Bulanmadan ve donmadan akmak ne hoştur. -Mevlânâ |
|
||||||||||
|
Nerede olursanız olun, nerede yaşarsanız yaşayın İzmir’i, İzmir’in Selçuk ilçesini ve doğal olarak da Selçuk sınırları içerisindeki Efes antik şehrini bilirsiniz. (Tıpkı benim sıralamam gibi sizin sıralamanız da farklı olabilir, “Efes – Selçuk – İzmir” gibi.) Efes olmazsa olmazlarındandır hayatın, orayı görmeden olmaz. Ama sırf görmekle de olmaz. Yaşamak da gerekir. Bunun için en ideali de Efes’in sınırları içine girdiği Selçuk ilçesini yaşamak ve tanımaktır. Yeme içme konusunda yeni bir mekân ve sıra dışı tatlar peşindeyseniz size gözüm kapalı ‘Amazon Bistro – Cafe – Bar ’ diyorum. Sevgili meslektaşım ve arkadaşım Saffet Emre Tonguç’un daha piyasaya çıkar çıkmaz yok satan ve hemen ikinci baskısı yapılan ‘Görülmesi Gereken 101 Yer’ adlı kitabında da yer alan bu mekânı gelin bugün ben size biraz benim gözümden tanıtayım. Nadide Azatoğlu uzun yıllardır Selçuk’ta yaşayan İstanbul’lu, Almanya’da mimarlık tahsili yapmış çok başarılı bir yüksek mimar. Benim de Selçuk’taki evimin mimarı. Abisini tanıyanlar vardır aranızda. Kaz Dağları’ndaki İdaköy Çiftlik Evi’nin sahibi İskender Azatoğlu. Nadide Temmuz 2004’te bu mekânı açtığında hiç reklâm işine girmiyor. “Amazon’u yeme içme kültürü gibi hayâl etmek istemiyorum, bir buluşma noktası burası. 17 yıldır yaşadığım çevreyi doğası, kültürü ile tanıtmak, beni buraya bağlayan sebepleri paylaşmak istiyorum. Gerçek turizmin hedeflerinden biri de önyargıları ortadan kaldırmak değil mi?” diyor. “Amazon ile tanışan yabancı konukların Türkiye ile ilgili çok başka bilgilerle ülkelerine döndüklerine eminim” diye ekliyor. Ben de eminim, çünkü Nadide de benim gibi gerçek bir Anadolu tutkunu, binlerce yıllık Anadolu tarihini herkese doğru ulaştırma derdinde olan bir insan. Kuşaklarca tekrarlana tekrarlana insanoğlu kafasına sağlamca oturmuş tarih safsatalarına karşı, o da benim gibi Halikarnas Balıkçısı, Prof. Dr. Manfred Osman Korfmann, Prof. Dr. Fahri Işık ve Prof. Dr. Muhibbe Darga gibi nicelerini arkasına alarak yek at, yek mızrak çıkanlardandır. Bu nedenle de, benim gözümde Amazon, nefis bir bistro – cafe – bar olmanın yanı sıra, harika bir kültür merkezi. Mürver çiçeğini bilir misiniz? Ege’ye özgü, yalnızca nisan ve mayıs aylarında çiçek açan, ağaç – çalı arası, dere boylarında yetişen bir bitkinin çiçeği. Yani anlayacağınız zor ve ender bulunan bir bitki. Nadide bunun şurubunu yapmış. Bana kakuleli dibek kahvesinin yanında ikram etti. Mardin – Ege arası bir yolculuk yaşattı bana. Bayıldım. Ne de olsa, kakule demek benim için Mardin demek. Ama dibek kahvesi ve mürver şurubu, işte o tam anlamıyla Ege! Harika bir tat. Mutlaka denenmesi gerek. Özellikle de votkalı mürver şurubunu tavsiye ediyor Nadide. Antik Çağ’da Anadolu’da ne yenirdi? Bunları da inceliyor ve mönüsüne katıyor. Benim için en büyük keyif Antik Çağ’dan kalma bir tat olan ‘Zeytin Mezesi’ idi. Bu müthiş meze bence dükkânın markası olmuş bile. Sunumu o kadar hoş ki, yeme de yanında yat diyesim geliyor. Nadide’nin aşçısı Ramazan usta, İzmir Bonjour Restaurant’ın 22 yıllık aşçısı. Nadide Ramazan ustanın Schnitzel’inin Viyana’ya taş çıkarttığını söylüyor. Ben denemiyorum, çünkü malûmunuz, vegan vejetaryenim. Nadide Ramazan ustayı da yanına alarak Selçuk’un meşhur Cumartesi pazarını gezip alış veriş yapıyor, ben de yanlarına katılıp eğleniyorum. Zaten oldum olası Ege’nin pazarlarına bayılırım, ama haliyle Selçuk pazarının bendeki yeri de başkadır. Mekân sahibi aşçısıyla birlikte tüm malzemeyi görerek, seçerek alıyor. Evi için alış veriş yapar gibi. Çok hoşuma gidiyor bu olay. Nadide, “Ege’de yaşadığım ve bölgeyi tanıtmak istediğim için 12 ay boyunca neyi en taze buluyorsam benim spesyalim oluyor” diyor. Yani ot mevsiminde otlar, her yağmurdan sonra Efes mantarı, mevsiminde Girit usulü salyangoz yahnisi, levrek mezesi, patlıcan mevsiminde hünkâr beğendi gibi. Yemeğe gelip mönüden ‘Amazon Özel Spesyal’i seçenlere – ki bu meşhur çökertme, Nadide bu yemeğin feminist hikâyesini anlatıyor. Uğrayın, bu yemeği yeseniz de yemeseniz de hikâyesini Nadide’den dinleyin. Amazon’da seçenek çok: Soğuk – sıcak başlangıçlar, salatalar, çeşitli bofile ve tavuk yemekleri, deniz ürünleri, krepler, omletler, makarnalar, ev yapımı pizzalar, ev yapımı tatlılar, sıcak içecekler, alkollü ve alkolsüz içecekler. Özel günler için yöresel yemekler yapıyorlar. Vejetaryen mönü var, en kötü ihtimalde sebze ızgara bulunuyor. Mekânın bahçesi de çok özel ve çok zevkli. Bahçede oturup yiyip içip günbatımını seyretmelisiniz. Ege’nin en batı noktalarından birinde Artemis Tapınağı’nın tam karşısındaki günbatımını kaçırırsanız çok şey kaçırmışsınız demektir. Ben şimdi yazının başında belirttiğim, Nadide’nin ‘buluşma noktası’ dediği konuya dönmek istiyorum. Amazon sadece bir bistro – cafe – bar değil. ‘Amazon Yürüyüş Kulübü’ diye de bir oluşum var. ‘GİT’ dergisi sahibi Timur Danış’a teklif götürmüş Nadide, o da kabul etmiş. Müthiş bir proje. Timur, bölgede parkurlar oluşturmuş ve yeni parkurlar için harıl harıl çalışıyor. Yerli ve yabancı konuklar bu kulüp kapsamında yürüyüşler yapabiliyorlar. Şimdilerde ‘Amazon Bisiklet Kulübü’ de yolda. Yöreye çok uygun, son derece duyarlı ve çevreci bir yaklaşım. Nadide zevkli bir mimardır. Dekorunu ahşap ve camın uyumuyla yapmış. Tüm otları dekorasyonda kullanıyor. Örneğin çayı da içilen altın otunu barı süslemek için kullanmış. Amazon iyi de bir sergi mekânı. Ben gittiğimde Avusturyalı Arkeolog Anton Bammer’in resim sergisi vardı. Çok güzel bir sergi, bakmaya doyamazsınız. Daha önce de Leylâ Konuk, Ayhan Taşkıran ve Enis Aktan sergilerine ev sahipliği yapmış mekân. Nadide’nin çeşitli projelerine çok yakın arkadaşı Sevtap Ergin de cam boncuk atölyesiyle katkıda bulunuyor. Ben buradan turizmcilere, acenteci ve rehberlere de seslenmek istiyorum: Selçuk’ta artık bir butik restoran var sizler için. Özel gruplarınızı, misafirlerinizi Amazon’a götürün ve onlara asla unutamayacakları bir deneyim yaşatın. Bu arada, Amazon’un (ve benim evimin de) bulunduğu Anton Kallinger caddesi Selçuk’ta Artemis Tapınağı’nın karşısında çok özel bir caddedir. Buranın canlanması, hayat bulması açısından bu yapılanlar çok önemli. Eline, gönlüne, beynine sağlık Nadide. Aslında Amazon adı bile biraz düşünmeyi gerektirir. Kadın girişimcilerle burası hayat bulacaktır, bulmalıdır. Ben de bir sır vereyim. Satmayı düşündüğüm evimi satmaktan vazgeçtim. Ben de bazı faaliyetler için kolları sıvadım bile. Zaman Amazonların zamanıdır... Amazon Bistro - Cafe - BAr Anton Kallinger Cad. No.22 Selçuk - İzmir Tel: 0232-892 3879 Nadide Azatoğlu: 0533-3689048
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Nükhet Everi, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |