..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Usun ve deneyimin aksaçlýlarýnki gibi, ama yüreðin masum çocuklarýnki gibi olsun." -Schiller
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > Politik Roman > Bahattin YILDIZ




24 Kasým 2004
Istakoz Büyüsü / 11. Sayfa  
11.Sayfa

Bahattin YILDIZ


Kiralýk Katil Er Jessica kurtuldu!... Ýþbirlikçi yardýmýyla!... Sivil Fatýmalarý kim kurtaracak!... Er Jessica öyküleþtirildi, mitleþtirildi, efsaneleþtirildi... Sivil Fatýmalarýn öykülerini, varolan efsanelerini ve mitlerini kimler anlatacak?... Kim


:CAGC:
                                               9


     Dehþet ve þokla uyanmýþtý uykusundan...
Yine ayný rüyayý görmüþtü.
Beþ gecedir gördüðü rüyayý...

     Fatma’yý… Duþ alýrken, duþ telefonundan su yerine kan akmasýný, ýstakoz kýskaçlarýnýn belirmesini, onun bileklerini kesmesini, "Beni kurtar!..." demesini...
     
Gerçek mi rüya mý çeliþkisi...
     Tuvalet gereksinimi... Lavobada el yüz yýkamalar...

Rüyalarýn gerçeði yansýtmadýðýna olan inancýný kaybetmemiþ olmasýna raðmen, içinden bir ses farklý þeyler söylüyordu kendine.
Çözemediði bir yumaðýn içini kapladýðýný hissedebiliyordu.
Belirsizlikler, insanlarýn aklýna saçma sapan düþünceler getiriyordu.
Bu düþüncelerin egemenliði altýna girmemeliydi...
Düþüncelerini ve sezgilerini açýða çýkarmamasý, tahlil etmemesi, çeliþkileri gidermemesi halinde, içsel karmaþasýný söndürmenin, yok etmenin mümkün olmadýðýný…
Dikkate almayýp da unutmanýn, gerçek unutma olmadýðýný…
Aksine; bilinç altýnda bir yerlerde yuva yaparak doðumlar gerçekleþtireceðini, doðanlarýn büyüyerek ileriki günlerde ansýzýn ortaya çýkýp, kendisine zarar verebileceðini bilecek kadar psikolojik çýkarýmlarda bulunabiliyordu…
Boþ vermeliydi þimdi bunlarý…
Evde kahvaltýlýk malzeme kalmamýþtý.

     Kahvaltýlýk malzeme almaya çýktýðý þarküteriden Körebe Gazetesi dahil bir kaç gazete daha aldý.
Göz atýmý sonucu Gazi’nin son haftalarda ‘çýkarmak üzereyiz’ dediði hatta körebe medyasýndan bir gün ayrýlýrsa, yerinin devamlý hazýr olduðunu belirttiði "Ahtapotun Kollarý’s" dergisi dikkatini çekti.
Bir tanede ondan aldý.
     
Yardýmcýsý kadýna yalnýz kalmak istediðini belirterek, bir haftalýðýna ücretsiz izin vermiþti.
     Evde kahvaltý hazýrlama iþi, dört gündür olduðu gibi, yine baþa düþmüþtü.
     Kahvaltý yaparken bir þeyler okumak hoþuna giderdi. Öðrencilikten kalma bir alýþkanlýktý. Senelerdir devam ettirirdi.
     ‘Ahtapotun Kollarý’s" dergisinin kapaðýný çevirdi.
     
Baþyazýyý okumaya baþladý.
     
"Dergimiz gidebildiði yere kadar gidecektir. Ýsim bulmakta çok güçlük çekmedik. Dergimiz ufku gören, geleceði sezinleyen yazarlar kadrosuna sahip... Yalan haberciliðin, yanlýþ ve kasýtlý yorumun, satýlmýþ kalemlerin içini; ýstakozu yakalayýp iliðine kadar emen ahtapot gibi boþaltmak amacýyla çýkarmýþ olduðumuz bu dergiyi…"

     Devamýný okumadý.
Ýkinci yapraða geçti. 'Editörün Sayfasý' üst baþlýklýydý.
     
"Sivil Fatýma’nýn öyküsü... Sivil Fatýmayý Kurtarmak!" alt baþlýklý yazýyý okumaya baþladý.

     "Körebe medyasýnýn üç gündür yayýmladýðý ve devam eden ‘ABD Eri Jessica’yý Kurtarmak!’ yazý dizisinin beynimde yarattýðý dehþeti ve þoku sizlerle paylaþmak istiyorum.
     Özetle; Aslen Guatemalý olup, Güney Amerika’ya göçmüþ, bir aileden olma 19-20 yaþlarýndaki Jessica'nýn, otomobil tamir atölyesinde kazandýðý parayla tatmin olmayýnca, birkaç kat daha fazla ücret kazanabileceði, Irak’ý iþgale hazýrlanan Amerikan ordusuna katýlmasý...
Baðdat sokaklarýnda birliðini kaybetmiþ, serseri mayýn gibi dolaþýrken, oluþan panik ve korku nedeniyle ayaðýný burkmasý, Iraklý halktan ve daðýlmýþ Irak ordusundan bir kaç kiþinin yardýmýyla tedavisi için hastaneye kaldýrýlmasý...
Hastanede tedavisi yapýlýrken, Amerikanýn gelenekselle-þen; ‘asker moralini güçlendirmek, kiþilik bölünmesini yapýlandýrmak, tek asker bile bizim için önemlidir, bizden olan zarar görmez duygu ve düþüncesini var etme’ gibi medyatik propaganda yönü aðýrlýk basan kurallar çalýþtýrýlmýþ ve operasyona baþlanmýþtýr.
Amerika’ya iltica etme karþýlýðýnda bir Iraklý avukat tarafýndan gösterilen Er Jessica’nýn tedavi gördüðü hastaneye, kameralarýn tanýklýðý huzurunda, helikopterle, tankla, kalabalýk bir timle yapýlan operasyonda, öngördükleri gibi sadece saðlýk elemanla-rýný karþýlarýnda bulacaklardý...
Er Jessica, tedavi gördüðü yataðýndan alýnarak helikopte-re bindirilmiþ, uçakla ABD’ye gönderilmesi saðlanmýþtýr.
      Jessica kötü muameleye tabi tutulmamýþ, tecavüze uðramamýþtý...
Jessica’nýn tedavisinden sorumlu olan doktorlarda, bu yönde medyaya brifing vermiþ olmasýna raðmen; Türkiye sýnýrlarý dahilinde neredeyse Pentagon görevlilerinden daha aþkýn savaþ borazanlýðý yapan, psikolojik savaþ eri gibi hareket eden Körebe Medyasýnýn, bu yazý dizisinden dolayý eseflerimizi belirterek ilk dosyamýzý açýyoruz.

     Önce, kýsa bir açýlým gerçekleþtirmek istiyoruz:
     Er Jessica kimdir?
     Paralý askerdir!... Ýþgalci ABD’nin askeri...
     Aksi olsa da haklý sayýlmayacaðý; ‘aç ve iþsizsizlik mazereti’ dahi olmayan bir kadýn asker...
Daha fazla para kazanmak için iþgal ordusuna katýlmýþtý.
     ‘Kiralýk katil’ statüsünde bulunan bir kadýnýn güzelliðini, ailesinin ekonomik zayýflýðýný, ayaðýnýn burkulmasýný, yüzündeki neþeyi, 'güneyden güneye göç etme' ve 'güneyde yakalanmasýndaki' ‘güney’ benzerliðini, dahi göz ardý etmeden kýsa öyküsünü; özenerek, bezenerek, bir nakkaþ gibi süsleyerek, kamuoyunda mazlum rolü biçmeye çalýþarak, ABD Ordusuna karþý halkta oluþan nefret ve öfke dalgasýna ufakta olsa onun þahsýyla baraj görevi yapýp, bu nefreti buharlaþtýrmaya çalýþan Körebe Medyasýnýn Er Jessica öykülerine karþý;
Yüzlerce, binlerce, milyonlarca Fatýma’nýn...
SÝVÝL FATIMALAR'ýn elden geldiðince öyküleri anlatýlacaktýr.
Bu öyküler; Küremizde bulunan tüm deðiþik adlara, dinlere, ýrklara, mezheplere, görüþlere sahip olan halklar da dahil, ABD etki ve yönlendirmeleriyle uyumlu uygulamalardan zarar gören insanlarýn öyküsü olarak dönüþtürülebilecektir...
     
