Kötü bir barış, iyi bir savaştan daha iyidir. -Puşkin |
|
||||||||||
|
Hayat Uzun ince bir yoldayım Gidiyorum gündüz gece.." Aşık VEYSEL Bir muamma denizindeyiz. Uzun, meşakkatli bir yolda gidiyoruz meçhule. Bazen mutlu, bazen hüzünlü. Her ne kadar gülsek te sonunda hep acı, hep ayrılık, hep gözyaşı. Bir tiyatroda kim başrol oynamak istemez ki! Roller dağıtılır; kimi mutlu, kimi hüzünlü alır rolünü.Peki ya nasıl oynarsın? Harfi harfine mi yoksa bazen doğaçlama mı? Anlayamazsın bazı şeyleri, cevap ararsın. Bulamazsın cevabını, uydurursun bir şeyler. Peki ya bulursan cevabını!..Kusursuz mu oymamış olursun rolünü? Soy ağacı gibi bir de hayat ağacı vardır. Çok narin bir ağaç. Özenle bakmak, sulamak, konuşmak ister. Sevgini hissetmek, ruhuna sarılmak hatta ruhuna, dolayısıyla da bedenine sahip olmak ister. Bir de hayat yolu vardır. Kusursuz bir yol. Kimi zaman eğri, kimi zaman da doğru giden bir yol. Dünyanın yolu, insanın yolu... Öyle var olma ya da olmama oyunu değil bu! Derinliklerin oyunu. Sığ gelse de bazı şeyler, aslında her şey çok derindir. Düşünceler, sevgiler, yaşamlar... Anlam arayışları sürer belli belirsiz. Bazen farkına varırsın gerçeklerin, anlarsın, bazen de yabancı kalırsın; hiçbir şey anlayamazsın. Durduramazsın oyunu. Perde aralarında prova yapamazsın. Zaman durmaksızın akıp gider. Son durakta inmeyi bekleme! Varamazsın yolun sonuna. Sadece kendi sonuna varırsın. Saatin durmuştur artık, hayatın değil. İnsan etkilendiği şeyi etkiler. Etkiye tepkidir bu. Nasıl dünyanın yolu insanın yolunu etkiliyorsa,insanın yolu da dünyanın yolunu etkiler. Kimi zaman savaş, kimi zaman barış; kimi zaman açlık, kimi zaman bolluk...Her şey hayatın dengesindedir. Her şey dengedeyken sorun yoktur. Önemli olan bu terazinin ayarının bozulmamasıdır. Ayarı bozulan bir şey güzel olur mu? Güzel olan yoksa ayarlamak mı? Bir söz vardır: Azı karar, çoğu zarar diye... Hayat oyunu, hayat ağacı, hayat yolu... Bazen sıksa da bazen güldürür; bazen solsa da bazen canlanır; bazen patikaya girse de bazen açılır ufuklar... Ahmet Çaylar, 05.11.2004
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Çaylar, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |