Tinerci Belası
. İkincisi ise Bursa’da yaşandı. Artık bu sorun kökünden halledilmesi gereken çok önemli bir sorun oldu. İşin en korkunç yanı bu çocukların sayılarının çok hızlı artması. Tinerci çocuklarda en büyük sorumlu önce devlet, sonra ise aileleri. Devlet çocuğunu sokağa atan, ya da sokakta yatıp kalkmasına izin veren anne ve babaya gereken cezayı vermelidir. Eğer yasa bu konuda yeterli değilse yeni yasa çıkarmalıdır.
Tiner bağımlısı ve sokağa adapte olmuş olan bu çocukların yurtlara toplanması gerekir. Bu çocukların tedavi edilerek sağlıklarına kavuşmaları, iş ve meslek sahibi olmaları ve topluma kazandırılmaları gerekir. Aksi halde bu bela çığ örneği sallantıda kaldıkça hızlanarak büyüyecek ve önü alınmaz hale gelecektir.
Geçmişte ülkemizin nüfusu hedeflenen nüfusun çok altında olduğundan iki çocuktan fazla çocuğu olanlara aylık bağlanarak ailelerin daha çok çocuk sahibi olmaları teşvik ediliyordu. Zamanla durum tersine döndü. Kampanya bakabileceğiniz kadar çocuk kampanyasına dönüştü. Kimi aileler bu kampanyanın gereğine uydu. Kimi aileler ise Allah rızkını verir düşüncesiyle çocuk doğurmaya tam gaz devam etti. Çok çocuk yapan ailelerin amacı aile içerisinde daha çok çalışanın olmasını sağlamaktır. Çocuklar daha çocukluğunu yaşamadan eve para getir de nasıl getirirsen getir diyerek sokaklara salındı. Kiminin omuzunda bir boya sandığı ayakkabı boyacılığı yapıyor. Kimi çöp bidonlarını karıştırarak ne bulursa toplayarak evine üç beş milyon lira getirme çabasında. Kimi de ellerinde torbalar ilaç firmaları için acı düverek topluyorlar. Bu işleri başaramayanlar ise aileden dışlanarak sokağa bırakılıyorlar. Kimi çocuklar da vicdansız üvey ana ve üvey baba kurbanı.
Devlet devlet olma erkini tam olarak yerine getirmek zorundadır. Asli görevidir. Devlet sokağa bırakılan çocukları sahiplenmek zorundadır. Çocuk sokak terbiyesizliğine kurban olmadan, başta tinercilik olmak üzere kötü alışkanlıklar kazanmadan bir yuvaya yerleştirilmelidir. Bu aşamadan sonra çocuğun ailesi bulunup yargı önüne çıkarılıp hak ettikleri cezaya çarptırılmalıdır. Verilen cezayı mutlaka çekmelidirler. Ne aflardan yararlanmalılar ne de meşruten tahliye haklarından. Bunun yanında anne ve babaya çocuğa nafaka bağlattırılmalıdır. Sokağa bırakılan çocuğun bedeli evde bakılan çocuktan ağır olmalıdır. Ayrıca çok çocuklu ailelerin çocuklarını okula gönderip göndermedikleri çok sıkı bir şekilde denetlenmelidir. Yıllardır çok gevşetilmiş olan bu yasa gerektiği şekilde uygulanmalıdır.
***
Bahar yaz sıcaklarını aratmayacak şekilde aniden bastırdı. Sahil yerleşim birimleri hemen hareketlendi. Kimi evlerde boya badana çalışmaları yapılıyor. Bahçeli evlerde bahçeler bellenip temizleniyor. Çiçekçilerde çiçek alışverişi oldukça hızlandı. Kimi evlerin bahçeleri örnek gösterilecek kadar bakımlı ve çiçeklerle donatılmış. Kimi evlerde ise bahçeler burası Türkiye dedirtecek kadar bakımsız ve pislik içinde. Bahçesiz evlerin kimilerinde saksılar balkonlara sıralanmış çiçek yetiştirme güzelliğini saksılarda gerçekleştiriyorlar.
Çevre derneği balkonlarda boy gösteren çiçek güzelliklerini teşvik için en güzel balkon seçimi yaparak her balkonda çiçek güzelliği yaratılmasını teşvik etmelidir. Çiçek sevgisi kent temizliğine atılan ilk adımdır. Ne kadar çok çiçek, o kadar güzellik demektir.
Bu yıl bazı arsa sahiplerinin başına taş mı düştü ne oldu. Yıllardır görsel kirliliğin yanında pislik ve mikrop üreten arsalarında temizlikler yapılıyor. Greyderlerle, dozerlerle arsalar temizleniyor. En azından pisliklerin toprakla gömülmesi sağlanılıyor. Keşke bu güzel uygulamayı tüm arsa sahipleri de uygulasalar. Aslında bu temizliğin belediyelerde bir formülü olması gerekir. Geçmişte Menemen belediyesi arsaların duvarla kapatılmasını zorunlu kılmıştı. Bir süre uygulandı. Daha sonra uygulamadan vaz geçildi. Arsaların pislik yuvası olmaması için arsa sahipleri arsalarını ya duvarla çevirmeli, ya da her yıl gerekli temizliği yaptırmalıdır.
Sorunsuz ve güzel bir yaz yaşanması dileğiyle
Özcan Nevres