Evet soruyoruz;
     Kiralýk Katil Er Jessica kurtuldu!... Ýþbirlikçi yardýmýyla!...
     Sivil Fatýmalarý kim kurtaracak!...
     Er Jessica öyküleþtirildi, mitleþtirildi, efsaneleþtirildi...
     Sivil Fatýmalarýn öykülerini, varolan efsanelerini ve mitlerini kimler anlatacak?...
     Kim anlatacak; maðdur, mazlum, maktul Fatýmalarý!!!...
Fatýmalarýn analarýný, babalarýný, kardeþlerini, çocuklarýný ve arkadaþlarýný...
     Öyküsü yazýlacak mý; beþ yaþýndaki Iraklý Fatýma’nýn zeytin karasý gözlerinden akan ve her damla yaþýn içinde yansýmasýný bulan karartýlmýþ dünyalarý...
     Ýlk anlarda, ‘Göz Temasýna Geçin!’ emrini dikte eden Amerikan askeri kurmaylarýn; cesareti, öfkeyi ve nefret ýþýklarýný veren mazlumlarýn gözlerinden etkilenmeleri dolayýsýyla, hala tam olarak yýlanlaþamamýþ olduklarý anlaþýlan askerlerine, bu kez ‘Onlarýn baþlarýna çuval geçirin!’ þeklinde verdikleri emir sonrasý, baþlarýna çuval geçirilen insanlara uygulanan muameleleri...
     Ya Bazý Seçkinler!...
     Binlerce Fatýmalarýn öyküleri dururken, hala, aþk olup olmadýðý belli dahi olmayan, varsa eþiyle, yoksa sevgilisiyle (kadýn ve erkekler için), o da yoksa 30-40.YTL ile bir kerhane evinin, boþ bir odasýnda, kuþu öten ya da mutluluk çubuðu taktýrmýþ herkesin (sadece erkekler için), uygulamalý olarak yaþayabileceði cinsel birleþmeyi estetize ederek yazma dýþýnda gerçek aydýn sorumluluðunuz nüksederek, hiç olmazsa bir tane;
Fatýmalardan birinin öyküsünü yazmak zorunluluðu duymuyor musunuz?...

Bir baþlangýç olmasý dileðiyle Iraklý Fatýmalardan birinin kýsa öyküsünü aþaðýda sunuyoruz;

‘Sivil Fatýma; Irak’ýn güneyinden, Baðdat’ýn güneyine sýnýf öðretmenliði yapma amacýyla göç eden bir anne ve babanýn kýzý...
Babasý; 'Saddam’ýn, batýlý güçlerin izniyle ve desteðiyle halka zulüm ettiðine' dair kahvede yaptýðý bir konuþma üzerine, gözaltýna alýndýðý emniyette gördüðü iþkence sonucu öldürülmüþ...
Bir kardeþi; Kuzey Irakta bulunan bir arkadaþýný ziyareti esnasýnda, atýlan kimyasal ve biyolojik gazdan zehirlenerek öldürülmüþ...
Annesi; bu acýlara dayanamayarak hastalanmýþ, Birleþmiþ Milletlerin ambargosu nedeniyle, edinemediði ilaçtan, gýdasýzlýktan ve bakýmsýzlýktan ölmüþ...
Ablasý, bu etkilerle, Psikolojik travma geçirmiþ, daha sonra intihar etmiþ...
Ýþgal esnasýnda, ‘Ýnsanlýða Özgürlük’ adlý bir yer altý gazetesi çýkarmaya baþlamýþ, yöneticilerden bazýlarýnýn, iþgal esnasýnda dahi ABD ile iþbirliði yapmayý sürdürdüklerine dair (isim listesi dahi ekli) yazýsý üzerine, ABD’nin Irak vatandaþý ajanlarýnca öldürülen, Fatýma’nýn öyküsü..."

Özdal, yüzünü buruþturdu. Devamýný okumak istemedi. Tarafsýzlýðý ilke edinmiþ bir medya hakkýnda, 'Er Jessica Dramý' yazý dizisi nedeniyle bu tür haber ve yorumlarýn yapýlmasý midesini iyice bulandýrmýþtý... Mesaiye baþladýðýnda ilk iþi bu yazýyý karþýlayacak bir köþe yazýsý yazmak olacaktý…
Gazi’ye içinden yüzlerce kez esef etti. Körebe Medya'sýndan atýlmasýna olan kini ve nefretiyle hareket ediyor olmalýydý.
Eli durmadý. Sayfayý çevirdi.
'Fatýma isimli Iraklý kadýnýn' öyküsünün anlatýldýðý yazýnýn kenarýnda bulunan bir fotoðrafý görünce, baðýrmamak için kendisini zor tuttu.
Kuþe kaðýda basýlý derginin bu sayfasýnda Fatýma’nýn öldürülmeden önce çekilmiþ bir fotoðrafý vardý.

Fotoðraf hiç yabancý gelmiyordu.
Tanýdýk birine aitti...
Ama bu mümkün deðildi...
Gözleri aldanýyordu, aldatýyordu....
Hayal görüyordu...

Belki beynine yanlýþ sinyaller geliyordu....
Belki kuþe kaðýdý parlaklýðýnýn gözlerini almasýydý…
Hayýr!... Hayýr!... hayýr!...
BU!... Bu!... Bu… Bu; 'Fatma' olamazdý.
Dergiyi yana attý...
Elini yüzünü yýkamak için lavaboya yöneldi.

Aynada uzun uzadýya kendini seyretti....
Tanýdýðý bir yüzdü, biraz çökmüþ olsa da...
Gözleri ve dolayýsýyla beyni kendi yüzünü olduðu gibi seçebiliyor, algýlaya-biliyordu.
Biraz daha iyiceydi þimdi. Sakinleþmiþti...
Havluyla yüzünü kuruladý... Salona girdi.

Masanýn kenarýna býraktýðý dergiyi, yeniden eline aldý.
Fotoðrafý algýlamasýnda hiçbir deðiþiklik olmamýþtý.
Az öncekinin aynýsýydý...
Fatma’ydý... Kýyafetler farklý olsa da bu; Fatma’ydý...
Saç rengi, alýn geniþliði, göz, kaþ, burun, elmacýk kemiði, dudak, kirpik, ten rengi, mahzun ve masum bakýþlar...

Bu mümkün müydü?...
Mümkün müydü bu?...
Uykuda mýydý?... Yani rüya mý görüyordu?...
Akþam çektiði kokain, etkisini hala sürdürüyor muydu?....
Sanrý mýydý gördükleri?...
Fatýma’nýn öyküsünün yarým kalan kýsýmlarýný da bir solukta tamamladý.
Fatýma’nýn anlatýlan öyküsü, Fatma’nýnkiyle ne kadar da örtüþüyor-du... Bir ölüm biçimleri farklýydý...
Ahtapotun Kollarý’s dergisinin sözünü ettiði ‘Er Jessica’nýn Dramý’ yazý dizisini Körebe Gazetesinden okumamýþtý. Dört gündür ilk kez gazete almýþtý.
Körebe Gazetesinin sayfalarýna göz gezdirdi.
Üçüncü sayfanýn tamamý Er Jessica’nýn öyküsü yazý dizisine ayrýlmýþtý.
Bugün dördüncü bölümüydü.
Yazýlar uzundu. Göz ucuyla taradý.
Er Jessica’nýn sivil hayatta çekilmiþ fotoðraflarý ile Irak’ta asker arkadaþlarýyla devriye gezerken çekilmiþ gülen yüzlü fotoðraflarý, yazýlarýn kenarlarýna sistematik bir þekilde serpiþtirilmiþti.
Hep güler yüzlü ve sempati toplayabilecek fotoðraflardý.
Sivilde çekilmiþ boy resmine odaklandý...
Kendisini çeken bir þey olmuþtu o resimde.
Bir þey yakalamýþtý...
Tanýdýk gelmiþti...
Tanýdýk birine benzetmiþti...
Askeri kýyafetle çekilmiþ fotoðrafda, miðfer altýndaki yüzünde de bu benzerliði yakalamýþtý.
Çýldýrmak iþten bile deðildi.
Tanýmadýðý birilerini, tanýdýðý birilerine benzetmeye baþlamýþtý...
Dört-beþ günlük yalnýzlýðýnýn sonuçlarý mýydý?...
Fatma’nýn ölümünden duyduðu elem ve keder miydi?...
Bu yeni yakalandýðý bir çeþit hastalýk mýydý?...
Depresyonunun fiziksel yansýmalarý mýydý?...
Algýlamalarý mý körelmiþti?...
Nesneleri olduðu gibi deðil de, beyninde oluþan kalýplara göre mi algýlýyor ve þekillendiriyordu?...

