Bütün sanatlarda insanı şaşırtan bir yan vardır. -Alain |
|
||||||||||
|
Seval Deniz Karahaliloğlu Siniri alınmış hayatlar yaşıyoruz. Dişçinin siniri kazıması gibi birileri sinirlerimizi kazıdığından olsa gerek donuk bedenlerimize iliştirilmiş hayatlarımızı bir türlü hissedemiyoruz. Sadece suyun akışına kendini bırakmış yapraklar misali su nereye götürürse oraya doğru asude sürükleniyoruz. Her ne kadar kendimizi böylesine zavallı bir naiflik içinde kandırmayı beyinsel bir mastürbasyon haline getirsek de, gerçek başka. Hayatımızın kaba özeti kısaca kursakla boşaltım sistemi arasında işleyişi sağlamak için yapılan koşuşturmacadan ibaret. Siniri alanlar, itinayla temizlemiş olsa gerek, çünkü yaşamın neresindeyiz onu bile bilmiyoruz. Yalnız arada bir aynadan bize bakan yabancı bir yüz gördüğümüzde şaşırıyoruz. Sonra bize bakan yabancıyı itinayla es geçip, siniri alınmış et parçaları gibi duran diğer yüzler arasında, asılı donuk bir atmosferde yüzmeye devam ediyoruz. Aslında zamansız bir dünyada, tüketilmeye amade bekleşiyoruz. Sergilendiğimiz şarküterinin vitrininde, tüketenlerin semirmişliğine alışkın ve üstelik tepkisiz hatta sorgusuz bir kabullenişle, sıramızı savmayı özleyen kurbanlar olarak. Hani neredeyse, siniri alınmış hayatlarımızı ve bizi yalayıp yutarken efendilerimizin ağız şıpırtılarını vecde gelmiş müminin ibadeti gibi kabulleniyoruz. Sinirlerimizi sıyıranlar geriye kalan boşluğu ibadet kodlarıyla doldurduklarından olsa gerek ne hissetmemizi söyledikleri için onlara her seferinde bir kez daha secde ediyoruz. Efendiler, sıyırdıkları kemiklerin üzerindeki son et parçalarını da kapmaları için küçük efendilere atınca onların da sebeplendiğini görüp iki kez mutlu oluyoruz. Nihai mutluluğu ermek ve siniri alınmış hayatları taçlandırmak için önceden bizim için seçilen kodlara uyarak ürüyor ve şarküteri kolonisine tüketilecek yeni et parçaları sağlıyoruz. Sinir alınmış hayatlarımızın sonuna gelirken, bizden bekleneni yapmanın verdiği isimiz duygudan tatmin olmuş çarkı çeviriyoruz. Böylece kısır döngü tamamlanıyor, şarküteri vitrinindeki iştah açıcı etler sergisi semirmişlerin beğenisine bir kez daha sunuluyor...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Seval Deniz Karahaliloğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |