..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yazar yazı yazmayı başka insanlara göre daha zor yapan insandır. -Thomas Mann
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Günlük Olaylar > Özcan Nevres




7 Mayıs 2003
Bindiği Dalı Kesmek  
Özcan Nevres
Turizm bacasız fabrikadır. Turist ise altın yumurtlayan tavuk. Peki insan bindiği dalı keser mi? Ya da koca bir yıl aralıksız meyve veren ağacını. Duraklamaksızın verilecek olan yanıt mutlaka hayır olur.


:AGCC:
Bindiği Dalı Kesmek
Akıl ve mantık böyle der. Oysa bir süre önce Antalya Alanya’da bulunan üç cesedin üç Alman turistin cesedi olduğu belirlendi. Bu insanlar her yaz Türkiye’ye gelen ve ülkemize döviz getiren turistlermiş. Üstelik işkence edilerek öldürülmüşler. Her yıl turist patlaması bekleyen ülkemiz için ne kötü bir olay. Ülkemiz insanları için barbar diyen Avrupalılara yine fırsat çıktı. Yıllardır emekleyen turizmimize yine büyük bir çelme takıldı. Bu gidişle turizmimiz emeklemekten hiç kurtulamayacak.
Yıllar önce Fethiye Ölü Denizde Yiğit adlı bir yiğidimiz!! Avusturya elçisinin karısını ve kızını canavarca katletmişti. Yiğidimiz idam isteğiyle yargılandı ve idama mahkum edildi. Avukatlar onu idamdan kurtarmak için ellerinden geleni yaptılar ve yiğidimizin idam edilmesini engellediler. Ecevit’lerin duygusal affı sonucu bu cani belki de ceza evinden çıkmış ve aramızda yaşıyordur.
Suçlar, suçluların hak ettiği cezayı almadıkları sürece artmaya devam edecektir. Verilen cezalar caydırıcı olmadığından kadınlarımız çantalarıyla sokağa çıkmaya korkar oldular. Bazen boş bir çanta yüzünden yollarda sürüklenen kadınlar canlarından da oluyorlar. Oto sahibi olup da tedirgin olmayan var mı. Her sabah kalktığımda pencereden arabamın yerinde durup durmadığına bakıyorum. Kaç kez arabam çalındı. Kaç kez de oto teybim. Üç yüz milyon değerindeki teybim çalındıktan sonra arabama eski bir teyp taktım. Güpegündüz arabamın kapısı inşaatçı çivi ve kalıp sökme lövyesiyle kanırtılıp açılmış ve o eski teybim de çalınmıştı. Teyp elli milyon yapmaz. Oysa arabaya verilen zarar yüz milyon lira. O olaydan sonra aylarca arabama teyp takmadım. Torunumun istemesi üzerine hurdacıdan aldığım bir teybi onararak arabama taktım. Teybin üst kapağı ve açma düğmesi yok. Buna rağmen teybi çalmak isteyen çıkar ve arabama hasar yapar diye korkuyorum. Arabaya yeni bir teyp alınabilir ama, turistleri küstürmek geri dönüşü olmayan aymazlıktır. Meyveli ağacı kesmektir.
Turistler ülkemize gelen konuklarımızdır. Onlara her zaman iyi davranmalıyız. Yaptıkları harcamalarla ülkemizin döviz gereksinimin büyük bölümünü karşıladıklarını hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız. Aksi halde bindiğimiz dalı kesmiş oluruz.
                         ***
Bingöl depremi sonrası gözler Marmara’daki olası depreme çevrildi. Deprem konusunda en büyük benim deyip her gün televizyonlara çıkıp kesinmiş gibi depremin şiddeti konusunda bilimsel konuşmalar yapan bilim adamları var. Oysa Profesör Naci Görür bu konuda çok değişik şeyler söylüyor. “Deprem araştırmaları milyonlarca dolar harcamalarla yapılır. Öyle gözle ya da sağdan soldan alınan duyumlarla elde edilen bilgilerle deprem için kesin konuşulamaz. Bu konuşmalarla hem devlet görevlileri, hem de vatandaşlarımız aldatılıyor.” Doğru söze ne denir? Deprem konusunda konuşmakta en yetkili kişilerin sismik araştırmalara katılan, ya da bu bilgilerin aktarıldığı bilim adamları yetkili olmalıdır. Her kafadan çıkan sesler kafaları karıştırmaktan öte hiçbir işe yaramaz.
                         ***
Yaz ile birlikte iç turizm de canlanıyor. Yerli ve yabancı turistlerin ve yazlıkçıların sahil kentlerine olan ekonomik katkıları yadsınamaz. Sokak ve caddelerin hareketlendiği bu günlerde sokaklar köpek istilasına uğramış durumda. Her tarafta başı boş köpekler korku saçıyor. Yolda yürürken yaşlıca bir hanım iyice yanıma sokuldu. Evime öbür sokaktan gitmem gerekiyordu. Köpek korkusundan yolumu uzatıp buradan gideyim dedim. Burası da köpekten geçilmiyor dedi. Kadın çok haklıydı. Köşeyi bir kurt kırması köpek tutmuş, geçebilirsen geç. Kadına köpek kuyruk sallıyorsa korkma, sallamıyorsa kork dedim. Buna rağmen köpek saldırmaya kalkışırsa yere çök ve taş atacakmış gibi yap dedim. Yine de atasözümüzü uygulamakta yarar vardır. İte dalaşmaktansa çalıyı dolanmak yeğdir. Dolanacak çalı olmadığına göre tek umar belediyeyi dolanmaktadır. Bu köpek sorununu hal yoluna koymak da belediyenin görevidir.
                              Özcan Nevres



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın günlük olaylar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Baykuş ve Serçeler
ADD nin Uyarıları
Bozuk Orman Arazisi Arıyorum
Bir İstek Üzerine
Uyan Ey Türkiye Uyan
Televizyonda İçine Eder Hanım
Küçükçekmece Gölü
Yeni Yıla Bakarken
Dürüst Olabilmek
Geçmiş Zaman Olur ki

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Siyasetin İçinden
Pazar Günkü Gezimiz
Çok Sevmiştim Bu Kenti

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Acılarla Yaşamak [Şiir]
Özleyiş [Şiir]
[Şiir]
Sevgiliye [Şiir]
Seni Düşündüm Yine [Şiir]
Alın Götürün Beni Dalgalar [Şiir]
Ah Bu Sensizlik Yok Mu [Şiir]
Bir Rüzgardır Yaşamak [Şiir]
Uyan Be Memet [Şiir]
Korkma Be Çocuk [Şiir]


Özcan Nevres kimdir?

1958 de gazetecilige basladim. O zamandan beri yazmaktayim.

Etkilendiği Yazarlar:
Yaşar Kemal, Ümit Yaşar Oğuzcan Fazıl hüsnü Dağlarca


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Özcan Nevres, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.