Er Jessica’nýn tutsak olduðu hastanenin yerini gösteren, onun kurtarýlmasýn-da büyük yararý olan Irak’lý avukatý inceledi.
O da tanýdýk gelmiþti.
Bu kez bir farkla... Benzerlik kurduðu kiþi, bir kadýndý... Kurtarmaya yardýmcý olan Iraklý avukat ise, erkekti.
ABD’ye iltica etme karþýlýðýnda yardýmcý olmuþtu, Er Jessica’ya.
ABD’de, ziyaret etme isteðini, ‘Kendimi iyi hissetmiyorum’ diyerek ret etmiþti Er Jessica...
Er Jessica’yý Körebe Medyasýnýn Genel Müdürü Cesi’ye, Avukatý ise arada cinsiyet farký olsa da Ýmece’ye benzetmiþti.
Týpatýp her ikisi diðer her ikisinin ikizleri gibiydiler...
"Ýnsanlar çift yaratýlmýþtýr" sözünü anýmsadý.

Geçmiþte kalan bir anýsý canlandý birden...
Bir gün, otomobiliyle seyir halinde iken, yanan kýrmýzý ýþýkta bekleme esnasýnda, yaya olarak arabasýnýn önünden geçmekte olan birinin kendine ne kadar benzediðini hayretle görmüþtü.
'Özdal!' diye baðýracak olmuþtu; Özdal’ýn kendisi olduðunu bile bile...
Kendini ölü sanmýþtý... Gördüðü þahsý ise uçan astral bedeni...
Uyku haline girmiþti...
Ancak, geride bekleyen araçlarýn korna sesleriyle kendine gelerek, otomobilini hareket ettirebilmiþti.

Gazete ve dergide gördüðü üç ayrý kiþiyi, üç tanýdýðýna benzetmesi þok ediciydi...
Hele 'Fatýma'nýn yaþamýyla'; 'Fatma'nýn yaþamýnýn,' arada coðrafik, toplumsal, yönetsel farklar olmasýna raðmen aþýrý benzeþmesi...
Psikolojik travma, beyinsel travmayý doðurmuþ olmalýydý…

Körebe Medyasýndaki çalýþmasýna ara vermemiþ olsaydý, 'Er Jessica'nýn Dramý' yazý dizisinin hazýrlayýcýsý ve editörü kendisi olacaktý.
Savaþla ilgili tüm dokümanlar, özel hayata iliþkin olsa da kendisinden geçerdi.
Yerini kapma çabasýnda olan Murtaza, hazýrlamýþtý bu yazý dizisini...
Yokluðunu fýrsat bilmiþti...
Neden beklememiþti kendisini...
Bunun hesabýný bir þekilde soracaktý ona...
Yazýlarý, özellikle fotoðraflarý yeniden inceledi.
Býraktý.
Sýrtýný yasladý...

