Umut susar, sessizce bekler çocuk...
Kırkkanatlı bir kelebeğin uçuşu gibi,
Ne yetişebilmek mümkün
Ne dokunabilmek
Yeşil susar
Mavi susar
Umut susar
Bir gidişin ayak izleri kalır
Kırkkanatlı kelebeğin kanat izlerinde
Sessizce bekler çocuk
Yağmurlar yağar
Karlar, güneşler yağar
Çocuk büyür
Derken;
Yandı kırkkanatlı kelebeğin kanatları
Pul pul oldu döküldü
Sevda oldu
Yangın oldu
Ölüm, yaşam oldu
Herkes seyretti
Uzaktan ve sessiz
Bastırılmış birkaç çığlık kaldı
Ateşten top büyüdü
Ama
Kimse anlamadı
Sadece o bir çift göz ağladı
Biliyordu
Düşeyazdı
Düş aldı
Hayata yazdı
Ölüm aldı...
Derken; bir aşkın tohumları serpildi yeryüzünün kurak topraklarına. Çatlamış bir yüreğin hasret kaldığı susuzluğa inat eder gibi, sızdı toprağın unutulmaya yüz tutmuş yüzüne.
Baktım
Baktın
Baktı
Görmek için büyüdüğünü
Bekledim
Bekledin
Bekledi...
Ve yıllar sonra filiz verdi kurak topraklar. Sadece o bir çift göz gördü...