"...öyküyü yazan bilge, beşinci ya da altıncı göbekten kral torunu olduğumu ortaya çıkaracak şekilde belirleyebilir soyumu." -Cervantes, Don Quijote |
|
||||||||||
|
Bazen öyle olaylar yaşarız ki, her şey üstüste gelir, yüreğimiz sıkılır, hatta ölümü bile bir çözüm olarak düşünebiliriz...Yaşantımızı sadece maddesel olgulara, ideallere göre düşünüyorsak yanılırız...Çünkü madde bir an vardır, bir anda da yok olabilir...Halbuki yok saydığımız veya farkına varmadığımız , ancak bizim farkımızda olan ölümsüz bir ruhumuz vardır...Bedenimiz fanidir, ancak ruhumuz dünyadan sonra berzah aleminde, kıyametten sonra da ahiret hayatında sonsuza dek yaşayacaktır...Sizlere güzel bir hikaye anlatmak istiyorum... Vaktiyle anne karnında ikiz bebekler kendi aralarında konuşuyorlarmış...Bir tanesi annesinin karnından çıkmak istemiyormuş...Diyormuş ki: “Burası sıcak ve rahat...Ne güzel besleniyoruz, nefes almak zorunda da değiliz...En iyisi burada kalalım, rahatımız yerinde...” Diğeri: “Ben burada kalmak istemiyorum...Çıkınca buradan daha sıcak ve şefkatli bir kucak, sıcacık süt ve ağlayınca bana her istediğimi verecek bir ailem olacak...Üstelik karanlıktan aydınlığa çıkacağım ve bedenim değişip büyüyecek...Bu deneyimi yaşamak isterim...” İkizler aralarında konuşa dursunlar, zaman gelmiş ve dünyaya doğmuşlar...Anne karnından çıkmak istemeyen bebek, annesinin şefkat ve merhametle dolu sesi eşliğinde sütünü içip bir güzel doymuş.Renkli dünyayı seyre dalmış ve kendisine gülümseyen yüzlerle karşılaşmış...Annesinin ninnileri eşliğinde uyumuş ve iyi ki o karanlık ve dar yerden çıkmışım demiş... Evet, can dostlar...Hepimiz şu geçici Dünya hayatına sıkı sıkıya tutunmuyor muyuz?....Halbuki Yüce Yaratıcımızın sevgi ve merhametle bize hazırladıklarını düşünsek, Dünya meşakkatlerini bu kadar umursamaz, zenginliğini de sadece bize vaad edilenin bir damlası olarak görür , bu kadar peşinde koşmazdık... Bugünkü yazımda sizlere Ayder Kaplıcaları’nı da tanıtmak istiyorum...Rize Çamlıhemşin’de Ayder yaylası’nda bulunan bu kaplıcalar, özellikle romatizma, böbrek hastalıkları ve mide hastalıklarına çok iyi geliyor...Üstelik yayla havası ve manzarası da gidenleri memnun edecek düzeyde...Turistik bir yer olduğundan alt ve üst yapı çalışmaları da tamamlanmış...Gidenler dinlenmiş ve memnun bir şekilde geri dönüyor, size de tavsiye ederim... Sevgili dostlar, bu sayıdaki yazımın da sonuna geldim...Hepinize sağlık, mutluluk, huzur ve işlerinizde, kazancınızda bereket diliyorum...Sevgiyle yaşayın...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © mahinur alihanoğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |