Perde

yazı resim

]

Oyuncular:
Tanıdığım-tanımadığım insanlar

Mekân: Yer-gök yıldızlar
İncik-boncuk

Yazar:
Tanrı

Yönetmen:
Bir sahtekâr

Suflör:
İçimdeki çocuk

I. Sahne.

Minik yıldızlar diz çökmüş
Saf-saf
Ay dedenin anılarını dinliyor

Büyükayı ninni söylüyor yavrularına
Esneyerek
Afacanlar mışıl mışıl uyuyor

Tekir kedinin kuyruğuna tutunmuş
Küçücük bir çocuk
Büyüyor.

Güneş; cam şekeri
Bulutlar; pamuk…

II. Sahne.

Venüs öyle güzel ki
Çatlasa da hasedinden tanrıçalar
Ben imreniyorum

Şarkıların bile umurunda değil aşk
Çekilmiyor yalnızlık
Evleniyorum.

Nasıl olsa karnımız tok
“Zeus’un ateşini çaldım bu gece
Gel ısınalım” diyorum eşime
Tatlı bir kederle gülüyor
Anlıyorum.
Evde kömür yok

Tren-gurbet
Sıla-hasret, ekmek-iş
Her gün savaşıp
Dişe diş.
Yenmemiz gereken devler.
Ve masa üstü notlarla
Sevişmeler…

“sevgilim çocuklar komşuda
Anahtar paspasın altında”

Sırtımızda sandık sandık yükler
Sandıkların içinde
Henüz bedeli ödenmemiş
Ve yaşanmamış özgürlükler

Bak yine o kör olası şarkı radyoda!
“Düriyemin güğümleri”

Ah be Düriyem!
Yasakladılar bizi
Sadece geceleri seviştik senle
Seyrek de olsa
Dingin rüyalarda

III. Sahne.

O şerefsiz, düzenbaz, hilebaz, şeytanın dengi
Kendisi dedemden de ihtiyar
Bir sefa pezevengi
Birazcık yaşlandım diye
Hüzünlü şarkılar göndermiş bana

Dur maestro çalma!
O fesat tohumu sahtekâr yönetmen
bıyık altından gülerken
Sonbahar şarkıları istemiyorum
Vakit henüz çok erken

Ben içimdeki çocuğu dinliyorum

Sen bana arsızca
Verdiğim ezberi oyna diyeceksin
Yalanlar söyleteceksin
Biliyorum

Hasretlerle, cefalarla,
Ayrılık ateşiyle pişirdim toprak bedenimi
Haksızlıklarınla sertleştim.
Gözyaşımla su verip demire
Çelikleştim
Ölümsüzleştim ben

Sen karanlıkların içinde güçlendin
Ey iblisin uşağı!
Ben ışığın orta yerinde

Savaşamazsın benle

Söyleyin şarkılar mutluluktan çalsın
Maestro nerde?
Açın tüm ışıkları
Her yer aydınlansın

Perde

Başa Dön