Yaþamsal ve fiziki benzerlikler, dün telefonla arayanlardan Fatma’nýn evinin üstünde oturan ve hem yakýn arkadaþý hem de ev sahibinin kýzý olan Sezer’in imalý konuþmalarýný anýmsatmýþtý...
Dilinin atýndaki ýslak baklayý bir türlü çýkarmamýþtý...
Fatma’nýn intiharýnýn kendisine inandýrýcý gelmediðini, belirtmiþti.
‘Neden?’ diye sorduðunda kuþkulu bir sessizlikten sonra, ‘Öyle sanýyorum,’ yanýtýný almýþtý.
Fatma’yla samimi bir dostluklarý olduðunu biliyordu.
Birkaç kez, Fatma’nýn evinde karþýlaþmýþlardý onunla.
Siyasal Bilgileri bitirmiþ, aklý baþýnda bir kýzdý. Ama iþ bulamamýþtý.
Fatma’dan puan almak için, Körebe Medyasýnda iþ bulabileceðini söylemiþti bir ara ona.
"Körebe Medyasýnda mý?... Hayýr kalsýn almayayým!" demiþti.
Neden kabul etmediðini anlatmýþtý.
Körebe Medyasýnýn genel yayýn politikasýyla, düþüncelerinin uyuþmadýðýný açýklamýþtý...
"Baþýn saðolsun!" diyenlerden biri de oydu, Edirnekapý mezarlýðýnda...
'Bir yardýmý olacaksa, her zaman hazýr olduðunu,' belirtmiþti.
Fatma’nýn ölümüne duyduðu elemi, kendisiyle paylaþmaya istekliydi...
Hatta, anýlarýný tazelemek isterse, her zaman için Fatma’nýn evine gelebileceðini söylemiþti.
Fatma’ya içinde bulunan eþyalarla birlikte kiraya verdikleri evi, her nedense kiracý çýkmasýna raðmen, vermek istemediklerini belirtmiþti.
Fatma’ya olan özlemini birkaç saat evde geçirerek gidermeye çalýþtýðýný ifade etmiþti telefon görüþmelerinde.
Daveti geri çevirmiþti.
‘Fatma’sýz evin bir deðeri yok!’ demiþti.

Ya þimdi...
O eve gitmek için can atýyordu...
Sanki ev kendisini çaðýrýyordu. Bir þey unuttuðu hissiyle dolu olup, anýmsayamayan ve anýmsayamamaktan rahatsýzlýk duyan biri gibiydi…
Kahvaltýsýný kaldýðý yerden zar zor tamamlayýp, Sezer’i arayacak, uygunsa geleceðini söyleyecekti.
Ýþtahý yoktu... Hem saat 14.00 de yapýlan ‘kahvaltýya’ baþka bir ad bulmalýydý...
Gelen telefon zili üzerine kahvaltýsýna ara verdi.
Diliyle, aðzýnýn içindeki artýklarý temizledi.
Telefon, Sezer’dendi.
"Bende sizi arayacaktým. Ne tesadüf," dedi Özdal.
"Özdal bey! Bana kadar gelebilir misiniz?... Çok önemli bir hususu konuþacaktým."
"Önemli ne olabilir?..."
"Geldiðinizde konuþsak!..."
"Peki, bir saate kalmaz orada olacaðým..."
Üzerini deðiþtirirken, Sezer’in " 'Çok önemli!' dediði ne olabilir?..." diye düþünüyordu.
Kötü bir haber daha almak istemiyordu.
Gerçi Fatma’nýn ölümünden sonra hiçbir haber kötü sayýlmazdý...
Hiçbir þey kendisini þaþýrtmayacaktý!
Hiçbir þey Fatma’yý geri getiremeyecekti.
Hiçbir þey Fatma’ya olan sevgisini söndüremeyecekti.
Ya bu titremeler?...
Heyecanlanmalar?...
Kaygýlar?...
Gömleðinin cebini kýmýldatacak þiddette kalp çarpýntýlarý?...
Ayakkabý baðýyla olan uðraþý yüzünden, bir daha baðý olan ayakkabý almayacaðýna yemin etti.


                         ***

Devamý: 12.Sayfada



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn politik roman kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Istakoz Büyüsü / 14. Sayfa
Istakoz Büyüsü / 10. Sayfa
Kimlik No 666 / Kontes Princ - 1
Kimlik No 666 / Kont Drakula - 1
Kimlik No 666 / Arka Kapak Yazýsý
Istakoz Büyüsü /6 Sh.
Istakoz Büyüsü / 13. Sayfa
Istakoz Büyüsü / 16. Sayfa
Kimlik No 666 / Baþlangýç Bölümü
Istakoz Büyüsü / 15. Sayfa

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Saddam, kýzý Irak ve tecavüzcü Bush... [Eleþtiri]


Bahattin YILDIZ kimdir?

Soyutlamalarý seviyorum. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Asimov, King, Kafka, Dostoyevsky...


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Bahattin YILDIZ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.