İsra IV

yazı resim

İSRA IV

( ANLAMIMA... / İSRA'MA / )

Kent'e hep geç düşüyor bu sahipsiz yağmurlar...
Senin saçlarında olmaksa onlar için yaşamak,
Bundan herbir damla kıyas kıyasa...
... / içime bu yüzden erken düşüyor gözümden yaşlar..
... / Avuçlarında olmaksa bir mirac'a basamak...

Kent rüzgarları bir tene dokunurken,
Anlıyor da susuyor çaresiz ve mahçupça...
Senden öteye giden sürgün sayılır diye,
Denizler lodosa...Değirmenler ılgıta çabalıyor ırgatça...
... / Soluğum bir çatı katı hatıralar içinde,
... / Sensiz her saniye tozlu nefes aldıkça...

Kente hep geç düşüyor havadis baskıları.
Ya biri şen şakrak orda ölü yatarken,
Ya biri kuş ölüsü saklıyor saksılarda.
Manşete adın bile Hattat'ça yazılıyor.
... / Adımın baş harfini bilmeseler ne çıkar,
... / Nasılsa baştan sona sessizce okunuyor...

Kente hep geç göçüyor saka ve kırlangıçlar.
Çocuklar ellerinde zeytin dalı bir sapan.
Bir bilseler içinin kafesi dağılıyor,
Ahh bilseler sen "Annesin" onlara süt emziren;
... / Kalbim afaklarına dadanırda bir gece,
... / "Bir damla süt diye" haylaz bir adam olur...Şişeleri deviren...

....

Kente hep geç düşüyor kalbimin yangınları,
Ve bundan olsa gerek farkına varmayışın.
İri bir palto ile dışarı atılmışım.
İkimize yeter sandım...Meğerse yanılmışım...
... / Bir hırkan yetiyormuş tüm alemi sarmaya,
... / İşte ben burada hep şaşırıp kalmışım...

Ya Rabbi !
Ben çanlara koşarken aslında Felah'mışım...

Durdumda bir vadide...Seyrettim ellerimi;
"İsra" adlı meleğin kalbine asılmışım...

(Çok Şükür...)

Başa Dön