..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür / Ve bir orman gibi kardeşçesine...
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Bireysel > Burcu Yıldızer




12 Mart 2005
Kırk İkin }c{ İ Yağmurlar...  
Burcu Yıldızer

:CFDD:
( Merdivenler, tablodan yansıyan bakışları sunarken gözlerime, adımlarım senin için çıkıyordu biz’li bir bilinmezliğe… Boynumda kelimelerimi düğümleyen bir ipin sıkılgan sancısıyla, sana gelmiştim. )





I-

Aylardan mart.
İstanbul sanrısının kırk ikinci günü.


Sen gözlerini kapatıyorken;
bulutlar denize,
şehir, tutkuya karışıyordu.
Zaman, altıya zincirlemişti kendini
bense kendime.

Aşk,
tavan arasına sakladığın
kıskanç bir ölümlüydü…
Yıkık dökük,
durmadan kemirdiğin ve ancak
ısırdığında kanatmayı bildiğin,
nabzına hükmeden,
bir ölümlü.
...

( Kırmızının davetkar kollarında işte baş başaydık! ...)

II –

Aşka susamış tenin, ter döküyordu
o vakitler.
Ve ellerin gezinirken umarsızca…

eski an’lara kan kusan bedenimde,
dudaklarının arasından
bir ihanet daha,
nakış nakış işleniyordu geceye.

Nargilenin dumanına boğulmuştu
kadınlığım.
Maskesi düşen sözlere,
ezilen ruhlara,
titreyen bedenine uzak sandığın,
tenime rağmen.



( Çocukluğumdan kalma bir şeker alıyordu bedenimin titreyişini ellerimin arasından… )

III –

Bil ki;
anlamı yoktu seni isterken
dur! diyen sözleri(mi)n.
Engellerim yoktu.

Kuşanmışken
en derin yaralarıma sebep acılarımı,
karşında dimdik durduğuma bakma!!


IV –

Ama sen yine de
boş ver
ve hiç durma (vur) kaç!!

Tek soru dahi sormadan,
sadece kaç
göz bebeklerimden.



V –

Sen,
sana geldiğim ilk an sonrası kilitlendiğim
sessiz bir oyunun ilk sahnesindeki
tek kare resimde;
suflesini alamamış bir oyuncu şaşkınlığıyla
bekleyişin,
titreyen bedeniyle
ürkekliğinin,
ve sırılsıklam sen kesen kadınlığımın,
ebedi suskunluğu olarak kal.

Adımların sonsuzluk,
nefesin buz,
kırmızıya boyadığın duvarlar
beklentisiz, aşkının olsun.

ve tek bir soru dahi sormadan
dal gözlerine denizin


.Eleştiriler & Yorumlar

:: Erotizm
Gönderen: Faik Murat Müftüler / Muğla/Türkiye
18 Mart 2005
Şiirde bazen gizli kapaklı dokunulmuş, bazense açıkça sezilen erotizm, çok incelikle ve erotizm sözcüğünün zihinlerde yarattığı anlamın bile zedeleyemeyeceği bir nezaketle kullanılmış. Yürekten tebrik ediyorum .

:: ...
Gönderen: Özgecan / Ankara/Türkiye
16 Mart 2005
"Hiç kimse aşkın ontolojisinde demokrasi olduğunu söyleyemez.." diyor ve kalemini kutluyorum Bırcı :o)

:: ...
Gönderen: Kaan Ozer / Ankara/Türkiye
16 Mart 2005
Beraber bir tebeşir yarattık gözkurularımızdan dökülen kireçlerle... Sonra aldık bir odun herifi, yonttuk yonttuk tahta yaptık.. Neşeliyiz biz dedik, boyamasını da biliriz yeşile... boy[adı]k.. göz kapaklarımız kapanırken yorgunluktan, enerji drink moleküllerini yarattık.. sonra çaldılar bizden o ayrı konu... demem o ki, ne yazabiliyorsak "o kadar" anlatabiliyoruz... şimdi kızıyorum sana bu tezimi çürüttüğün için... buzdolabında saklamalıydın masumiyetimi.. bak kokmaya başladı bu arsızın leş kalemi... akbaba sen, karaçocuk ben... bu yazını nasıl sevdim bir bilsen...

:: Şikayetim var!
Gönderen: Erkan Çetin / Londra/İngiltere
14 Mart 2005
Sevgili Burcu, Aşk'ı nasıl oluyor da bu kadar güzel anlatabiliyorsun bilmiyorum... Hiç sevmediğim kabak dolması tarifini yapsan, onu da yedireceksin yani... Önce şiir sevdalısı yaptın bu okuyacaklarını cımbızlayan garibi, şimdi de aşka özendiriyorsun, kendimce "bu duygulandırılması çok zor bir kalıp kaşar peynir"i... Bu işte bir hile var gibime geliyor. Şiir yoluyla hipnoz ediyorsun beni... Üstelik bunu şiirlerini sessiz sedasız kütüphanene atan editörler(denmez), sistem hatası (!)(denir) durumlarına rağmen, becerebiliyorsun... İşte böyle okunası yazılar iğne deliğinden çıkarılıp böyle yorumlara sahne olabiliyor demek... Şiddetle şikayeçiyim, o kadar! :) Sevgiyle kal...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Mercan (A) Şk [Öykü]


Burcu Yıldızer kimdir?

Derinliğimde kelimeler, sanki uzak bir coğrafyada kaybettim diğer yarımı. Aramıyorum çok uzun zamandır yitirilen bakışları. . Aşk avuçiçlerimde bir ışık her dolunayda daha da bir kanayan. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Travenian, Dostoyevski, Patrick Süskind, Murathan Mungan, Ahmed Arif, Edip Cansever, Atilla İlhan, Nazım Hikmet Ran, Pablo Neruda


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Burcu Yıldızer, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.