Yaşam ciddi, sanat neşelidir. -Schiller |
|
||||||||||
|
Telsiz konuşmaları hız kazanmıştı, garip şeylerin habercisiydi. Santral memurunu aradım, hayırdır diyerek sordum. Efendim; bir ihbar aldık ve arkadaşlara çıkış verdim. Nedir durum Ahmet çabuk söylesene diyerek çıkıştım. Müdürüm, serken mahallesin de bir evde tüp kokusu binayı sarmış, Deyince Ahmet, tahmin ettiğim, ihtimal dâhilin de zehirlenme vakasıydı. Şoför durumuma vakıf olunca, aracı çekti ve hazır bir vaziyette bekliyordu. Santral görevlisine ihbarı saat kaçta aldığını ve çıkan ekibin şu an nerde olduğunu, Öğrendikten sonra, en kestirme yoldan ve ekiple aynı anda olay mahallindeydik. Bina sakinleri çok telaşlı ve içerde üç tane küçük çocuğun olduklarını söylediler. Anormal derecede gaz kokusu her tarafı sarmıştı. Kapıyı kilitliydi, açan yoktu. Merkez mahaller de polisler bizlere yardımcı olurlar. Mesela kilitli kapıları, polis nezaretiyle açılması sağlanırken, Merkez haricinde ki, müdahalelere jandarma nezaretiyle neticelendirirdik. Bu olay mahallin de kapı kilitli, polis müdahale edemiyor, jandarmanın gelmesi, Bir saatten fazla sürer, peki ne yapacağız dediğim de polislere, bizim yapacak Bir şeyimiz yok, sorumluluğu alamayız dediler. Bina sakinleri çaresizler… İçerde mahsur kalanlar, kaderleriyle baş başalar, yani o anda bir canın kurtarılması Kolluk görevlilerce önemsenmiyordu. Başımızı beleye sokamayız diyorlardı. İşte o an, biten zaman kanaatiyle, bizzat kendim müdahalede bulunarak, Kapıyı bir şekilde açtık. Görünen manzara korkunçtu! Zavallı genç bir bayan yerde ağız üstü ve perişan halde yatıyordu. Zavallı üç çocuk, mecaller kesik ve çaresizlerdi. Şükürler olsun henüz yaşıyorlardı. Kucağımıza alarak, eğilmiş bir vaziyette dışarıya çıktık. Çocuklara, oksijen takviyesi yapmaları, talimatını vermiştim. Yeniden arkadaşlarla içeriye girerek, biçare kadını kucaklayıp, Dışarıya fırlamıştık. Kadın sapsarı kesilmiş, hareketsizdi. Oldukça zayıftı. Fakir bir aile olduğu belliydi. Bayana ilk acil müdahaleyi bizler yaparak, oksijen takviyesi, Dizlerin kaldırılması, suni teneffüs vesaire derken bayanda, Bir hareket görüldü, çok mecalsizdi, şaşkındı. Ambülâns hala gelememişti. Ben yeniden eve girerek, neden’i arıyordum. Milangaz özellikle açık bırakılmış, Biçare bayan kasten canına kıyacakmış. Eşi veya bir kimsesi etrafta görülmüyordu. Kılavuz aracına bindirerek, hastaneye yetiştirmiştik. Gün boyu takip ettik, hepside kurtulmuşlardı. İşte o gün, stresten tamamen sıyrılmıştım. Vicdanımın rahatladığını. İliklerime kadar hissettim. Yardımın, iyiliğin, fedakârlığın, bir can kurtarmanın, Kurtarmanın sevincini, riske girmeme rağmen yaşıyordum.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Mustafa Cilasun, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |