Gene gel gel gel. / Ne olursan ol. / ... / Umutsuzluk kapısı değil bu kapı. / Nasılsan öyle gel. -Mevlânâ |
|
||||||||||
|
“Ey Devletlüler! Siz başörtülü öğrencileri üniversitelere alırsanız ki öyle görünüyor eh benim de elim armut toplamıyor ya ben de onların notlarını kırarım, aldınız mı!” Hayatımda duyduğum ve duyma talihsizliğini yaşadığım için kulaklarımı 40 dereden 40 ayrı suyla kırklamak istediğim bu iğrenç beyanat ne yazık ki Ülkemizin en büyük ve en seçkin bilim yuvasının başında bulunan adama ait…Ve üstelik artık ebediyen kendileri bir hemşerimdir demeye utanacağım ve ürkeceğim bir Malatya’lı kişiye… Baş Müderris Mesut Efendi, kendisi gibi düşünmeyen bir insanın bütün çaba ve emeklerini, okuduğu süre zarfında katlanmak zorunda kaldığı zorlukları, maddi ve manevi külfeti tamamen hiçe sayacak ve hak ettiği notlarını kırpacak ve elinden gelebilen bu küçük intikamla Laikliğin şan ve şerefini koruyacak! Şimdi de laik olmayan(!) ve laikliğini gevşetmiş bulunan vatandaşlarımıza görev ve mevki bakımından gücü yeten diğer aslan Laikçilerin ne gibi “oh olsun” cezaları uygulayacaklarına hep beraber bir bakalım: Hastası türbanlı olan bir laikçi doktor şayet Mesut Parlak gibi düşünecek olursa hastasından not kırpamayacağına göre onun fazladan bir organını laikliğe feda olsun kabilinde kırpacak ve bu ona göre meşru bir davranış olacağına göre hastasının bu bi -uzuv haline külliyen acımayacaktır! Bir Laikçi savcımız Bilge Rektörümüz gibi düşünecek olursa şayet ceza kanunu kitabını açacak, türbanlı zanlısına türbansız zanlılardan bir kat daha fazla ceza isteyecektir… Gene bir laikçi mühendisimiz arsası yola gelen bir türbanlı vatandaşımızdan birkaç metrekare fazla toprak zaptedecek bunu laikliğin kutsal laikliğin meşru bir hakkı sayacaktır… Laikçi bir maliyeci başörtülü vergi mükellefinden eh caizdir ya ne de olsa kutsal laiklik adına azıcık daha fazla vergi toplayacaktır… Ya bir laikçi dişçi,içinden "seni türbanlı seni laikliğe başkaldıran sen misin" diye bir nara atacak ve müşterisinin en sağlam dişini bir asılışta küüt diye koparıp çöpe atacaktır! Laikçi bir pilotun türbanlı yolcusunu nasıl cezalandıracağını düşünmek bile istemiyorum ve verdiğim örnekler kafi gelir zannıyla konuyu kapatıyorum… Umarım laikçilerin hepsi yahut da hiç değilse önemli bir kısmı Mesut Parlak gibi düşünmüyordur. Malatyalılar olarak çoğumuzun onun bu talihsiz düşüncelerine katılmadığımız gibi… Allah ona ve onun gibi düşünenlere akıl, izan ve insaf versin Amin…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Cafer ŞAHİN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |