..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Sanat hem bir coþma, hem bir yadsýma iþidir. -Camus
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Yazarlar ve Yapýtlar > ayþen alp




25 Mayýs 2007
Þaþkýnlýk Þemsiyesi  
ayþen alp
Nazlý Eray'ýn Monte Kristo adlý öyküsü üzerine edebi eleþtiri.


:GFGA:
“Monte Kristo”, çatalla duvarý kazýp yan daireye geçerek rutin hayatýnda bir deðiþiklik yaptýðýný düþünen Nebile'nin ve Nebile'yi doðallýkla hayatýna sokan yan dairenin sahibi Selahattin'in hikayesidir. Nazlý Eray'ýn, okurun alýþkanlýðýný kýran bir tarzda kaleme aldýðý bu öyküde olaðandýþý olaylar vuku bulur. Fakat, fantastik motiflerle örülü bir hikaye olmasýna raðmen, “Monte Kristo”nun gerçekdýþý unsurlarý okuyucuyu þaþýrtmaz.   
Öncelikle, hikaye karakterlerinin gündelik hayattan seçilmiþ sýradan kiþiler olmasý ilk bakýþta okurun güvenini kazanmayý kolaylaþtýrýyor. Tüm yaþamý dört duvar arasýnda geçen Nebile, gündelik ev iþleri, alýþveriþ ve çocuklarýn bakýmýndan ibaret olan uðraþýlarýndan bunalmýþ sýradan bir ev kadýnýdýr. Toplumun kendisine biçtiði iyi bir eþ, iyi bir anne, iyi bir kadýn gibi tanýmlamalarýnýn dýþýna çýk(a)mayan, kendisine özel vakit ayýr(a)mayan bu kadýn okura hiç de yabancý deðildir. “-Nebile, bir berbere gitsene.Saçlarýn çok biçimsizleþmiþ.” sözlerinden anlaþýldýðý üzere kocasýnýn yönlendirmeleriyle hareket eden ve hayatý biraz da oluruna býrakmýþ Nebile'nin, kocasýnýn kaba ve ilgisiz hallerinden, birlikte vakit geçirmiyor olmalarýndan usandýðý, bu nedenle her kadýn gibi þýmartýlmaya ve hayatýnda yeniliklere ihtiyaç duyduðu sonucuna varýlýyor. Yan dairede aradýðý düzenli bir hayatý ve mutluluðu bulacaðýna inanan Nebile'nin radikal kararý, ayný monotonluktaki bir baþka hayatýn bireyi haline gelmesinden farklý bir þey kazandýrmýyor ona. Öyleki, Nebile'nin katýldýðý yeni yaþantýnýn baþ karakteri Selahattin Bey ve ailesinin hayatlarýnýn kendilerininkinden farklý olmadýðýný; “- Hoþgeldin, Selahattinciðim , - Al çantamý, çok yorgunum, bugün caným çýktý. Akþama ne yemek var?” ve “- On beþ yýllýk evliyim. Feriha beni hiç anlamýyor. Dünyalarýmýz çok ayrý. Ben akþam iþten yorgun dönersem o gezmek ister, benim caným bir yere gitmek isteyince o yorgun olur. “ sözlerinden anlamak mümkündür. Ayrýca, Nebile ve komþusu yani iki ev kadýný arasýnda geçen diyalog, onlarýn gündelik ama tüm hayatlarýna hakim olan sýradanlýðýn sadece karýkoca iliþkilerinde deðil komþuluk/arkadaþlýk iliþkilerinde de yer aldýðýný gösteriyor:
- Biliyor musun Nebile, bahar geldi, günler uzadýya, evde oturamaz oldum. Ev iþi biter bitmez
atýyorum kendimi sokaða.
- Ben de bunalýyorum evde Güzin, dur kahveyi yapayým da geliyorum.
- Bugün rosto yaptým.Çok güzel oldu. Sarýmsaklý. Yanýnda patatesle havuç da piþirdim. Suyu çok lezzetli çorba oldu. Hilmi deðiþik yemek istiyor...
Görüldüðü üzre, yaþantýlarý ne yemek piþireceðini, ev iþlerini ve temizlik yapmayý düþünmek ve kahve falý bakmak gibi dar bir alanda geçen kadýnlarýn ve eþlerini gündelik iþleri yapacak bir kadýn olarak görmekten öteye gidemeyen erkeklerin bir eleþtirisi niteliðindeki öyküde sunulan bu karakterlerin genellemelere açýk oluþu okuyucunun onlarla bütünleþmesini ve kendi hayatýnýn bir benzerini görmesini saðlýyor. Böylece, somut örneklerine gerçek hayatta sýklýkla rastlanabilen bu karakterler okura tanýdýk ve sýradan, bu sebeple de yaþadýklarý olaylar olaðan geldiðinden olaðandýþý unsurlar barýndýran bu öykü þaþkýnlýk yaratmýyor.   
Diðer yandan, öykünün gerçekçi ayrýntýlara fazlaca yer verilerek kurgulanmasý okurun þaþýrmasýný önlüyor. Týrnaklarla ya da kýrýk bir çatalýn arkasýyla yan daireye tünel kazýp özgürlüðe kavuþmanýn olabilirliði insan mantýðýný zorlasa da, “Ayrancý tarafýndaki Portakal Çiçeði Sokaðý'nda, 51 numaralý apartmanýn ikinci katýnda yaþayan bir ev kadýný...” þeklinde adres verilerek öyküye baþlanmasý okuru anlatýlanlarýn yaþanmýþ olabileceðine ikna ediyor. Anlatýcý yazarýn kendinden emin giriþi acaba bu adres doðru mu sorusunu dahi akýllara getirmeyecek derecede güven uyandýrýyor ve þaþkýnlýða yer býrakmýyor. Malum odanýn her seferinde “içinde süpürgelerin, cilalarýn, faraþlarýn ve çamaþýr sepetiyle sabunlarýn durduðu küçük oda” olarak tasvir edilmesi buranýn gerçekten de kullanýlmayan ve varlýðý unutulmuþ bir oda olduðunu, bu yüzden açýlan deliðin bulunmasýnýn mümkün olmadýðýný düþündürüyor. “Tavandaki örümcek aðlarýný görür görmez alýrdý, þimdi býrakýyordu.” sözleriyle Nebile'nin çok rahatsýz olduðu örümcek aðlarýný dahi alamayacak kadar hayattan ve ev iþlerinden koptuðu anlatýlýyor. Bu kopukluðun Nebile'nin temizlik yapmamasý gibi genel bir bilgi yerine pek az insanýn dikkatini çekebilecek bir detay üzerinden verilmesi öyküdeki gerçekçi ayrýntýlara bir baþka örnek teþkil etmektedir. .Ayrýca, adým adým ayrýntýlanan yemek tarifleri ile doðruluðunu test etmeye davet edermiþcesine öyküye gerçeklik kazandýrýlýyor: “Karnabaharlarý suda haþladý. Ufak parçalara ayýrýp üstüne zeytinyaðý, limon, tuz koydu. Soðusun diye býraktý. Bir tencere su kaynatýp fiyonk makarnayý içine boþalttý.” Selahattin Bey'in, Nebile'yle karþýlaþtýðýnda çok þaþýrdýðý söylenmesine raðmen, öncelikle Nebile'den odada bulunmasýnýn açýklamasýný istemek yerine odadan ve kullaným amacýndan bahsetmesi, 'sen kimsin?' diye sormak yerine 'siz yemek yemiþ miydiniz?' gibi önceliði olmamasý gereken bir ayrýntýyý irdelemesi ya da Nebile'nin Feriha Haným ile ilgili merak ettiði konularýn “bulaþýklarýn ne ile yýkandýðý, çamaþýr tozunun markasý, mutfakta kullanýlan yaðýn cinsi” gibi aslýnda bir ev kadýnýn tüm yaþamýný kapsamamasý gereken detaylar olmasý, yaþananýn sýradan bir olay olarak görünmesine, dolayýsýyla okurun da olaðan karþýlamasýna mahal veriyor.    
Monte Kristo adlý öykünün bir trajedi havasý kazanmasýný önleyen fantastik yapýsý, sýradanlýðý vurgulanmýþ karakterler ve gerçekçi ayrýntýlardan faydalanýlarak okuyucunun gözünde olaðan kýlýnmýþtýr. Kurmacalarda zaman, mekan, karakter ve olay gibi ögeler arasýnda nedensellik baðý kurulmasý, inandýrýcýlýðýn saðlanmasý ya da öngönderimden (anaphora) yararlanýlmasý okurun þaþýrmasýný önlediði gibi olaylarýn sonuçlarýna da zemin hazýrlar.    



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


ayþen alp kimdir?

edîbane

Etkilendiði Yazarlar:
yusuf atýlgan,shakespeare, orhan pamuk, fuzuli, duygu asena,oðuz atay...


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © ayþen alp, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.