Dünya Dönüyor
Dünya dönüyor. Yaþam iniþiyle yokuþuyla sürüp gidiyor. Küçükler yaþlanmanýn ne olduðunu aklýna bile getirmeden büyüyor.Küçükler için her geçen gün kazanç sayýlýrken yaþlýlar için her geçen gün kayýp sayýlýyor. Torunum Can yemin ediyorum. Yirmi gün tatilimin tamamýný Büyükçekmece’de geçireceðim diyordu. Üç günlük Zonguldak’taki anneannesini ziyaretten sonra çok sevdiði Büyükçekmece’sine kavuþtu. Sayýlý günler çabuk geçiyor. Tatilinin bitmesine bir hafta kala babasý telefon ediyor. Yarýn seni gelip alacaðým diyor. Can tatilim bitmeden gitmeyeceðim diyor ama babasýnýn arabasýna herkesten daha önce bineceðini biliyoruz. Gözüm dýþarýda yaðan kara dalýyor. Can sana bir müjdem var diyorum. Bak kar yaðýyor. Bu durumda baban gelip seni alamayacak dediðimde büyük bir sevinçle oley!!! diye haykýrýyor. Belli ki tatilinin tamamýný bizimle geçirecek. Nasýl sevinmesin ki? Koca evin tamamý onun hakimiyetinde. Geniþ holde ve salonda gönlünce koþup oynuyor. Bozulmuþ olan uzaktan kumandalý arabasýný getirip bunu tamir eder misin? dede diyor. Arabayý tamir ettikten sonra soruyor. Dede bu bozuk televizyonu da tamir etsene. Ýki televizyon yetmiyor mu? sana. Olsun. Bunu da tamir et. Televizyonlarda uygulanan yeni teknolojiden uzak kaldýðýmý, tamir için yeterli aletlerim olmadýðýný, gözlerimin artýk çok ince þeyleri görmediðini, ellerimin titrediðini bu yüzden televizyon tamir edemeyeceðimi söylüyorum ama o yine de ýsrarlý. Olsun arabamý tamir ettiðin gibi onu da tamir edersin.
Dýþarýda yaðan kar durdu. Yaðmur çiseliyor. Torunum Can olabildiðince mutlu. Kombinin tümüyle ýsýttýðý evimizin içindeki tüm kullaným alanlarý onun oyun alaný. Üþümek yok. Yediði önünde, yemediði arkasýnda. Aklýma fakir ailelerin çocuklar ile sokakta yaþayan çocuklar geliyor. Bir an çocukluðum geliyor aklýma. Üþüyorum. Annemin közlenmesi için dýþarýda beklettiði odun kömürüyle yakýlan mangalýn içeriye alýnmasýný bekliyorum. Annem alevleri geçen kömürün közlerini kül ile örttükten sonra içeri alýyor. Cehaletin ürünü bir inanýþla maþayý külle örtülmüþ közlerin üzerine koyuyor. Zehirlenmeyelim diye. Mangalýn üzerine kapanýp doyasýya ýsýnmak istiyorum ama annem býrakmýyor. Oyalanmamý saðlayacak üþümeyi unutturacak bir oyuncaðým bile yok. Radyo yok. Gramofon yok. Aðabeyim öldükten sonra tek baþýma sýkýþmýþým dört duvar arasýna. Ne bir can yoldaþý, ne de bir oyun oynayacak oyuncaðým vardý.
Torunum Can da tek baþýna bu koca evin içinde ama, onun oyalanacaðý o kadar çok þey var ki. Her taraf oyuncak dolu. Gelirken yanýna aldýðý adýný bile telaffuz etmekte zorlandýðým pleyþtini yatak odasýndaki televizyonda kurulu. Televizyondaki çizgi filmlerin hiç birini kaçýrmýyor. Televizyonda çizgi film varsa bize diðer kanallardan birini seyretmek yasak. Ýki televizyon da onun kontrolünde. Üçüncüsü tamir edilmiþ olsa ne olacak? O da onun kontrolünde olacak. Haber saati geldiðinde eðer bilgisayarda yazý yazmakta isem yanýma gelir önemli gördüðü haberleri anlatýr. .
Can dede diyor. Ben senin yazdýðýn öyküleri okumak istiyorum ama yazýlar küçük olduðu için okuyamýyorum. Yazýlarý biraz büyütür müsün? Hemen yazýlarý büyütüp iki öykümü ve iki þiirimi yazýcýya aktarýyorum. Çýktýlarý hevesle alýp hemen okumaya baþlýyor. Dedesinin yazdýðý öyküleri okuma hevesi onun okumasýný iyice ilerletmesine neden oluyor. Bunlarý ben öðretmenime de okuyacaðým diyor. Bu yýl okula baþlayan bir çocuk için çok büyük bir baþarý.
Sokaklarda çocuklar var. Her türlü korumadan yoksunlar. Soðukta üþüyorlar. Elleri, ayaklarý, yüzleri morarmýþ sýðýnacak bir yer arýyorlar. Kýþ acýmasýz. Nerede o iftar sofralarýný hazýrlayanlar? Bu sokaklardaki çocuklarý doyurmak, onlarý koruma altýna almak Ramazan günlerinde doyurduklarý toklardan daha sevap deðil mi? Kýþ donduruyor. Kýþ acýmasýz. Doktorlar soðuk havalarda yaþlýlar mecbur kalmadýkça dýþarý çýkmasýn diyorlar. Ya sokakta kalmýþ çocuklar ne yapacaklar. Onlar için içeri diye bir olgu var mý ki dýþarý çýkmasýnlar.
Dünya dönüyor. Eðer sokaða býrakýlmýþ çocuklarýn da yaþadýklarý yaþamaksa eðer, onlar için de yaþam sürüyor.
Özcan Nevres