Matematiğe, yalnızca yaratıcı bir sanat olduğu sürece ilgi duyarım. -Godfrey Hardy |
|
||||||||||
|
Yazmayalı epey zaman olmuş.Parmaklarım klavyeyi neredeyse unutuyormuş hani!Özlemişim aklımdakileri bembeyaz sayfalara dökmeyi…. Zaman….Yüce Yaradanın belki de bizlere verdiği en tehlikeli oyuncak.Kırdık mı,savurgan kullandık mı telafisi mümkün olmuyor.Ne yazıktır ki ben henüz zamanın nasıl geçirileceğini öğrenemedim!Ancak umudumu yitirmiş değilim! Yine zamanın bir yerinde bir bahar günü bu sayfalara bir sevdanın en saf hallerini yazmıştım.O satırlar gönlümden sana doğru akarken içimde tarifsiz heyecanlar,tarifsiz mutluluklar vardı.Sanki dünyanın güzellikleriyle ilk kez karşılaşıyor gibiydim.Kendi yüzümü aynada gördüğüm vakitlerde bile olmayacak sebeplere gülümsüyordum.Çünkü dünyanın en güzel gülen kızını bulmuştum.Kıskanıyordum belki de onun gülüşünü.Aynı güzelliğin bende de olmasını istiyordum. Her şey hakikaten bir çekim alanı içinde gelişip gidiyordu.Daha ,onu ilk gördüğüm saatler gözümün önünden gitmeden ona vurulduğumu hissediyordum.Ve tesadüf bizi birbirimize daha da yaklaştırıyor gibiydi.İzmir’in tatlı baharında sanki ben dünyaya geliyordum.Bir güzellik beni kendi içinden dışarı taşırıyordu.Ellerim mütemadiyen terli,yüzümde garip bir gülümseme ve kalbimde çılgın çırpınışlar… Halbuki kendimi güçlü zannederdim.Aşklar,sevdalar şu taş kalbimi eritemez derdim.Herkese öğütler savurur,alkolün dibini arkadaşlarımın sevdalarını eleştirirken yudumlardım.Şimdi şimdi kendime öylesine kızıyorum ki anlatamam.Şu an benim söylediklerim bana söylense inan ki karşımdaki adamın kalbini hiç düşünmeden kırarım.Yahu adamlar seviyormuş bırak sevsin.Sana ne elalelim martavalından?Ama yapamadım.Cahillik işte,ne yaparsın?! Başlamıştık bir kere..Hem de en güzel şekliyle.Oysa sıradan bir davetti ilk buluşmamız.Bir daha beraberce hiç oturmadığımız o cafenin sağdan 2. masasında kahveler az şekerli söylenmişti.Oradan buradan başladı sohbet.Oysa içim içime sığmıyordu.Daha nesin,kimsin bilmiyorken,orada seni seviyorum diye bağırasım gelmişti.Gözlerimin içi gülüyordu.Çünkü gözlerinin içinde kendimi görüyordum. Bir sınav stresidir kapladı ardından ikimizi.Ancak geçilecek dersler değil de seni yeterince göremiyor olmak beni üzüyordu.Her an seni özlüyordum.Telefona mahkum yaşıyor olmuştum.Yani bir mesaj daha gelir ümidiyle saatlerce yerimden kalkmadan oturuyor,gözümü telefondan ayırmıyordum.Özlüyordum seni hem de delicesine.Seni bana kavuşturacak yolları severek ve gönülden yürüyordum.Herkese anlatıyordum seni.İnsanların bana gülümser bakışları,mutluluğuma ortak oluşları bende ayrı bir haz yaratıyordu.Çünkü artık ben de birini seviyordum.Hem de beklediğim kişiyi… Sınavları bitirdik.Üç dersten fire vermiştim.Ama kimin umurunda.Yanımda benim en büyük destekçim vardı.Gözüm lineer cebirin denklemlerini mi görür!Aklım,fikrim,hayallerim artık bambaşka diyarlarda geziyordu.Sanki sihirli bir değnek beni bambaşka bir aleme taşıyor gibiydi. Ve bitmek bilmeyen yaz tatili.Seni göremediğim her gün bir işkence gibiydi.Beni sevenler bendeki yalnız kalmaları çözmek için çalışa dursun ,ben sesini duymak için telefondan uzak duramıyordum.Yani istatistik dersinden kalmış olmak bir insanı benim kadar mutlu edemedi.Seni görebilme arzuyla Pazar günlerini iple çekiyordum.Tüm haftanın sessizliği,Pazar gününün akşamüzeri üzerimden atılıyordu. Her günümüzü ayrı bir keyifle geçirdik.Kimi zamanlar kavgalar da vardı,en hakikatlisinden.Ama biz birbirimizi bulmuştuk.Gün oldu, gün geceye dönmesin diye dualar ederken,kimi zaman güneş doymasın diye saatlerce muhabbetin belini kırdık.Ne doktor klinikleri kalmadı gitmediğimiz,ne de en güzelinden balık lokantaları.Alkol bile seninle daha bir tatlı geliyordu.Sen yanımda olduğun vakit ,rakıya meze aramaz olmuştum.Hangi meze senin muhabbetinin yerini tutabilir ki? Hafiften sancılar baş gösterdi bir vakit sonra.Birbirimiz olmadan rahat edemez olmuştuk.Yani senin nerede oluşun değil,bensiz oluşun canımı sıkar olmuştu.Dünyayı gören bir yanım da sen olmuştun.Senin olmadığın yerlerde hep bir şeyler eksikti.Ve mütemadiyen sen vardın sohbet ortamlarımda… Oysa kaldırabiliyorduk onca ağır yükü.Bağlıydık birbirimize.Hiç olmadı özür dileyip ,sarılıyorduk.Ağlıyordun omuzlarımda,sana en derin sırlarımı açıyordum.Yüreğimiz acıyordu.Ve kendimizi tarifsiz boşluklarda hissediyorduk.Neden sorusu hep zihnimizin,dilimizin bir ucundaydı.Neden böyle oluyorduk.? Bilmiyorduk… Ve şimdi hikayenin en anlamlı yanına vardık… Sen, Yalnız kaldığın vakitlerde bensiz olmanın acısını hissediyorsan; Benimle geçirdiğin vakitler de dünyanın başka hiçbir şeyinden haz almıyorsan; Ellerim saçlarında,bedeninde gezerken, için bana hayır demiyorsa; Bir gün her şeye boş verip benimle gelebilme cesaretini gösterebilirsen; Kavgalarımız,kırgınlıklarımız kalbinde tarifsiz bir ağırlık yapıyorsa; Benle yada beni kalbinde taşıdığın yerlerde rahat edebiliyorsan; Seni seviyorum demeyi benimle seviyorsan; Bir fincan kahve yaparken ardından gelecek muhabbetimizi özlüyorsan; Benim yanlışlarımı düzeltmek sana zor gelmiyorsa; Fırlattığım taşların ardından koşabileceğine inanıyorsan; Velhasıl her şeye rağmen SENİNİM diyorsan, Bugün bizim için ilk günümüz olsun.Senle tattığım duyguların hiçbirini bir başkasında yaşayamayacağımı çok iyi biliyorum. Fakat içinde bir şeyleri bitirdiysen bırak da burada kalsın… Saat 01.45…Ve bir garip şarkı bizim için… Gülüm yar… Sar… Hüküm yazdın bana hiç acımadan. O yar şimdi köle mi? Köleyim!! Biz masal olduk şimdi sevdalara; Sarıl yar… Dönüp sorma bana ‘ne dursun zaman’… O yar şimdi köle mi? Köleyim!! Bu hüküm ah,vuslatsız sevdalara… Aşk sunan kucaklara… O gül yeminli dudaklara… Aşk yakıp tutuşanlara… Yasak aşklara,eyvah… Eyvah bana! “Her şeye rağmen seni seviyorum…”
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Baha Oktav, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |