Bu akşam bir yıldız kaydı gökyüzünden,
ışıl ışıl kayarken selam verdi bana
al dedi: işte sana gençliğimden bir hatıra
anlatırsın dedi: çocuklarına torunlarına
ballandıra ballandıra ...
Bu akşam bir yıldız kaydı gökyüzünden,
yıldızları sayoyordum aklımda sen,
seni dilemek istemiştim,
dileyemedim,
itiraf ediyorum, korkuyordum geleceğinden.
Ayaklarımla banka basmış oturuyordum,
tam bu sırada bir yıldız kaydı gökyüzünden
Gecenin güzelliğine gıpta ediyordum.
Şimdi adını hatırlamadığım bir arkadaşla,
aşk üstüne sohbet ediyordum;
o bana sevdiğini,
ben ona korkularımı anlatıyordum.
Derken, sustuk ikimiz birden,
kayan yıldızın güzelliğine bakarken.
Bu akşam bir yıldız kaydı gökyüzünden,
elimdeki bitmiş sigara paketini ezmiş
yere atıyordum,
uzakta bir yerde Mozart’ın dört mevsimi çalıyordu.
Yanaklarımdan süzülen yaşları,
adını bilmediğim arkadaştan saklıyordum,
cepte beş kuruşsuz, sigarasız etrafa bakıyordum,
bir yıldız kaydı gökyüzünden.
Çocukluğumda yaptığım hataları
tasvir ediyordum,
bugün yaptığım hataları kara defterime geçiriyordum.
Gökyüzüne dağıttığım benliğimi geri toplarken,
bir zamanlar aşık olduğum kıza adadığım şarkıları sayıyordum.
İlk ilan-ı aşkımı o isimsiz arkadaşa anlatıyordum,
bir yıldız kaydı gökyüzünden.
Bir yıldız kaydı gökyüzünden yüreğime.
Yüreğim garip oldu tüylerim diken diken.
Kara gecede siyah elbiselerimle otururken,
Kendime varolmamamın nedenini sorarken,
O güzel yüzündeki,
güzel gözlerini düşünürken,
Bir umut kaydı yüreğimden.
Bu akşam 1, 2, 3 ... yıldız kaydı gökyüzünden.