Öküzün rengini dışında, insanın rengini içinde ara. -Mevlânâ |
|
||||||||||
|
Uzun bir çizgi olan adım. Ve kırıldığım günleri taş yapıp denize attım. Varlığının varlığıma mülteci oluşu. Gözlerim gittiğin günde takılı kaldı. Bu günü göremeyişim ondan. Ve sis çöktü sevgimin üzerine. Islanır birazdan. Sana küsmüş düşlerimi, gülüşlerimi dün barıştırdım. Oturup konuştuk arkandan uzun uzun. Sonra gölgene anlattım şikayetlerimi ama o da akıp gitti senin gibi, göremediğimiz ama aramızdan sürekli akıp giden suyun ardından. Gözlerinin yokluğunda çocuk sesleri büyür. Bir ben daha eksilirim sana. Ama dik durarak, inatla. Devşirmeyeceğim artık beni bana. Suskun bir ilahi olursun akşam üstülerime, Güne değdiğim ilk demlere. Ve durulurum adına. Sıyrılıp gün/ahından ah olurum sevgimin titreyen yanına. Seni saklarım, çoğaltırım seni olmadığın ve olmayacağın günler için. Sonra ağlar gözlerimin suyuyla yıkarım kibrini bilmeyişliğimin. Ve severim seni bir daha, yeniden nefes nefese, soluk soluğa. Dilsiz zamanımsın. Susanda orda bir yerde akmaya devam eden. Oysa dursun isterse zaman. Sana kurulu sol göğsümün bütün vurmaları. Adını yazmak isteğimde korkuyor bütün harflerim. ‘sen’ olunca söz konusu zaten kayboluyor bütün kelimelerim, çaresizliğimin içinde. Gelmeyişlerin birikir. Sonra susarım içimde koca bir münkir. Ve eşkıyayım bu sevdaya kebir mi kebir. Baştan ayağa ba(kış)ınım. Bakışından arta kalanım. Sabahlarım iştahsız giriyor güne, öyle hevessiz. Sensiz. Sessiz. Ve arttıkça artıyorsun içimde iz iz. Baştan ayağa gönül kesilmek, Her an sen diye diye seni çoğaltırken biraz daha eksilmek. Hiç eskiyemeyen b/akışlarla b/akmak ardın sıra. Umutlarımı gemi yaptım yol almak için sana, Yol olmak için sana. Ama içimden geçmiyor da değil; yalan! Sonra yanar insan. Bir gidiş miydi yazdığım bilmiyorum, belki de hiç gelmeyişti. Sesini duyduğum andan beri tutkulu sesim, Tutkun sesim, Konuşsa da susar sesim. Kapattın bütün kapıları yüzüne yüreğimin, sana varış daha da dolambaçlı artık. Ve ben seninle seni bulan mürtezik, yüreğimden isteğim yalnızca bir istizan. Oysa işlemiyor yüreğe tek bir efgan. Sana yazmayı istemek, sana gelmeyi istemek intihar tadında Ama akıl yok oluyor, yokluğun varlıkla kol kola olduğu o anda. Kesik kesik yaşamak. Kurulan düşlerin olmayışlığında asılı kalmak, Sonra düşüp düşlerin düşkünlüğüne batmak. Düşsüz kalmak. Ve aşkın bir adının da ‘yok’ olduğunu anlamak. Ama sen boyu yaşamak yine de, Yürekle !! Az ile çok, Kısa ile uzun, olmak ile olmamak arasında. Tutup içini biraz daha sevmek. Yok’u severek ‘var’ etmek. Şimdi gönlüm yolda, sevgim yolda. Buradayım dersen bulacaklar seni içimdeki çocukla. , Solumda y/atan sol(uğ)umla… *** Geceler biriktirmek Gecelerde seni biriktirmek Biriktirirken seni Kendimi bitirmek Tüm mumlar sönmek üzere. *** Dikmedim hiçbir yaramı. Dikmedim yaram kalsın, yar kalsın. Derin uçurumların. Kim bilir, belki.... Belki beni bir daha atarsın.... Yar-dan aşağı, tutunurum o zaman vurduğun yerlere !! Dikemedim.... Ya / r nereye tutunsun ellerim? Hadi Hadi çekinme Beni bir daha vur Ellerini titretme Canım fazla yanmasın. Sevmem yarım kalmışlıkları bilirsin Hadi vur Yarım kalmasın Senin terk ettiğin kentte gölgelerin dolaşır. Tüm sokaklarımı kuşatmış, caddelerimi. Yasağından korkarım, çıkamam. Korkarım tutuklanırım, tutuklu kalırım ! Müebbedim olursun çıkamazsın, çıkamam. Hadi çık sokaklarımdan, caddelerimden çık, kentimi terk et ! Kendimi terk et - me dayanamam. Söktüm!! Atamadım bendeki eğreti duruşunu Sonra yeniden diktim yerine Senin sevdiğin çiçekler bitti diktiğim yerde. Hani sardunyaların vardı ya Ve papatyaların. Rüzgarlarla kavgalıyım hanidir, savurur seni ve her rüzgar bana doğru eser. Sen bunu istemedin !! Bunu ben istedim. Güle güle derken beklemenin çaresizliği. Dön ne olur derken acazetimin düştüğü acizliği. Ben ............ .......... Yokluğun eser yüzüme doğru, korkarım nefes almalardan. İçime dolarsın yeniden. Kim keser sonra beni? Kim çıkarır içimden? Hem sen çıktığının acısını hangi metanet kabullenir? Esme yüzüme doğru Dolma içime içime.... Demiştim sana değil mi? Dinlemedin!! *** Sonra yeniden küstü düşlerim gülüşlerimden. Konuşmadık hiçbir şey.... Sustuk Kesilen soluktuk *** Yıldızları da götür Dökülsün ateş böceklerimin safir gözleri Kör bir yaşamak kalsın ardında. *** Hayır !!! Hayır gitme / Dayanamam Yıldızlarında kalsın / Ben gideceğim İlk ölen ölüye adımı vereceğim!!! Not : Bu bir ortak çalışmadır. Sevgili Elif YILMAZ'a Teşekkürler asi ve mavi 36
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © asivemavi36, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |