..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşamın tanımı yoktur. -Halikarnas Balıkçısı
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > İsmail Sarıgene




15 Aralık 2007
Nüshası Yok Hiçliğimin* / Aslım Sadece Sana Ait  
İsmail Sarıgene
Kendimden vazgeçeli yıllar oldu. Sana anlattığım hüzün buzdağlarını eriteli de çok seneler oldu.. Seni hiçbir zaman “ ötekiler “ kısmına koymadım. Seni bende hiçbir zaman “ sen “ kadar yabancı görmedim. Sana hiçbir zaman “ sen “ demedim. Sen bendin, ben de sen..Seni bu kadar ben yapmışken sitem etme bana “ ölümü “ bu kadar anıyorsun diye. Farkında değil misin be can, ölüme karşı tek sığınağım sensin. Tek duamsın dilsizliğin hükümran olduğu alfabede. Tek anlamımsın bensizliğin beş para etmediği yalnızlık mabedinde. Bilmez misin be can, bende benin kalmadığını.. Yıllar önce kendimi tüm kütüklerden zayi düşürüp bensiz yaşadığımı bilmez misin ey yar. Sonra sen geldin bensizliğin tecritli sofralarına. Bensizliğin kuraklığına umut öznelerini serdin. Elif bereketini bıraktın öznesizliğin kuraklığına. Hiçliğimin duraklarına bir anlam katan , hüviyetsizliğimi yüreğinle vücut bulan sensin. Bu kadar bütünlenmişken sana, ölümü nasıl öpebilirim ki dudaklarımla. Ve şimdi ben kendimden vazgeçtim sadece sana “ ben kadar yakın olabilmek için. Ve şimdi sen oldum bende sadece kendime “ sen “ kadar yabancı durabilmek için..Anla olur bende “ ben “ diye biri yok. Ben sadece “ sen’im “. Senden önceki tüm sicillerimi sildim ben sadece sana aitim..


:ECJE:
“ Kendimden vazgeçtim / sana “ ben “ kadar yakın olabilmek için “

Avuç içleri gül kokan bir kız çocuğuna gelin ettiğim mavi düşlerimle son kez eğiliyorum satırlara. Bir türlü anlatamadığım, bir türlü ispatlayamadığım sevdanın ketum dilini yine yükledim dudaklarıma. Hiçbir sıfatla özdeştiremediğim yüreğini anlattım harf harf. Gelincik tarlalarına hediye eylediğim gözyaşlarımla yazdım seni dua dua. Bu kez satırlarımda ölüm olmayacaktı, hüzün de..Bir yanıma Elifi, bir yanıma seni alıp pervazı olmayan düşlerime kanatlandırdım tüm kuşları. Tecritli ellerimi bıraktım umuda / dökülen her kelimeye seni ilmekledim. Gözlerimin görebildiği sığ ufka senin yüreğinin genişliğini bıraktım. Adını bıraktım yalnızlığın kuraklığına. Seni anlattığım her bulut eteğini çekti nemli gözlerimden. Yüreğini özetlediğim her karanlık vazgeçti bendeki saltanatından. Biliyorum bendeki hiçbir kelime senin bende ifade ettiğin büyüklüğü anlatacak kadar nüfus edinemeyecek dudaklarıma. Çünkü sen bende hayat kadar büyüksün / umut kadar mutluluk yüklüsün…

