"Moda denilen þey o kadar çirkindir ki onu her altý ayda bir deðiþtirirler." -Oscar Wilde |
|
||||||||||
|
Ýçinde bulunduðumuz sýcak yuvada yüzlerindeki çizgilere aldýrýþ etmeden dünyaya olumlu gözlerle bakan insanlar da vardý, hüznü üzerine giyinmiþler de vardý.Sebebi ne olursa olsun, son zamanlarýný burda geçirmek zorunda kalanlara elimizden geldiðince yardým etmekti. Bir yudum sevinç ve bir avuç umutla onlarýn yüzlerini bahar kadar güzelleþtirebilmek mümkündü. Ne geçim sýkýntýsý ne de dünya meþakketi onlar icin sorundu. Bir yudum þefkat ve sýcak bir yuva onlar için en büyük nimetti.. Onu ilk gördüðümde ilk çakýr gözleri dikkatimi çekmiþti. Tahminimce yetmiþ yaþýný çoktan aþmýþtý. Ama yaþýna inat dimdik duruyordu diðer teyzelere bakýnca. Bu teyzenin ölüme giden yolculuðuna þahit olacaðýmý hiç düþünmemiþtim. Zaman akýyor geçiyordu. Bu iþe baþlayalý 5 ayý geçmiþti. Bahar aylarýndaydýk. Gündüzleri saðlýk durumlarý müsait olanlar bahçede otuyor, vaktini burada harcýyordu. Koyu sohbetler, hayata dair piþmanlýklar, kýrgýnlýklar ya da sevinçler ortaklaþa paylaþýyordu..Rüzgarýn bir yerde durmadýðý gibi zaman akýp gidiyordu. Bir gün ay sonu karar defterini incelerken kapým çaldý. - Girin, dedim. Kapýnýn ucundan titrek bir ses: - Girebilir miyim müdür bey, dedi. Sesinden tanýmýþtým Ayþe teyzenin. Hafif bir ses tonuyla: - Buyrun Ayþe teyzeciðim. Mahçup bir haliyle bana gülümseyerek: -Oðlum, sizden bir isteðim var, dedi. Her zamanki gibi günlük bir istek olduðunu düþünerek: - Tabi, teyzeciðim dinliyorum, dedim. Koltuða oturup soluklandý teyzem. - Oðlum, ben burda 7 seneden beri kalýyorum. Her zaman rahat içindeydim. Þikayetim olmadý. Lakin bir isteðim var sizden dedi, çakýr gözlü Ayþe teyzem.. Merakýmý sonlandýrmak için, - Ayþe teyzem dinliyorum. dedim. - Oðlum, beni köyümü gitmek istiyorum. Lakin param yetmez burdan köyüme gitmeye. Bu konuda bana yardýmcý olabilir misiniz ? Þaþkýnlýðým bir kat daha artarak; - Teyzem niye köyüne gitmek istiyorsun ? Yoksa burda bir huzursuzluðun mu var ? Çekinme teyzem, sorunlarý çözmek için burdayým. Teyzem, biraz mahçup biraz titrek sesiyle: - Oðul, benim derdim tasam yok. Þikayetim de yok. Lakin kendimi eskisi gibi iyi hissetmiyorum. Yaþlandýk artýk. Yürümekte zorluk çekiyorum. Yaþým da aldý baþýný gitti. Buram buram burnumda tüten köyümü son kez görüp eþimin ve oðlumun yanýna gömülmek istiyorum. Öyle kalakaldým. Hüzünler sardý etrafýmý. Caným acýdý. Ýlk defa böyle istekle karþýlaþmak beni þaþýrttý. Teyzemi fazla bekletmemek için hemen cevabýný verdim. - Teyzeciðim, bunu müdürlere ileteyim. Gelen cevabý ben sana söylerim. Sen merak etme dedim. Yaþlý teyzem, bir umut doðmuþcasýna gözleri parlak bir þekilde: - Allah razý olsun sizden. dedi. Ve odadan ayrýldý. Ýlk defa böyle istekle karþýlamanýn þaþkýnlýðý bir tarafta, teyzenin isteginin hüznün vurduðu kalbimin aðýrlýðý bir tarafta. Ýsteðinin gerçekleþmesi zor gibiydi. Lakin benim vazifem bu istegi üst makamlara iletmekti. Yarýn ilk iþim teyzemin bu istegini bir yazýyla üst makamlara ulaþtýrmaktý.. ................ Temmuzun ayýn baþýndaydýk. Ayýn bir pazartesi günü gelen tüm yazýlarý inceledim. Teyzemin istegi kabul edilmiþ ve köye gidebilmesi için gerekli iþlemlerin baþlatýlmasý ve gidiþ için ön görülen masraflarýn bizce karþýlanmasý ve teyzemin köye götürülmesi icin bir memurun görevlendirilmesi belirtilmiþti yazýda. Bir an evvel haberi Ayþe teyzeye vermeliydim. Ama bir an düsündüm gerekli iþlemleri tamamlayýp ondan sonra haber vermenin doðru olacaðýna karar verdim. Herþey tamamdý. Lakin teyzeyi köyüne götürecek memur konusunda sorun vardý. Yeterli çalýþan olsa da , bu konuyu çözemedim bir türlü.En son çare olarak benim gitmem konusunda fikir telakkisinde bulundum. Bu konuyu Vali Yardýmcýsýna bildirdim. " Olur " yazýsýndan sonra iþlemleri bitirip teyzemin yanýna gittim. 78 numaralý oda kalýyordu. Kapý açýktý. Gözleri pencerede dýþarýyý gözlemliyordu. - Teyzeciðim, girebilir miyim ? Yüzünü pencereden sesin geldiði yere doðru yönelterek: - Tabi, oðlum buyur gel, dedi. - Teyzeciðim, isteginizi kabul etmiþler. Çýkýþ iþlemleri bitti. Köyünüze ben götüreceðim sizi. Bir kaç güne kalmaz yola çýkarýz. Dostlarýnla vedalaþ, eþyalarýný falan toplarsýn bu süre zarfýnda, diye sözlerimi bitirdim. Dünyalar onun olmuþcasýna gizli tebessümler belirdi yüzünün yaþlý ama ince çizgilerinde.. ..................... Yolu yarýlamýþtýk. Tahminimce 4 saat daha yolumuz var gidelecek. Kendi hayatýmdan, coluk cocuktan bahsettim yol boyunca. Ayþe teyze ise bazen " Allah uzun ömür versin " diye sözlerimi tasdikliyor bazende sessizce dinleyip tatlý bir tebessümle anlattýklarýmý dinliyordu. Bir cesaret bulup: - Teyzem, yolumuz uzun. Ben senin hikayeni dinlemedim. Anlatmak istersen dinlerim diye gözlerin icine uzattým kelimelerimi.. Yorgun ama hala gülümseyi bilen teyzem: - Müdür bey, benimkisi de sizin gibi sýradan. Tek farkýmýz sen þehirde büyümüþsün ben ise köyde. Heyecanýmý gizlemeyeyip: - Teyzem, neden köye gitmek istedin ? Neden köye gömülmeyi bu kadar istedin ? - Müdür bey oðlum, ben 18 yaþýnda evlendim. Eþim köyümüzdendi. Hububat ekip kaldýrýyorduk. Bir kýzýmýz ve bir oðlumuz vardý. Kýzýmý gelin ettikten sonra eþimin nefes almakta zorluk geçiyordu. Doktora gittik. Midesinde bazý hastalýklar çýktý. Tedavi gördü. Dolayýsýyla bir çift öküzümüz vardý. Pnlarý sattýk sonra yetmedi bir kaç tarlayý da. Oðlum o zaman askere yeni gitmiþti. Eþimin tüm iþlerini kadýn halimle ben yapýyordum. Köyde yetiþtik ne kadar olsa bilmediðimiz çok sey vardý. Anlayacaðýn cahildik oðul. Bir gün doktorlar beni caðýrdýlar. Eþimin hastalýgý ilerlemiþ, vucüdu hastalýða karþýlýk veremiyormuþ. Velhasýl biraz daha tedavi gördü. Lakin kaybettik. Kýþ zamanýydý. Yol bilmem, iz bilmem. Ýzmirden ta bizim memlekete nasýl götürecektim cenazeyi. Öldüðüne mi yanayým, götürmemekteki acizliðine mi aðlayým. Dert bir degil ki oðul. Neyse ki trenle köyümüzün yakýnýna kadar getirdik. Heyecan ve hüzün birarada: - Sonra, teyzeciðim ? Köyden akrabalar gelmiþ bizi karþýlamaya. Ýndirdik. Diz boyu kar etrafta. O zaman yol mu var bizim köye. Katýrlarla gelmiþ akrabalar. Sonra cenazeyi katýrlarýn semerine baðlý halde getirdik. Ama ne getirme oðul. Soðuk bir yandan, ölüm acýsý bir yandan. Oðluma söylemedik babasýnýn öldüðünü. Ýzne geldiðinde öðrendi. Ýþte böyle oðul..Acýmýz her insan gibi acý, kederimiz de .. Hüzünlü bir hikayeye dalým gitmiþtim. Gözyaþlarým neredeyse taþacakti gözbebeklerimden yanaklarýma. Teyzem kýsýk sesiyle devam etti: - Ölenle ölünmüyor. Oðlum askerden geldi, evlendirdik. Ýþ güç sahibi olduk. Onlar þehre taþýndý týpký kýzým gibi. Ara sýra gezmeye gidiyordum yanlarýna. Peynir, süt filan götürüyordum torunlara. Onlar hep þehirde gelip yaþamamý istediler. Ama býrakamadým buralarý. Nasýl vakit geçiririm diye gitmedim þehre. Oðlum, muhasebecilik yapýyordu bir þirkette. Sonra emekli oldu. Þehriydeyken kalp krizi geçirmiþ. Bir kez emekli maaþý alýp o da yaþarken gitti oðul. Ne acý deðil mi ? Bizler varken oðlunun acýyla tekrar yýkýlmak.. - Allah mekanlarýný Cennet eylesin diyebildim sadece. Týkanmýþtým. Ne zordur yaþarken kendi evladýný kaybetmek. ................... Köye gelmiþtik. Eþyalarýný indirdim. Evi eski evlerdendi. Bu düsüncemi anlamis olacak ki teyzem bana dönerek: - Ýlyas amcan marangozdu. Bu evi, o yaptý saðlýðýnda. Eski olsun onun ellerinin yaptýðý evde oturmak yetiyor dedi. Eþyalarýný geniþ bir odaya koydum. Gidecektim artýk. Helalleþip yola çýkmalýydým. - Teyzem, hadi hakkýný helal et, yolum uzun malum, dedim. Ayþe teyzeyi bu kadar kýzgýn yüzle görüp: - O kadar uzun yoldan gelip bir bardak ayran bir týkým ekmek sunmamak sana ayýp olur buralarda. Sen bekle az hele. Geliyorum ben. Bir müddet sonra elinde ekmekle geldi. Arkasýndan genç bir kez tepsiyle yemek getirmiþti. Ýçimden teyzeme " Allah senden razý olsun " diye geçirdim. Yemek bitti. Ayranlarýmýzý yudumlarken: - Geldin köyüne bak. Bundan sonra ne yapacaksýn bakalim Ayþe Teyze, diye sordum. - Oðlumun en sevdigi kara dut aðacý var. O aðacýn gövdesine sýrtýmý verip karþýdaki mezarda bulunan eþimin ve oðlumun topraklarýna bakýp bakýp onlara dua edeceðim. Ta ki ben de onlarýn yanýna gidene kadar. Ýkindiden sonra hep oraya gider, biraz onlarla dertleþirim, dedi. Boðazýmda düðümlendi kelimeler. Bir kara dutun bu kadar deðerli olduðunu düþünmemiþtim.. ....... Aylar geçti gidiþimden sonra..Ölümü bile kavuþmak bilen Ayþe Teyzem oralarda ne yapýyor bilmiyorum ama hissettigim her ikindi vakti kara dutun altýnda oðluyla ve eþiyle konuþuyor, dertleþiyor. Ve sonra duasýný edip onlara kavuþmanýn vaktini bekliyor kara dutun gölgesinde..
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © ismail sarýgene, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |