alınca bende sizinle paylaşmak istedim. Biliyorsunuz bir sarrafta bile bu meziyet yok, olağandışı buluşlar keşfediyor sayın bakan. Okullarda öğrenci değerlendirme komisyonları kurulacak; bu komisyonların görevi sınıfta kalma ihtimali olan öğrencilerin sınıfta kalmalarını önleyici tedbirler geliştirmek ve bunu rapor halinde bakanlığa kadar ulaşmasını sağlayacak mercilere bildirmek... Öğrenciler iki yönlü takip edilecek; bunlar devamsızlıktan kalma riski olanlar, dersten kalma riski olanlar... Hulâsa, sayın bakan kimseyi sınıfta bırakmayın uyarısını kulaktan kulağa oyunuyla gerçekleştiriyor. Hani başarı her şey ya... Oysa sayın bakan başarının kâğıt üzerinde değil, nefsi tatmin için de değil, kişinin kendisine övgü yapılması için de değil, başarı toplumsal değişim başlayıp, yaşanması için gerekli olan bir kavramdır. Okullarda öğrenci değerlendirme komisyonu kurdurmak, sadece bir çok öğretmenin zamanını gasp etmek, meslekten soğutmak, ailesi, çocukları ve öğrencileriyle daha az hemhal olmalarına sebep olacaktır. Eğer bu yapılanların sonucu düşünülmeden yapılıyorsa, bu bilgisizliktir ve kişi bu makama layık değildir. Sonucu bilerek ve isteyerek yapılıyorsa bu art niyettir ki, art niyetli insanlara hiçbir makam verilmemelidir, çünkü devleti ve milleti bilerek zarara uğratmaktan başka bir şey yapmazlar. Makedonya Kralı Büyük İskender, babası döneminden kalan ve kendisine iki yıl boyunca refakat eden büyük vezirine bir gün "Seni görevinden azlediyorum. Hayatına başka bir yerde, başka şartlarda devam et." diyor. Vezir şaşırıyor "Efendim hizmette bir kusur mu ettim? Kimseye zarar mı verdim? Azlimin nedenini öğrenebilir miyim?" diyor. Alexander İskender "İki yıldır yanımdasın ve tek bir kusurumu bile söylemedin. İki yıl içinde hiçbir kusur işlememiş bir insan olamaz. Eğer kusurumu görmediysen, bu makamı hak edecek bilgi ve dikkate sahip değilsin demektir. Bu makamı boşuna işgal ediyorsun anlamına gelir. Azledilmen elzemdir. Eğer kusurlarımı gördün ve gözmezden gelerek söylemediysen, o zaman sen millet için de, benim için de hainsin demektir. Senin kellenin alınması elzemdir. Ben birincinin olduğunu, senin bu makam için yeterli meziyete sahip olmadığını düşünmek istiyorum ve seni azlediyorum." diyor. Pusula belli; elinde yetki olanları bağlayıcı bir gelişme beklenmelidir. 6 Aralık 23 Gökcük
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Osman AKTAŞ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |