Sevginin bulunmadığı yerde us da arama. -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Öyle bir hediyesin ki sana el değdirmeye ne zaman teşebbüs etsem kocaman evrenin tüm yıldızlarının ağırlığı üzerime çöker...Ne zaman senin elinden tutup bir gün karılıp karışacağımız bu kara toprağın üzerinde yürümeye kalkışsam sanki yeryüzü ters dönüp benim sırtıma biner.Sen öylesine bir yük koydun ki yüreğime,zaten yaralı, zaten kırılgan, zaten parçalanmış bu yürek bedenimin sağına, göğüs hizama dağ ağırlığınca çöreklendi... Birgün senin karşıma çıkıp tertemiz bir sözle bana sesleneceğini biliyordum..Buna inan. Tertemiz sözlerin var. Kirlenmiş bedenine ve kirletilmiş ruhunainat, o saf ve masum sözlerinin esiri oldum...Onların bazen garip, bazen komik bazen hüzünlü harflerle dudaklarından dünyaya salınışını büyük bir ciddiyetle izledim...Sen konuştukça dünyada ne varsa susturdum...Konuşan sadece sen oldun...Sen seslendin temiz kalan yanlarıma..İşte bizi böylesine birleştiren böylesine bir kılan emin ol, o sözlerdi... Sana sonsuz kelimelerle yazmak isterdim.Denizleri mürekkep,ağaçları kalem yapıp Yaratıcıdan mühlet üzerine mühlet isteyip can vermemi uzatarakşu bedbaht ömrümü sana sonsuz kelimelerle yazmak isterdim.Bütün ovaları kağıt yapıp üzerine yazmak isterdim.Lakin ne ağaçlar, ne okyanuslar, ne ovalar benden yana değil... Havasızım...Senin getirdiğin havadan her içime çektiğimde senin ciğerlerindeki havadan çalıyorum...Seni karanlık bir delhizin içindeki bulunması imkansız yollara varan bir yol ağzında yapayalnız bıraktım, bilmiyorsun.... Bilmiyorsun, ben hergün sana zarar veren bir kemirgenim...Senin gelecek güzel günlerini kemiriyorum...O günleri senden almaya ne hakkım var?...Neden böylesine bencilim?..Tüm bunlar benim hatam...Senin tüm masumluğunun aksine ben hatalar çukuruna boğazına kadar batmış durumdayım...Kendimi sana affettirmenin hem en kolay yolu hem de en zor yolu senden ayrılmak...Öylesine zordayım ki, efsanelerden fırlayıp gelen tüm tek gözlü devlerle savaşırım...Ama seninle asla...Ne gücüm ne takatim yok seni yüreğimde taşımaya...Sadece sana acı sunacak çırpınışlardı yaşadıklarımız...Artık bitmeli...Bitiyor artık... “Seni sevmeyi bana öğrettiğin için teşekkür ederim...Teşekkür ederim sevgilim sana, kirletmediğin sözlerin için...”
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © mahinur alihanoğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |