..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bilmek kadar kuþku duymaktan da zevk alýyorum. -Dante
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Akýmlar > Ahmet Yüce




21 Aralýk 2003
Ýkinci Yeni ve Garip Þiiri Üzerine  
Ahmet Yüce
Birinci Yeni(Garip) Ýnönü Diktasý’nýn þiiridir, Ýkinci yeni ise Menderes Diktasý- nýn!(1)” diyecektir Atilla Ýlhan bir söyleþisinde.


:AEBJC:
             Tarihsel süreç
 
      “-…Birinci Yeni(Garip) Ýnönü Diktasý’nýn þiiridir, Ýkinci yeni ise Menderes Diktasý- nýn!(1)” diyecektir Atilla Ýlhan bir söyleþisinde.Bunlarý söylerken tarihsel süreci göz önüne almýþ mýydý Atilla Ýlhan, yoksa Ýkinci Yeni’yi sosyal realizmden uzak olmakla suçlamak için mi bulunmuþtu bu beyanda bilinmez ,ama su götürmez bir gerçek var ortada oda; Garip akýmýnýn kendini göstermeye baþladýðý yýllar sýcak savaþ dönemine  denk gelirken,Ýkinci Yeni’nin soðuk savaþ yýllarýnda ortaya çýkmasýdýr(2).
      Buradan yola çýkarak, bu tarihsel sürecin iki akýmýn temsilcilerinin sanatsal perspek- tiflerini nasýl etkilediðini incelemeye çalýþacaðýz.Bu incelmeyi de gerçekleþtirebilmek için,öncelikle iki akýmýn þiiri algýlayýþý hakkýnda bilgiler vererek,aradaki benzerlikleri ve farklýlýklarý sunacaðýz.
      Kronolojik olarak önceliðin garip akýmýna verilmesi gerekirse,ilk bahsetmemiz gereken þair Orhan Veli olacaktýr.Yaprak adlý dergide arkadaþlarýyla(Melih Cevdet Anday,Oktay Rifat)birlikte  yeni ortaya atýlan Garip akýmýnýn ilkelerini belirlemeye çalýþacaklardýr(3).Onlara göre geleneksel þiir, anlaþýlmasý güç, halka ulaþmaktan ziyade burjuva kemsine hitap eden bir þiirdir,ama bu yeni akým bu döngüyü ters çevirerek artýk halkýnda anlayabileceði, günlük konuþma diliyle kurulan bir þiir ortaya atmaktadýr(4).Garipçilere göre:“…An’ane (gelenek), þiiri nazým dediðimiz bir çerçeve içinde muhafaza etmiþtir.Nazýmýn belli baþlý unsurlarý vezinle kafiyedir.Kafiyeyi ilk, insanlar ikinci satýrýn kolay hatýrlanmasý için, yani sadece hafýzaya yardýmcý olmak maksadýyla kullanmýþlardýr,fakat daha sonra bu oyunlarda bir güzellik görerek vezinle kafiyeyi þiirde gelenekselleþtirmiþlerdir.Ancak o zamandan bu zamana insanlýk epey yol kat etmiþtir.Bu günün insaný artýk vezinde kafiyede, kendilerini hayrete düþüren  bir güçlük yahut da büyük heyecanlar temin eden bir güzellik bulamayacaktýr ….Bir þiirde eðer ahenkten bahsedeceksek, o ahenk vezinle kafiyenin dýþýnda da,vezinle kafiyeye raðmen de mevcuttur(5)”
       Ýþte böylece gelenek þiirinin bütün hantallýðýný üstünden atarak, gündelik dilin berraklýðýyla donatýlmýþ,anlaþýlmasý kolay þiirler üretmeye baþlayacaktýr garip akýmýnýn temsilcileri.Bu þiirlerde gündelik insanýn dertleri, iþçi ve memur sýnýfý konu edilecektir.Tabi bu deðiþimde dünya tarihinin de çok etkisi olmuþtur.T.S Eliot’ýn baþýný çektiði modernizmin ustalarý,Birinci Dünya Savaþý’yla birlikte büyük bir deðiþime uðrayan Avrupa’nýn göbeðinde kalmýþlardýr,dertlerini anlatmaya mevcut dil yetmemektedir,þiir dilini önceki dönemlere göre farklý kurmaya baþlayacaklardýr.Anlatmaya çalýþtýklarý özü ancak bu þekilde dile getirebilirler artýk.Çünkü Avrupa,”Çorak Ülke” haline gelmiþtir.Bu geliþme Garip þiirini doðurduðu gibi Ýkinci Yeni’ye de vesile olacaktýr, ama en önemlisi Nazým Hikmet’in ta bin dokuz yüz yirmilerde baþlattýðý toplumsal belleði canlý tutmaya- yani toplumun unutmasýný engellemeye yönelik þiir anlayýþýný- Garip þiirinin sade diliyle birleþtiren bir grup þair çýkacaktýr(6).Kendilerine sosyal realist  diyen bu þairlerin baþýný Atilla Ýlhan çekecektir.
      Türk þiirinin bu iki akýmý arasýnda(Garip ve Ýkinci Yeni) çok garip bir iliþki vardýr.Bu iki akýmýn þiir anlayýþý bir birleriyle zýt olduklarý kadar kardeþtirler.Garip’in Türk þiirine getirdiði yenilikleri( vezin ve kafiyenin kaldýrýlmasý,gündelik dilin kullanýmý…vb) baz alarak daha imgeci,anlaþýlmasý zor( katmanlý ) bir þiir oluþturacaktýr Ýkinci Yeni.Bu akýmýn doðmasýna sebep olan þair ise,Garip’in temsilcilerinden olan Oktay Rifat’dýr. Perçemli Sokak ile Ýkinci Yeni’nin sinyallerini vermeye baþlamýþtýr.Ýþte bu dilemma Türk Þiirinin iki zýt ve kardeþ akýmýný oluþturacaktýr.
       Buradaki bir diðer enteresanlýk ise bin dokuz yüz ellilerin edebiyat tartýþmalarýnýn,Ýkinci Yeni ile Garip þiirinin yerine, sosyal realist þairlerle Ýkinci Yeni’nin temsilcileri arasýnda geçmesidir.Bir akýmýn ana rahmi ve zýttý, diðerinin de ana öðelerde benzeri olan Garip’in bu edebi tartýþmalarýn içine dahil olmamasýna þaþmamak gerek çünkü o günlerde Garip’in yerini,revizyon yaparak Sosyal Realizmin savunucularýnýn  aldýðý görülmektedir .
        
             Dergilerdeki tartýþmalar
    
 O yýllarýn yayýn organlarýnda geçen en büyük tartýþmalarýn konusu Sosyal Realistlerin ve Ýkinci Yenilerin öz ve biçime bakýþ açýlarýdýr.Atilla Ýlhan’ýn “mavi”de ortaya attýðý iddialara,Cemal Süreya,Turgut Uyar,Ýlhan Berk,Sezai Karakoç gibi Ýkinci Yeni'nin þairleri Pazar Postasý ve Yeditepe adlý dergilerden cevap vereceklerdir(7).
      Cemal Süreya’ya göre þiirin temlini oluþturan biçimdir: “sözgelimi bir þiirin özünü sosyalist bir þairin sosyalist olmasýna baðlýyorlar.Peki yüz tane sosyalist þair varsa ne olacak?Öz sanat eserini sanat eseri kýlan bir þey olmaktan çýkacak.Çünkü yüz kiþinin yüzünde de var bu eðilim.Þiirlerindeki asýl sanat birbirlerine benzememeye baþladýklarý noktaya yakýn bir yerden, þiir bakýmýndan daha üst bir kesitten baþlayacak.Yine biçimin imkanlarý gelecek bu þairleri kurtaracak.Çünkü bir þiiri þiir eden o þairin genel fikir eðilimi deðil, onun kiþiliðinden  ayrý olmayan özel perspektiftir.(8)”
        Atilla Ýlhan,Cemal Süreya’nýn bu görüþüne karþý çýkacak, özün öncelik sýrasýný savunanlar, bir þiirin özünü bir þairin sosyalist olmasýna baðlamazlar diyecektir.Ona göre bir þiirin özü bir þairin özünün bir kýsmýdýr.Bir þairin özü ise içinde yaþadýðý zaman ve yerde, içinde yaþadýðý toplumun özüne baðlýdýr.Bu bakýmdan ayný özü taþýyan þairlerin yukarýda belirtilen unsurlarý farklýlýk göstereceðinden,iki þairin bu öze biçeceði kýlýfta farklý olacaktýr.(9) 
      Bunlarýnda ötesinde Atilla Ýlhan özcülerin,þiirin biçimini geri plana atmadýklarýný,sadece biçimi belirleyenin öz olduðunu belirtecektir: “ Sanatçý biçimle uðraþmaz mý? Elbet uðraþýr.Faydalýdýr da bu uðraþ.Fakat biçimi öz tayin eder.Bir insan iskeleti ve vücudunun derisi ancak en güzel “insan” görünüþü, çehresi, fizyonomisi elde edebilmek için deðiþtirilebilir; yoksa o iskelet ve o vücut üstündeki deriden sözgeliþi bir at güzelliði çýkarýlmaz.Çýkarýlmak istenirse cambazlýk olur, “ikinci yeni” olur.(10)” diyecektir.
      Ýkinci Yeni’nin Gariple ve realist þiirle baþka bir sorunu da anlam üzerine, dolaylý yoldan da sosyal sorumluluk üzerine geliþmiþtir.Muzaffer Erdost Pazar Postasý’nda yayýnlanan yazýsýnda yeryüzünün, uluslarý yöneten, birkaç yurt yönetmenine karþý þiirin giriþtiði savaþý bir mayýs böceðinin dünyaya karþý giriþtiði savaþa benzetecektir.Þiirin, geliþen teknolojiyle birlikte siyasi iþlevini yitirdiðinin altýný çizerken, þiirden hala bir Kuran ýþýðý, bir Ýncil ýþýðý bekleyenleri þaþkýnlýkla takip ettiðini belirtecektir(11).
      Cemal Süreya ise yine Pazar Postasý’nýn ayný sayýsýnda þairlerin bir çoðunun istediði gibi,þiirin mutlak bir þey söylemesine,daha doðrusu fayda getirecek bir þey söylemesini kimsenin yadsýyamayacaðýný(12) yazarak Ýkinci Yeni’ye Erdost’dan daha farklý baktýðýný gösterecektir.Turgut Uyar’da “Her Çaðda  Yenilenen” adlý yazýsýnda Cemal Süreya’ya katýlacaktý.Çoðu kez þiire büyük hareketlerin, açýk yahut içten içe oluþan toplumsal kaynaþmalardan, deðiþimlerden geldiðini söyleyecek, büyük savaþ ertelerinin, büyük ekonomik geliþimlerin doðurduðu toplumsal dengesizliðin duygularda yarattýðý kargaþanýn sanat için, özellikle de þiir için ne kadar önemli bir kaynak olduðunun altýný çizecektir(13)     
      Yukarda yazýlý beyanlarýndan bahsettiðimiz þairlerden farklý olarak Ýlhan Berk anlam üzerinde yoðunlaþmýþtýr ona göre anlamýn þiir için bir ehemmiyeti yoktur, anlamýn nesre özge olduðunu düþünmektedir Berk.Onun için nesirden beklediðimizi þiirden beklememiz hiçte rasyonel bir bakýþ açýsý deðildir. Berk’e göre, nesir ile þiiri birbirinden ayýran en belirgin ilke, anlamdýr,þiirin anlama ihtiyaç duymayýþýdýr.(14)
       Ýlhan Berk bu yazýyý bin dokuz yüz elli yedide yayýnlamasýna raðmen,günümüzde Ýkinci yeni hakkýnda ki bir çok eleþtiri Berk’in þiiri üzerinden biçilecektir.Kim bilir Ýkinci Yeni’nin hayatta kalan tek temsilcisi olmasý yüzünden, bu eleþtirilere denek olacaktýr.
      Ýlhan Berk þiiriyle ilgili, son bir yýl içindeki en büyük eleþtiri tufaný Adam Sanat’ýn  Eylül, Ýki Bin Ýki sayýsýnda gerçekleþmiþtir.Þavkar Altýnel yayýmladýðý yazýsýnda Ýlhan Berk’in þiirde okuyucuyu allak bullak eden öðenin anlamsýzlýk olduðunu  düþünmesine  eleþtirisel bir bakýþ açýsýyla yaklaþarak,Seamus Heany’in ve Philip Larkin’in (Ardýl ve Geriye Bakýþ) realist-öykülü,anlamlý-þiirlerinden örnekler verecektir: “ Ardýl yaþanmýþ bir deney olarak deðil, her þairin ustalýk düzeyine göre,iyi ya da kötü olarak iþleyebileceði bir öykü olarak var.Þiir bu nedenle temelde yalnýzca zihinsel olduðu için biz de onu yalnýzca zihinsel bir düzeyde algýlýyor ve evet allak bullak olmuyoruz.Berk ve yandaþlarý  Ardýl  ve benzerlerini þiir olarak saymýyorlarsa bence haklýlar”, ve Larkin’in þiiri üzerinden eleþtirisini sonlandýracaktýr.Larkin’in Geriye Bakýþ adlý þiirinin Ardýl’dan daha farklý olduðunu vurgulayarak Geriye Bakýþý yeniden yazmanýn mümkün olmayacaðýný, bu þiirin yaþanmýþ bir deney olarak var olduðunu belirtecektir.Ve her deney gibi yalnýzca belli bir birey tarafýndan,belli bir yer ve zamanda yaþanabileceðini aktarýr.Altýnel’e göre, bu þiirde bizi allak bullak eden   gerçeðin yaratýlmýþ olmasý deðil, onu farklý bir  boyuttan bize gösterilmesidir. Altýnel savýný daha da ileri götürerek: “Büyük bir þairin, kendine özgü bir deneyin ýþýðýnda bize dünyayý bambaþka gösterebilen bir þair olduðunu varsayarsak, hiç kimse Berk’in büyük bir þair olduðunu ileri süremez(15)” demiþtir.
        Turgay Fiþekçi Ýse yazýsýnda Ýkinci Yeni ve Ýlhan Berk þiirine daha ýlýmý yaklaþmýþtýr.Onun hoþ görülü yaklaþýmýna göre; Ýkinci Yeni’yi tümden anlamsýz þiir diye niteleyip karþý çýkanlarla Ýlhan Berk’in de aralarýnda olduðu “ þiire anlam gerekmez” diyenlerin  yýllar süren tartýþmalarý, bu akýma ve þairlerine  en büyük zararý vermiþtir,þiir hakkýnda fazla konuþmak þiirin sonunda dengesini sarsmýþtýr! (16)
                          
     
(1,2,7,9,10):Ýlhan, Atilla. Ýkinci Yeni  Savaþý. Ýstanbul:Bilgi Yayýnevi, 1996
        (3,4,5):Veli,Orhan.Bütün Þiirler.43. basým, Ýstanbul:Adam Yayýnevi, 2001
              (6):Çolak,Veysel.“Þiir,Toplumsal Bellek”. E kültür .Ocak 2002:46
        (8,12 ):Süreya,Cemal. “Biçimi Anlamak”. Pazar Postasý. Kasým 1957
             (11):Erdost, Muzaffer. “Þiirimizin Götürücüleri”. Pazar Postasý. Kasým 1957
             (13):Uyar,Turgut. “Her Çaðda  Yenilenen”. Pazar Postasý. Kasým 1957
             (14):Berk, Ýlhan. “Yeni Þiir, 1”. Yeditepe. Aralýk 1957
             (15):Altýnel,Þavkar. “ Ýlhan Berk’in Poetikasý ve Þiiri”.Adam Sanat.Eylül 2002
             (16):Fiþekçi,Turgay. “ Bir Þaire Yaklaþmak”. Adam Sanat.Eylül 2002
                 
             
                                                                                                  



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Ahmet Yüce kimdir?

Allah’ýn portresinde kaybetmeyi simgeleyen nahif bir rengim ben. Lanetlenmiþliðin çömezliðiyle,yapabileceðim tek þey isyan etmek olabilir kendi anlamýma. Ýþte bu yüzden þiiri seçiyorum,deðil mi ki tekrarlanmasýna kýzan sözcükle kurulur þiir isyanýnda en iyi neferi o olacaktýr. Anlamýmýn yýkýldýðý yerden cinnet büyüsün diye yapýyorum bunu,sýrf bunun için yapýyorum

Etkilendiði Yazarlar:
Dostoyevski,küçük iskender,Edip Cansever,Cemal Süreya,Nabokov,Ece Ayhan,Rilke,Lautrêamont


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ahmet Yüce, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.