Kendimden vazgeçeli yıllar oldu. Sana anlattığım hüzün buzdağlarını eriteli de çok seneler oldu.. Seni hiçbir zaman “ ötekiler “ kısmına koymadım. Seni bende hiçbir zaman “ sen “ kadar yabancı görmedim. Sana hiçbir zaman “ sen “ demedim. Çünkü sen bendin, ben de sen..Seni bu kadar " ben " yapmışken sitem etme bana “ ölümü “ bu kadar çok anıyorsun diye. Farkında değil misin be can, ölüme karşı tek sığınağım sensin. Tek duamsın dilsizliğin hükümran olduğu alfabede. Tek anlamımsın bensizliğin beş para etmediği yalnızlık mabedinde. Bilmez misin be can, bende " benin" kalmadığını.. Yıllar önce kendimi tüm kütüklerden zayi düşürüp bensiz yaşadığımı bilmez misin ey yar. Sonra sen geldin bensizliğin tecritli sofralarına. Bensizliğin kuraklığına umut öznelerini serdin. Elif bereketini bıraktın öznesizliğin kuraklığına. Hiçliğimin duraklarına bir anlam katan , hüviyetsizliğimi yüreğinle vücut bulan sensin. Bu kadar bütünlenmişken sana, ölümü nasıl öpebilirim ki dudaklarımla. Ve şimdi ben kendimden vazgeçtim sadece sana “ ben kadar yakın olabilmek için. Ve şimdi sen oldum bende sadece kendime “ sen “ kadar yabancı durabilmek için..Anla olur bende “ ben “ diye biri yok. Ben sadece “ sen’ im “. Senden önceki tüm sicillerimi sildim ben sadece sana aitim..

Yürek sancımın tek refakatçisi, sözcüklerimin yegane bekçisi..

Aldırma satırlarıma bulaşmış hüzün rutubetine. Önemseme kendimle olan savaşın galibine. Sakın ve sakın seni severken başka birisine meyl ettiğimi düşünme. Tek bir cümlem var mı öznesi sen kokan, yüklemi el kokan ? Sen varken gizlice hangi yasak düş’ü peydahladım düşlerime ? Senden başka hangi yüzde kuruladım gözlerimin rutubetini ? Hüzün çalan mürekkebimi senden başka hangi dudağa özne bilmişim ? Yok yok..Senden başka bir yâr bilmedim ben. Biliyorum bu sevdadan her zaman vazgeçmek isteyen taraf ben zannedildim. Gitmek için bahaneler üreten hep benim dilimdi. Ama gitmedim..Ama vazgeçmedim. Çünki ben seni dudaklarıma “ unutmak “ için mühürlemedim. Ben seni bir gün gittiğinde cevap hakkımı kullandığım cümlelerde harcamak için Elif’ime ellerini vermeni istemedim. Ben sende “ kendimi “ sen kadar yakın bulduğum sevdim seni. Bereket diye aşıma, azığıma kattım seni, yalnızlığımı avutasın diye değil…Ben seni dua bildim semaya uzanan yakarışlarımda, ölümü dudaklarında hediye eyleyesin diye değil…Yürek sancımın tek refakatçisi, durma öyle ölüm gibi suskun suskun. Omuzlarındaki tüm umut türkülerini yığ kapıma. Gözbebeklerine istiflediğin hüzün yüklerini bırak avuçlarıma. Hadi uzat ellerini, yüreğimde nüfus edinen ölüme karşı saf tutalım gülüşlerimizle. Hadi daya yüreğini yüreğime, hayat yolunda bir an tökezleyen yarınlarımızı “ umut”landıralım nefesimizle.

Hadi üzerimdeki tüm sıfatları çıkardım..
Sadece seni giyindim.
Suretimi de bıraktım geçmişime / aslım sadece sana ait…
Gayri senin yürek rahmine düşmekte nüfusum..
Soyundum benliğimden..
Unutuldum bendeki bensizliğimden..
Düşürüyorum kendimden..
Tut beni yüreğimden,
Tut ne olur kendime ait kirpiklerimden..

Yolumuz uzun lakin susuzluğum aşikar..
Suskunluğuma aldanma birazdan unutulmuşluğum azar..
En iyisi ölüm beni yakalamadan,
Varlığına kat beni..
Çünki hiçliğim ancak sende anlam kazanır..

* Alıntı.

15.12.2007 21.40

İsmail Sarıgene

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Tek kelimeyle büyüleyici
Gönderen: imren bayar / Antalya/Türkiye
5 Ocak 2008
Ben sizin yazılarınıza yorum yazmak isterken,yazılarınızın yüreğimdeki etkisi karşısında kendimi aciz hissetiyorum.Hissettirdiklerinizi ifade edebileceğim kelimeler cümleler bulamıyorum...

:: Yüreğinize kaleminize sağlık..
Gönderen: Sibel Bahar / Hatay/Türkiye
17 Aralık 2007
1 senedir üye olmasamda her fırsatta gelip yeni yazılarınız var mı diye kontrol ediyorum;kimi zaman geçmişte yaşadıklarım,kimi zaman yaşamasam...O kalemden dökülen ne ise hayatımın bir noktasında yaşamış gibi duygulandırıyor..Emeğinize sağlık




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sevgi ve aşk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bedelini "" Yüreğimle "" Ödediğim En Masum Günahındım
Gözümü Kapadım / Yakala Beni Ey Aşk!
Özlediğim Kadar Sensin / Sevdiğim Kadar Bensin
Ayyuka Çıkmışken Kekemeliğim / Bir Bıçak Yürür Sol Yanıma
Gözlerinin Kıyılarında Büyümek Öylece
Her Gülüşün Dua Olur Yalnızlığıma
Bir Dua Asılı Kaldı Dudaklarımın İki Yakasında
Sen Geldin / Bildiğim Herşeyi Unuttum
Ben Sana Mecburum Sen İmkansızlığa!
Beni Öldürdükçe Sen Hayatlandın / Oysa Ben Sana Ölüyordum

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Demlenmiş Yalnızlığını Yudumluyorum
Kendime Virgülsüz Sitemler
Umudum Oldu Gözlerin
Hasretinle Öptüm Yokluğunu
Yokluğunun Yoksuluyum / Düşmesin Mavi Bilyelerim
Umut Ektim Karanlıklarına
Küçüğüm
İmkansızlığınıza Şerh Düşüyorum
Gidiyorum
Yağmurları Giyindik Üzerimize

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Yokluğunu Öptüm [Şiir]
Hasretinle Yaşıyorum [Şiir]
Kıyamam Sana [Şiir]
Severken Unutmayı Öğrenemedim [Şiir]
İmkansızlığını Sevdim [Şiir]
Nerden Bileceksin ki [Şiir]
Güllerim Yansın Avuçlarında [Şiir]
Gözlerine Sakladım Cenneti [Şiir]
Hiç Yağmur Üşür Mü Anne? [Şiir]
Unutmak Ölmekti [Şiir]


İsmail Sarıgene kimdir?

Bir anahtar deliğinin ardına gizlenmiş Cenneti, gözlerinin ovalarına seren kelimelerimi arayacaksın yorgun kağıtların suskun nefeslerinde. Bulutsuz düşlerin , yıldızsız gecelerin ardında takılıp rüzgarları avuçlarında çıplak denizleri senin gözlerin için yaktığım satırlarımı özleyeceksin. En çok yüreğine dokunduğum " yüreğimi " özleyeceksin. Yüreğini yıldızlara yaslayıp özlemi demleyeceksin gecenin karanlık çaydanlıklarında. . Hasretim büyüyecek damarlarında, duvarlar dilini yutmuşcasına suskunluğun maskesini giyinecek. Beni arayacaksın bensiz cümlelerin sen kokan satırlarında. Bir sigara daha yakacaksın dumanını dağların yüksek yamaçlarına yolladığın. Kesmeyecek bir daha. Küllüklerde öldürdügün sigara izmaritlerinle sönmeyecek hasretim. . Seni şimdiden özlediğim gibi sende " beni " özleyeceksin. . Her dokunuşumda saçlarına gelincikleri seren ellerimin kücüklügünü arayacaksın avuç içlerinde. Temmuz gecesi sebebsizce üştüğünde titreyen tenine gözlerimi sermemi dileyeceksin. Hasreti kanatıp özleyeceksin. . Belki de en çok parmak uçlarının üşümüşlüğüne gözyaşlarımı ateşlere rehin verdiğim gözbebeklerimi özleyeceksin.

Etkilendiği Yazarlar:
Acılarımın arasında kalmış yetim düşlerim beni anlatmaya yetiyor


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © İsmail Sarıgene, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.