..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bilinç ruhun sesidir, tutkular ise bedenin. -Rousseau
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Söyleþi > Zeliha Demirel




20 Temmuz 2008
Yönetmen Hasan Karcý ile Söyleþi  
Zeliha Demirel
"2008 yýlýnda Cannes Türk filmlerinin gösterim yýlý oldu diyebilirim. O kadar filmin arasýndan “Üç Maymun”un seçilmesi de önemli idi. Önümüzdeki yýl için yine katýlma daveti aldýk, eðer film yapabilirsek yine katýlýrýz."


:BICB:
VÝZÖRDEN BEYAZPERDEYE

YEDÝNCÝ SANAT (SÝNEMA)

(Yönetmen Hasan Karcý ile röportaj)



Ýstanbul Film Festivali, Cannes Film Festivali, Altýn Koza Film Festivali,…derken; film festivalleriyle dolu bir dönemi geride býraktýk. Böyle olunca bu sayýda biz de yedinci sanat diye söz edilen sinema üzerine söyleþelim dedik. Konuðumuz ; kýrk yýla yaklaþan sanat yaþamýnda baþta yönetmenlik olmak üzere, pek çok filmde senaryo yazarlýðý, yapýmcýlýk ve oyunculuk yapan, yönetmen Hasan Karcý.



Bize kendinizden söz eder misiniz?

1952 Ankara doðumluyum. 1976 yýlýnda dergi ve sinema yazarlýðý yapmaya baþladým. 1979 yýlýnda “Ankara Peþimizde” isimli ilk filmimi yönettim. O günden bugüne sinema benden ben sinemadan hiç kopmadýk. Yüze yakýn film yönettim. Pek çok filmimin senaryolarýný yazdým. Yapýmcýlýðýný üstlendiðim filmler oldu. Ve de görüntü yönetmenliðini. Film yönetmenleri derneði üyesiyim.

Zeliha Demirel : Sizin baðýmsýz sinemadan yana olduðunuzu biliyoruz. Baðýmsýz sinema ayný zamanda iþleyiþe isyaný, karþý duruþu da barýndýrýr ki bunun en uç örneðini bildiðim kadarýyla dünyada Ýranlý sinemacý Bohman Ghobadi “Kaplumbaðalar da Uçar” filmini, Irak Savaþý sýrasýnda Kuzey Irak’ta çekip, ciddi anlamda savaþa ve silaha karþý bir duruþ sergileyerek vermiþtir. Baðýmsýz sinema dünyanýn her yerinde kimlik bulma þansýna sahip midir? Ya da sinema her zaman baðýmsýz mý olmalýdýr yoksa insanoðlunun hem baðýmsýz sinemaya hem de ticari sinemaya ihtiyacý var mýdýr?

Hasan Karcý : Sinemanýn diðer sanat dallarýna göre en büyük eksi tarafý çokça paraya ihtiyacý olmasýdýr. Belki oturduðunuz yerden dünyayý sarsacak bir müzik eseri besteleyebilir, bir akým açacak resim yapabilir, ya da Nobel alacak kitap yazabilirsiniz ama sinema yapamazsýnýz. Sinema bir çok unsurun bir araya geldiði ve yönetmen tarafýndan harmanlandýðý bir alandýr ve bunun için para gereklidir. Ayrýca paranýzýn olmasý ve filmi çekmeniz de filmin gösterileceði anlamýný taþýmaz. Ayrýca filmin pozitife aktarýlmasý, dublajý, altyazý eklenmesi, çoðaltýlmasý, daðýtýmý, reklamý derken maliyet hýzla artar. Baðýmsýz sinemayý salt para açýsýndan görmek yanlýþ tabi ki, ayný zamanda siyasi ve toplumsal açýdan da baðýmsýz olmak gerekir. Baðýmsýz sinema genel duruþuyla Hollywood’ a karþý olan sinema olarak gözükse de her ülkede deðiþik formlardadýr. Baðýmsýz sinemacý önce kendi ülkesinin sorunlarýndan daha sonra da Hollywood sinemasýndan arýnmak zorundadýr. Bunu yapamýyorsa baðýmsýz sinema da yapamaz. Ýnsanoðlunun hem ticari sinemaya ihtiyacý vardýr hem de baðýmsýz sinemaya. Ticari sinema olmasa 1 milyon dolar bütçeli “Yüzüklerin Efendisi” filmini izleyememiþ olurduk. Baðýmsýz sinema olmasa da Zeki Demirkubuz’un gerçek insansý öykülerini öðrenemezdik.

Zeliha Demirel : Son filminiz “2 Koca Adam” Cannes Film Festivali’nde gösterildi. Dünya Çapýnda adý olan bir festivale seçilmiþ olmak nasýldý? Duygularýnýzý Paylaþýr mýsýnýz? Ben filmi izleme þansýna sahip oldum, "sokaða doðmak" ikonografisinde iþlenen filmde müzikler de gece mavisi derinliðinde çalýyor adeta. Þiirci “Orhan Veli”ye inat þiir satýp yýldýz alýyor. Saksafoncu geceden som maviyi çalýyor. Volan etekli kadýn gecenin derinliðe akan danslar ediyor.Tabii tüm bunlarýn hepsi sokakta doðup, sokakta büyüyenlere, yaþayanlara koruma ve kollama yaparak ayný zamanda filmin arka fonunu oluþturuyor. Filmin vurucu yaný bu. Sanatta vurucu üretileri, sokaða doðanlar yaratýrlar...kim bilir hepimizin içinde bir parça sokaða doðmuþluk vardýr.Hepsi hepsi de ama özellikle bu film için çok teþekkürler.

Hasan Karcý : Tabi ki güzel bir duygu. 200 filmin arasýnda benim filmimin de gösterilmesi beni de çok mutlu etti. Ayrýca Türk sinemasý olarak da farklý ülkelerden insanlarýn izlemesi...2008 yýlýnda Cannes Türk filmlerinin gösterim yýlý oldu diyebilirim. O kadar filmin arasýndan “Üç Maymun”un seçilmesi de önemli idi. Önümüzdeki yýl için yine katýlma daveti aldýk, eðer film yapabilirsek yine katýlýrýz.



Zeliha Demirel : Sanatýn iþlevselliði (burada konumuz sinema tabiki) konusunda bu güne kadar pek çok þey söylendi. Sanatýn dünyayý deðiþtirmek gibi bir yükümlülüðü olduðunu savunanlar da oldu, hiçbir iþlevi olmadýðýný ve olmayacaðýný öne sürenler de. Bir iþlevi varsa günümüzde iþlevindeki göçme nedir?

Hasan Karcý : Sinemanýn oldum bittim iþlevi hayatla diyalog iþidir. Genel anlamda sanattan söz ediyorsak o zaman cevabým farklý olurdu. Belki estetik haz vermek derdim. Sinema iþlevinden bu gün de vazgeçmiþ deðildir. Fakat günümüzde teknik geliþmeler sinemayý çok ileri noktalara taþýmýþ olmasýna raðmen insaný insandan uzaklaþtýrmýþtýr. Ýþlevindeki göçme budur. Eski filmlerde her birimiz kendi yaþantýmýza dair bir þeyler mutlaka bulurken, þimdi yapýlan iþler bizi bize yabancýlaþtýran, yalnýzlaþtýran, uzaklaþtýran,… yana kaymýþtýr.

Zeliha Demirel : Son dönemde sanatsal film ve popüler film gibi bir ayrým konuþuluyor. Hülya Avþar, “Bir daha sanat filminde oynamam.” dedi. Popüler filmler kapalý giþe oynarken sanat filmi diye tanýmlananlara seyirci gitmiyor. Siz bu konuda ne düþünüyorsunuz?

Hasan Karcý : Evet, böyle bir ayrým oluþtu. Sanat filmi yaptým diyenler, kendi yaptýklarýný yaþamýn kendisinden daha fazla ciddiye alýyor. Belki sorun tam da burada. Ciddiyeti sanatýn önüne koyuyorlar. Ciddiyet yaþamýn kendisinden daha önemli deðildir. Seyirci de Yaþamý seviyor ve film izlerken mutlu olmak istiyor. Seyirciye yaþamak dururken ölümü satamayýz. Suratý asýk, beþ kuruþ etmez, sýkýlacaðým net olan bir filme beþ dolar yatýrýp gitmem. Sen seyirciye sýkýntý ve problem satarsan, öbürü de biraz hoþça vakit geçirtecek ürünler ortaya koyarsa tercih tabii ki ikinciden yana oluyor. Kendini çok ciddiye almýþ, asýk suratlý, Yaþamýn karþýsýnda ölümü savunan, filme mi gidersin yoksa Hababam’daki eðlenceye mi? Hülya Avþar haklý; insanlar yaþamý tercih ediyor. Hababam Sýnýfý’ndaki (buradaki kastým tamamen yeni çekilen Hababam’a yönelik, eski Hababam’dan söz etmiyorum) eðlence kaliteli mi kalitesiz mi o ayrý bir tartýþma konusu...

Zeliha Demirel : Sanat filmi olarak ortaya çýkan yapýmlar olmamalý mý?

Hasan Karcý : Yönetmen kendini sanat filmi yapmak yerine iyi film yapmaya adamalý. Ýyi film ve kötü film vardýr, bana göre. Tabii ki kendilerine böyle bir elbise giydiriyorlar. Ýyi film yapamayýnca bari adý sanat filmi olsun diyorlar, baþarýsýzlýklarýna böyle bir kýlýf geçiriyorlar. Ýyi film yapamayýnca sanat filmi yaptým diye bir bahçede dolaþmak mümkün oluyor. Oliver Stone, