Tüm insanlık bir tutkudur; tutku olmadan din, tarih, romanlar, sanat, hepsi etkisiz olurdu. -Balzac |
|
||||||||||
|
Ben kirpiğimde tomurcuklanan aheste hüzünlerimle Gamlı bir gazelde bitmiş olacağım.” Bu şehirdeki tüm kayıp zamanları gözlerinin zindanlarına hapsettim. Bir rakı masasına devirdim hüzünlerimi. Tüm içli şarkılar boğazıma takılırken, ne kadar yakınsın bana. “Bu gece benim gecem, bu gece bizim gecemiz. Cama vuran her damlada seni hatırlıyorum ve sana susuzluğumu…” Mısra mısra okşarken sözcükleri, acıtıyorum yüreğimdeki uykusuz özlemleri. Kırık anılar duman misali tütüyor suskun gönlümde. Sevdanın en koyu demindeyim artık hayır gelmez kurtarmayın beni. Karşı kıyılarda hayat öldü sanki benden önce. Rüzgarlı bir gecede kendi içine kapanırken şarkıların kapıları, çıldırtıcı yalnızlıkları anıların kadehine doldurdum, kimsesiz dudaklarımla yudumluyorum. Acılı şarkılar söylüyor hayat. Tenime değmeden hüznüme uzanıyor yanık ezgiler. Mavi bir gecede yüzümü yokluğuna döndüm. “Seni çok özledim” tadında anasonsuz bir sarhoşluk aldı beni benden. Dudağımdaki veda öpücüğüne uzanıp seni düşündüm. Gömleğin, ayakkabın, gözlerin… Gözlerimi yumdum hayata…. Rıhtım boyunca çıplak ayakla yürüyor fırtınayı dinliyorum. Dudağıma bir fısıltı dolandı “Seviyorum, seviyorum…” diyorum. Bulutlar beni gösteriyor birbirine. Ellerini uzattığında neden güneş yağmıyor üzerime… Gözyaşlarımla ıslanıyor dalgalar. Sessizliğin suskusunda renksiz bir hayat, ayrılığın izleri tenimde, pırıltılı yakamozlarda ağlıyor yaralı bestelerim. Yüreğimden yüreğine uzanan köprüler yıkık da olsa küçük umutlar biriktiriyorum. Dudaklarımda mühürlü adın, unutmayı bir türlü öğrenemedim. Pul pul döküldü sözcüklerim… Üstüm başım hüzün… Geceyi soyundum üzerimden… Islak mısralar giyindim Üşüdü harflerim… Elleri “sen” kokan, Issız bir mevsim sevdim Yıkıldı şiirlerim Ölür müyüm… Mavi güller arasında bağrı yanık hasretin, yüreğimde biçare sevdanın mührü, ıslanan nazlı mısralarımda tomurcuklandı hüzünlerim. Kendi içine kapandı bu şehir. İçimde bir ağlamak, an be an yaklaştım deliliğe. Hüznüme gülümseyen aynalarda bin parça mevsim çiçeklerim. Tül perdeleri iki yana açılan bir çatı katında, terastaki güllerin yapraklarında çarpıyor yüreğim. Uyan diyorum uyan, resimlere sığınma çiğ damlası, titre yapraklarımda. Ölümüm de olsa o mevsimi istiyorum ben. Eylül olmalı aylardan ve bağrı açık bir güz… “Seni her zaman sevdim” yağmurlarında ıslanmalı gömleğin. Ayak seslerimdeki hayat yüreğinde atmalı her şeye inat. Sol yanındaki gül tohumu umutlarınla, tenimdeki yanık teninden kan damlamalı gecenin çarşaflarına. Oysa şimdi karardı gökte dolunay Saat gece yarısını çoktan geçti Terkedilmiş bir intihar yüreğim Birazdan gideceğim, “Bu kadar genç ölmek…” demeyin Yaşamayı beceremedim Her gece ölen bir kadın resmiydim Düşlere sığınmıştım siz gelene kadar Hakkınızı helal edin. Sevdiğimin yüreğidir kabrim… Mayıs 2008 Ayşegül TEZCAN
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ayşegül Tezcan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |