..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İnsanlar yalnızca yaşamın amacının mutluluk olmadığını düşünmeye başlayınca, mutluluğa ulaşabilir. -George Orwell
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Toplum > ömer akşahan




27 Ekim 2004
Aforizmalar  
ömer akşahan
Doğru akıl, her zaman doğruyu işaret etmez.


:BBCJ:
Ömer Akşahan



*Doğru akıl, her zaman doğruyu işaret etmez.

*İnsan bir hayvan türünü yok edebildiği halde yırtıcı hayvan türleri nasıl oluyor da insan türünü yok edemiyor? Bunu akılla açıklamak gereksiz bence; yırtıcı hayvanlar doğanın kendisine verdiğini alır, geride kalanların yaşaması gerektiğini bilir. İnsana ise doyma duygusu doğuştan verilmemiş.

*Yaprakla ellerimiz arasında ne benzerlik var derseniz, özellikle kurumuş çınar yaprağına dikkatle bakmanız gerekir. Rengi, güneş kavruğu bir eli, damarların belirginliği ve çıkıntılarıysa insan parmağı; sonbaharını yaşayan bir insanı anlatmıyor mu?

*Kara üzüm şerbetini hiç karla yediniz mi bilmem? Çocukluğumda, oturduğumuz kasabada Cuma günleri büyük halk pazarı kurulurdu. Mayıs ortalarından itibaren babamın sergisine çok yakın yerde sergi açan, palabıyıklı, siyah önlüklü, babam gibi uzun boylu ve kalın kaşlarıyla unutulmaz bir yeri vardı kar helvacısının. Onun kara üzüm şerbetiyle yaptığı kar helvasını yemekse, benim için özel bir ayrıcalıktı. Günümüzde Adana’da bu gelenek “bici bici”yle sürdürülüyor. Ancak kar helvası satan palabıyıklı kar helvacıları şimdi nerede?

*Lider olamayacak bir kişinin oluşturduğu grup, kağıttan yapılmış bir kuleye benzer. En küçük bir darbede kolayca yıkılır.

*Dünyada ele alınmamış konu yoktur; ancak, onu farklı yorumlayanlar vardır.

*Suya rengini veren nesneler arasında beni en çok etkileyen bakır minerali oldu. Çünkü, Tortum’da gördüğüm turkuvaz renkli göl öylesine muhteşemdi ki! O göl üzerine ne hoş masallar yazılırdı…

*Van gölü canavarı heykelini dikenler, biraz da çevrelerine fidan dikse ne iyi olurdu.

*Bazen okuduğun bir metnin bitmesini hiç istemezsin. Ancak yazarın niteliği de buradan anlaşılıyor. Eğer o yazar bunu size dedirtebilmişse, işini başarmış demektir. Alın size işte bir örnek:
“Baba: Canım kızım, Süleyman peygamber ne demiş biliyorsun:’Kötü çocuklar seni ayartmaya çalışırsa peşlerinden gitme!’
Kız: Ama baba, ya iyi çocuklar ayartmaya çalışırsa ne yapayım?”
(Aforizmalar, Georg Christoph Lichtenberg, Sy.71, Dost Yay, 1. baskı, 2000, Ankara)

*Kitap seçmek, arkadaş seçmeye benzer. Çünkü kötü arkadaşlar gibi kötü kitaplar da kol geziyor ortalarda.

*2004 yılında, M.E.B.nın açtığı “Müdür Yardımcılığı Sınavı”nda 2000 öğretmen sıfır çekmiş. Acaba yüzde kaçı optik formu kaydırmış olabilir ki? Yoruma gerek var mı?

Ö. Akşahan, 27.10.2004 / Adana



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın toplum kümesinde bulunan diğer yazıları...
Okumadığım Her Şey, Bir Şenliktir!
İsimsizler
Yaşamdan İlginç Kesitler
Devlet Denen Ütopya...

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sonbahar Soloları
Köşe Yazarlığı
Efeler, Yörükler, Türkmenler
Sözlence
Aynı Dili Konuşmak
Kum Tanesi İle Yosun
Velad'la Mariya...
Sokrat Chat Yaparsa...
Okumaz Yazarlar
Şiir, Şair ve İklim

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Hiçliğe Övgü [Şiir]
Kayıtdışı Şiir [Şiir]
Gece Dokunuşları [Şiir]
kalem [Şiir]
Meğer [Şiir]
Güz Yağmurları [Şiir]
Küçük Mariya İçin Kar Senfonisi [Şiir]
Giderken Düşürdünüz 'Ben'i Çantanızdan [Şiir]
Issız Sokak [Şiir]
ayrılıklar [Şiir]


ömer akşahan kimdir?

Kendini nasıl anlatır ki insan… Oturup yazılmaya kalkılsa, her edebiyat işçisinin yaşamı kalın bir roman olur. Ben bunu zaman zaman yazdığım denemelerde ve şiirlerimde yansıtmaya çalışıyorum. Yapıtlarımı izleyenlere küçük birer ipucudur; söylenen her bir sözcüğümüz, tümcemiz. . Kendimi şiirde ilk keşfedişim beni aynı zamanda büyük bir hayal kırıklığı yaşattı ve düzene yenik düştüm. Yol göstericim de yoktu yanımda; düzene isyan edeceğime, şiire küsüp öyküye yöneldim. Bütün bu yaşananlar ortaokul dönemime rastlar. Yine bir gün düzen beni aldı, bir sonbahar yaprağı gibi Aydın Dağlarının zirvesine fırlattı. Yıl 1981. Ve beni yeniden hayata bağlayan sihirli gücün şiir olduğunu orada anladım. O gün bugündür, can yoldaşım, arkadaşım, sırdaşım ve en büyük sığınağımdır ŞİİR! İnanıyor ve haykırıyorum; şiir mabedinde yanmayan hiç kimse, ben buyum, ben şuyum diyemez. Tek inancım, ömrüm oldukça yazmaya, gerekirse yazdırarak da olsa şiire ihanet etmeyeceğim. Aydın’ın İncirliova ilçesinde, ‘53 yılının Ocak ayında, bir Kova erkeği ve sevgili annemin tek eşinden 14. yavrusu olarak dünyaya gelmişim. Babam ve annem ümmiydi. Okul yüzü görmemiş bir ailenin ilk üniversite mezunu olarak kutsal öğretmenlik uğraşımı resmi düzeyde ‘99 yılına dek sürdürdüm. Halen özel sektörde işimden arta kalan zamanlarda, öğrencilere Türkiye’nin hemen her noktasında şiir dersleri veriyorum, gönüllü. Yeni Türk şiirini mevcut Türkçe ve Edebiyat kitaplarından öğrenemeyen gençlere yeni Türk şiirinin kapısını aralamaya çalışıyorum. İnanın bu çalışmalarda şiir adına öyle ilginç olaylara tanık oluyorum ki, gözyaşlarınızı inanın tutamazsınız. Tüm uğraşlarımdan edindiğim çok önemli bir gerçeğin altını kalınca çizmek istiyorum: ŞİİR ÖYLESİNE SİHİRLİ BİR ANAHTAR Kİ, AÇMADIĞI BİR KAPIYI GÖSTEREN HENÜZ ÇIKMAMIŞTIR! Bugüne dek, bir çok edebiyat dergilerinde şiir, deneme, öykü, inceleme, gezi , anı yazılarımla yer aldım. ‘90’da Ödemiş EFE dergisi yöneticiliği, Almanya’da Almanca yayımlanan GEMEİNSAM adlı yayının sorumluluğunu yaptım. Almanca şiir, öykü denemelerinin yanı sıra yurda döndükten sonra da Almancadan Türkçeye şiir kazandırma çalışmalarımı yayımladım. ‘90’da “Nasıl Çalışalım? Nasıl başaralım?” adlı çalışmam M. E. B. ca tavsiye edildi. Egebank tarafından 3000 adet basıldı. ‘98’de ilk şiir kitabımı Sivas’ta yakılan 37 güzel insana adadığım için yalnızca 37 şiir içermektedir. Evliyim. Eşim de emekli sınıf öğretmeni olup, bir oğlum ve bir kızımla beraber yaşamımızı renklendirmeye çalışmaktayız.

Etkilendiği Yazarlar:
Mayakovski, Cemal Süreya, Sabahattin Ali, Cahit Tanyol


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © ömer akşahan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.