Kusura bakmayın çocuklar...
Okutamadık sizi
Karnınızı tok,üstünüzü paklayamadık.
Herşeyin en iyisini bildiğimizden olsa gerek,
Daha güzel ve belki hiç gelmeyecek
Yarınlara adadık türkülerimizi.
Aydınlatamadık olması gereken düzeyde beyinlerinizi.
Köşe dönmeyi erdemden saymayı bellettik.
Geminizi en kirli sularda bile
"Sadece kendiniz için" kurtarmayı öğrettik.
Sokmayınca yılanlar bizi,
Biner yıl ömür bağışladık her birine.
Sırtlanlar,çakallar ve akrepler de
Sıraya girdi böylece yüzsüzce.
Güneşler kadar sıcak bakan,
Aklı hür,vicdanı hür nesiller beklerken Cumhuriyet,
Parayla örtülebilen her türlü kahpeliğe
Katlanmayı öğrettik nihayet.
Kusura bakmayın çocuklar...
Unutturup bu ülkenin yüzölçümünü,
Mankenlerin vücut ölçülerini ezberlettik size
Her gece rezilce,ölçüsüzce !
Vatan sevgisini;
Futbol galibiyetleri sonrası
Havaya sıkılan mermilerle özdeştirdik.
Kusura bakmayın çocuklar...
Biz sizi böyle sevdik.
Savurduk bedenlerinizi
Kaçırmaya gerek duymadan gözlerimizi.
Geleceğinizden yedik !
Yalanlar söyledik kürsülerden,
Gerçeğe asla dönüşmeyeckti
Propoganda afişlerindeki sloganlar.
İş,ekmek,özgürlük
Vatan,millet,sakarya
yalandı hepsi valla...
Haraç mezat sattık tuvalinizdeki renkleri,
Size sadece siyah ve beyazı bıraktık.
(beyaz da beyaz sayılmaz ya )
Asker ettik sizi davul zurnayla,
Marşlar ve nutuklarla karşıladık,
Bayrağa sarılı bedenlerinizi otogarlarda.
Kusura bakmayın çocuklar...
Sakın yıldırmasın sizi
Bu yaldızı sönmüş zamanlar.
Yeter ki öznesi olun yaşamınızın.
Belirlemesine,
Sınırlamasına izin vermeyin
Hayallerinizi kimsenin.
Sonsuzu düşleyip,
İmkansızı isteyip,
Direnin !
Göreceksiniz ;
Bize rağmen daha güzel olacak devriniz sizin.
Biliyorum,
En kolay şeydir nasihat
Ve bilgeliğini okşar insanın.
Ama inanın,
Bu coğrafyada insanlar
İnsanca yaşayacaklar !
Kusura bakmayın çocuklar...