..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Dilerim, tüm yaşamınız boyunca yaşarsınız. -Swift
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Toplumsal Uçlar > Mustafa CİLASUN




31 Temmuz 2007
İnsanlar Neden Tahakküm Etmeyi Severler!  
İnsanı insan olarak vasıflandıran Kur’anın hakikatleridir.

Mustafa CİLASUN


İnsanı insan olarak vasıflandıran Kur’anın hakikatleridir. En son peygamberin nübüvvetidir, rahmet için seçilmesidir.


:BBEF:

İnsanı insan olarak vasıflandıran Kur’anın hakikatleridir.
En son peygamberin nübüvvetidir, rahmet için seçilmesidir.

Kronik bir aşkın kurbanı olan iblis, enaniyet tercihi sebebiyle lanetin muhatabı olmuştur, dolayısıyla Esfele safilin yolculuğuna çıkmıştır.

Âdem a.s ise bir insan olarak itaatin ve teslimiyetin gereğini ifa ederek kendileri için uygun görülen haller dairesinde kaldıkları sürece, mükâfat için müjdelenen kullar olarak vasıflandırılmışlardı.

Tahakküm etmek bunu dilemek iradi olarak, kemalattan uzaklaşmayı marifet telakki etmiş bir nefsin erbapları tercih ede gelmişlerdir.

Nefs ancak terbiye edilirse vuzuha kavuşur, itminan olur, hakkı bulur, manasına kavuşur.

Terki veya reddi ise tahakkümün yolunu açarak hırsın itibari kapsamına dâhil olur.

Bu zaman dâhilinde ceberut kesilerek mutlak kazanma ilgasını aralar.

En az üzülen insan en çok bilen insandır denir, lakin ne kadar biliyorsan o kadar da derdin defi için, iyiliğin tesisi için gayret gösterilmedikçe hiçbir anlamı kalmamaktadır.

Bir anlamda müstekbir kavramı bunun için açıklayıcı sebeptir.

Müslüman bir inanan olduğu için, rahmetin sebebini bilendir.

Tahakküm hiçbir Müslüman’ın vasfı olamaz ve olmamalıdır.

Mukallit, tahkik etmeyen olduğu için nefsiyle problemi izafi olarak gidermeye çalışan biçaredir.

İman asla ve herhangi birilerinin inhisarında olamaz, velev ki bu bir baba, bir anne, bir eş bir hami hiçbir zaman fark etmez.

İnsan hür olduğu ölçüde bir vasviyet kazanır, aklını, izanını, merakını, zekâsını birilerinin tekeline bıraktığı müddetçe sadece vitrinleri süsleyen maket mankenler mesabesindedir.

Kadın bir nisa olarak en güzel bir şekilde tanzim edilmiş, insanlığın öznesi seçilmiş,

Mutlak hüküm karşısında erkeklerle eşit görülmüş ve hatta özellikle yüceltilmiş en ulvi varlık sebebimizdir.

Bir toprak, bir yağmur, bir başak gibi… Onsuz her şey ona hasret gibi…

Bu bakımdan bazı devletler her ne kadar İslami ve Kur’ani yönetim tarzından den vursalar da, bunun hakikatlerle bağdaşmadığını mutlaka görebilmeliyiz.

İslam dini, Kur’an hükmü zulmü yasaklarken, kim buna cüret ederse zalim olur.

Zülüm sadece şiddet değildir elbet, haklarının gaspıda buna dâhil olandır.

Kur’anı sosyolojik sebepleri ve ayetin nüzul sebebini bilmeden ahkâm kesmeye kalkarsak sadece lafazanlık yapmış oluruz.

Oysaki bu dahi bir lüzumsuzluktur.

Yani zaruretle, kemali yeti mutlaka bir birinden ayırmalıyız. İllet nedenini bilmeliyiz.

Vucubunun ve sıhhatinin gereğini deruhte etmeliyiz.

Yoksa sadece lafı güz arlık için bir uğraş verirsek manasından uzaklaşırız.

Yani hukuku biliyoruz zannıyla, şeri hukuku zedelersek bizzat hukuku biz tahrif etmiş oluruz.

Dolayısıyla hukuk adına söz söylemeyi bir marifet telaki edenler, kişilik haklarına saygıyı, bireysel inancı, manevi tahribata meydan vermeden anlaşılır olmayı başarmalıdır.

Saki baş tacı edilen bir kuşu kaçırmadan, ürkütmeden anlatmayı başarmak gibi…

Saygı yalnızca hak edenlerindir. Sevgi rahmet sebebiyledir. İzzet ikram nimeti veren içindir.

Hareket ve kuvvetin tek sahibi canı bahşedenindir.

Kur’anı anlamadan, itikadı bilmeden, efendimiz aleyhi selamı hissetmeden ekâbirliği öncelersek sadece kendini avutan biçare olarak kalırız.

Çaresizlerin çaresi Cenabı Hakken, Nuh a.s oğlu eve hanımı, Lut a.s hanımı bizzat inanmayı reddederken, Firavunun hanımı
Asiyenin halini bir düşünelim.

Mal ve her mülkün sahibi yüce yaratandır. Sahibi olduğunu zannedenler, Karunlar, Firavunlar gibi zanna kapılsalar da hesap onları bırakmayacaktır.






Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın İnceleme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ne Çare ki Gül Koparılınca Muhakkak Solacaktır!
Aşk Öyle Bir Düşer ki Nasibi Doğrultusunda!
İftira!
Bu Hazımsızlık Ne Kadar Kötüymüş Meğer!
Allahın Emrinden Edebin Gereğinden Kimler Sorumludur?
Canı Veren Hakk Emri Verendir Muhakkak!
Hiç Tahkik Edilmeyen Acı Olan Gerçekler!
Anlamaya Çalışıyorum Lakin!
Anlamak İsteyenler Neyi Önceliyorlarsa!
İçselliğimde Yol Alırken Düşündüklerim.

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Buselerimi, Sessizliğin Pervazlarında Gizlerim! [Şiir]
Her Lahzada Bir Fark Var, Sırrını İçinde Saklar! [Şiir]
Beklemek Kar Etmedi, Nasip Sükût Ettirdi! [Şiir]
Yürekte Düğümlenir Sukut Ettiren An! [Şiir]
Ruhumun Suskun Hicranı ve Ah U Zarı! [Şiir]
Ey Hicran Aldanan Ben Olayım! [Şiir]
Kalp Hata Etmez, Nefs Vuslata Eriştirmez! [Şiir]
Söyleyemedim, Kalbimin Figanıyla Yetindim! [Şiir]
Kırdın Ümidimi, Yıktın Şu Gönül Lânesini! [Şiir]
Gönül Hüzne Ram Olunca Neyleyim! [Şiir]


Mustafa CİLASUN kimdir?

Düşünmeye hassaten zaman ayıran, naifliği önceleyen, estetiği seven, güzelliklerden şevk alan, gönüllerin deşifresiyle uğraşan, halin dilinden haz alan, aşk için meşkin zaruretine inanan, hilkatin ve aidiyetin serinliğinde yazmaya çalışan bir can.

Etkilendiği Yazarlar:
Mehmet Akif Ersoy,Sezai Karakoç,Necip Fazıl Kısakürek, Cemil Meriç


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Mustafa CİLASUN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.