..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yaþama karþý sýmsýcak bir sevgi besliyorum... -Dostoyevski
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > 21. YÜZYIL > Özcan Nevres




16 Haziran 2001
Bilim Nereye Gidiyor?  
Özcan Nevres
Atom bombasýnýn vahþetinden utanan Amerika, alternatif olarak, temiz bomba diye tanýmladýklarý Nötron bombasýný gerçekleþtirdiler. Bu bombalar sadece insanlarý öldürüyor. Binalara ise zarar vermiyor. Yeni bomba ne kadar temiz deðil mi?


:DIBF:
Þüphesiz bilim adamlari 1700 yillarda da çok yogun bir tempoyla araþtirmalarini sürdürüyorlardi. Matbaanin icadi iletiþimi kolaylaþtirmiþ,bu da bilgi aliþveriþlerinde önemli adimlar atilmasinda en büyük etken olmuþtur. Örnegin Italya’da Marconi, Almanya’da Hertz ayni keþif üzerinde ugraþ veriyorlardi. Hani þimdilerde her evde birkaç tane bulunan radyo.

Marconi halen adý Marconi anteni olarak bilinen, cep telefonlarý, el telsizleri ve portatif radyolarda kullanýlan teleskopik ( çubuk ) anteni kullanmýþtý. Ýlk adýmda frekans ile ilgili bir çalýþma yapýlmasý düþünülmemiþti. Bu nedenle, yayýn çok dar bir alanda kalýyordu. Daha uzaklarla iletiþim saðlayabilmek için sadece antene yüklenilen voltajýn yükseltilmesi ise yetersiz kalýyordu.

Hertz ise adý Hertz anteni olarak bilinen, eskilerin çok iyi anýmsayacaklarý yatay antenlerdi. Hertz anten ne kadar uzun olursa, yayýnýn daha uzaklara ulaþacaðýna inanýyordu. Hertz de Marconi de bir türlü arzuladýklarý baþarýya ulaþamýyorlardý.

Hertz ile Marconi bilgi alýþveriþine girdiler. Marconi’nin yüksek voltajý, Hertz’in uzun yatay anteni bir araya getirildiðinde yayýn biraz iyileþmiþti ama, yinede arzulanan verimlilik elde edilememiþti. Ortak çalýþmalarýnda, araþtýrmalarýný frekans üzerinde yoðunlaþtýrdýlar. Bu çalýþmalarýnda da aþýlmasý güç bir sorunla karþýlaþtýlar. Ýnsan kulaðý, 25 - 30 000 frekansýn üzerindeki frekanslarý algýlamýyordu.

Yýlamadýlar. Çalýþmalarýný býkmadan usanmadan sürdürdüler. Osilatörlerde ürettikleri yüksek frekanslarý hamal ( taþýyýcý ) olarak kullanmayý düþündüler. Yüksek frekansa mikser ( karýþtýrýcý ) aracýlýðýyla ses frekanslarýný yüklemeyi baþardýlar. Yayýnlanan frekanslar ses frekanslarýný bir hayli uzaða taþýyabiliyordu. Alýcýnýn osilatöründe ürettiði frekans, yine alýcýnýn mikserinde biri birlerini katlederlerken, ses frekanslarý hiçbir kayba uðramadan 428 - 490 arasýndaki ara frekansýn taþýyýcýðýyla ara frekans trasformotorlarýnda güçlerini artýrarak, sadece ses frekanslarýnýn geçiþine izin veren dedektöre ulaþýr. Dedektör ses frekanslarýný geçirir. Ara frekansýn geçiþine izin vermezler. Hamal frekanslar görevlerini tamamlamýþlardýr. Dedektörün giriþ ucundaki bir kondansatör, hamal frekanslarý þaseye yönlendirirler ve yok olmalarýný saðlar. Ses frekanslarý bir amplifikatörde güçlendirilerek hoparlöre ulaþýr. Ýþte kulaðýmýza gelen o gür sesler, böylesine karmaþýk bir sistemin ürünüdür.

Sistem aðýr ve hantal bir sistemdir. Yakýn bir zamana kadar lambalý radyo olarak bilinen radyolarda kullanýlan lambalar ( tubes ) tüm geliþmelere raðmen, bu günkü hýza ulaþmalarý mümkün deðildi. Lambalarda her ne kadar ultra yüksek frekanslara ulaþýlmýþ olsa da yeterli deðildi. Üstelik portatif cihazlarýn üretimine de elveriþli deðildi.

1950 den sonra transistorun keþfi gerçekleþti. Çok kisa bir sürede lambalarin pabucu dama atildi. Transistorun yüzlercesi, hatta binlercesi kibrit kutusu geniþligindeki bir alana, hem de yüzlerce mesai arkadaþlari kondanstorler ve rezistanslarla birlikte sigdirildilar. Bu daracik alanlara sigan entegreler sayesinde, hem cihazlarin boyutlari küçüldü. Hem de ultra ultra yüksek frekanslara ulaþildi.

Transistorlarýn sayesinde radyolar, bilgisayarlar, hesap makinalarý, kameralar cebe sýðacak kadar küçüldüler. Duvara tablo gibi asýlacak likit televizyonlar gündemde. Uçaklar hedeflerini gece bile tam isabetle vurabiliyorlar. Telefon santrallarý en az altý buçuk metre yüksekliklerdeki odalardan çanta büyüklüðündeki kasalara girdi. Hem de yüzlerce personelin görev almasý gereken ve hata yapan sistemden arýnýp, tek kiþiyle kontrol edilebilen bilgisayar sistemine geçildi.

Robotlar en zor, en hassas ameliyatlarda dahi iþ baþinda. Göz ve beyin ameliyat lari robotlar sayesinde olabildigince risksiz gerçekleþtiriliyor..

D.N.A. larla genlerle çok kýsa bir süre önce tanýþmýþtý bilim adamlarý. Þimdilerde ise hastalýk tedavisinde, kopyalamalarda, cinsiyet yönlendirmelerinde ve babalýk testlerinde hep dijital teknoloji kullanýlýyor.

Elektriðin icadýyla, insanlýk yararýna nice icatlar gerçekleþtirildi. Telgraf, telefon, motor, radyo, telsiz telefon, cep telefonu, ampul, içten patlamalý motorlar, bilgisayarlar, hepsi insanlýðýn hizmetinde.

1940 lý yýllarda bir icad var ki; en az tanýnan ve çok az insan tarafýndan bilinen atomun parçalanmasý. Belki de insanlýðýn sonunu getirecek bir icad bu. Yakýn zamanda onu Çernobil faciasý olarak tanýdýk. Daha eskilerde ise Japonya’daki Nagazaki ve Hiroþima þehirlerine atýlan atom bombasý olarak duyduk adýný. Nasýl bir þeydi bu bombalar? Bu iki bomba da bu günkü nükleer bombalarýn yanýnda adeta bir oyuncak. Sadece on kilo tonluk. Þimdikiler gibi megatonluk deðil. Atýldýklarý iki þehirde, düþtükleri yerlerde, yarý çaplarý iki kilometre olan bir dairede, önlerine gelen her þeyi canlý, cansýz sürükleyip götürmüþler. Sonra da patlamanýn neden olduðu hava boþluðu yüzünden, taþýnanlar tekrar geriye sürüklenerek, bombalarýn ayýbýný örtercesine patlama noktasýna yýðýlmýþlardý. Bu bombalarýn en acýmasýz olduklarý etki alanlarýydý. Ýkinci etki alanlarýysa, on kilometre yarý çapýndaki bir alanda tek bir canlýya dahi yaþam hakký tanýmýyorlardý. Üçüncü etkileri de neden olduklarý radyasyondu. Japonlar yýllardýr bu vahþetin yaralarýný sarmakla uðraþýyorlar.

Artýk on kilotonluk bombalar müzelik oldu. Günümüzdeki bombalar yüzlerce megatonluk. ( milyon ton ) Atom bombasýnýn vahþetinden utanan Amerika, alternatif olarak, temiz bomba diye tanýmladýklarý Nötron bombasýný gerçekleþtirdiler. Bu bombalar sadece insanlarý öldürüyor. Binalara ise zarar vermiyor. Yeni bomba ne kadar temiz deðil mi? Amaç dünya egemenliði olunca, Nötron bombasý nasýlda temiz bomba olarak tanýmlanabiliyor. Ýnsan hayatýnýn ne önemi var ki?

Peki bu korkunç güçteki bombalarýn kullanýldýðý bir savaþ sonrasý ne olacak? Ýnsanlarýn yaþama þansý var mI? Ýnsan yaþamýnýn sürmesi için neler yapýlmasý gerekir? Sýký durun. Yaþama þansý canlýlar içinde sadece hamam böceklerinde var. Ýnsanlar içinse en az altmýþ santim kalýnlýðýnda beton duvarlarý ve tavaný olan korunaklara sýðýnmalarý gerekiyor. Ya sonra ne olacak? Yýllarca sürecek radyasyon etkisinden nasýl korunacaklar? Radyasyonun yok olmasýný onlarca yýl nasýl bekleyecekler? Ne yiyip, ne içecekler? Gerçekçi bir deyimle yaþama þansý sýfýr.

Ancak çok yüksek daðlarda, Aðrý, Himaliya, Alp ve Pirene daðlarýnýn maðaralarýnda yaþayan insanlar varsa, onlarýn bize göre biraz yaþama þanslarý var. Ulaþýlan ileri teknoloji ise aslýna geri dönecektir. Yani yeni bir TAÞ DEVRÝ baþlayacaktýr.

Dileðimiz böyle bir savaþa insanlýðýn tanýk olmamasý ve teknolojinin insanlýk yararýna kullanýlmasý.

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: ...
Gönderen: CEREN TDD / , Türkiye
23 Temmuz 2010
Bilimi suçlamayýn, bilim kendi kendini ateþler ve zarar amacý gütmez. Problem insanlarda, bir bomba yaratma fikrini insan ortaya çýkartmadýkça bilim de bu bombanýn nasýl yapýldýðýný araþtýrmaz. Yazý için teþekkürler, saygýlarýmla.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Baykuþ ve Serçeler
ADD nin Uyarýlarý
Bozuk Orman Arazisi Arýyorum
Bir Ýstek Üzerine
Uyan Ey Türkiye Uyan
Televizyonda Ýçine Eder Haným
Küçükçekmece Gölü
Siyasetin Ýçinden
Yeni Yýla Bakarken
Dürüst Olabilmek

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Acýlarla Yaþamak [Þiir]
Özleyiþ [Þiir]
[Þiir]
Bir Dosta Mektuplar 1 - 12 [Þiir]
Sevgiliye [Þiir]
Seni Düþündüm Yine [Þiir]
Alýn Götürün Beni Dalgalar [Þiir]
Ah Bu Sensizlik Yok Mu [Þiir]
Bir Rüzgardýr Yaþamak [Þiir]
Uyan Be Memet [Þiir]


Özcan Nevres kimdir?

1958 de gazetecilige basladim. O zamandan beri yazmaktayim.

Etkilendiði Yazarlar:
Yaþar Kemal, Ümit Yaþar Oðuzcan Fazýl hüsnü Daðlarca


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Özcan Nevres, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.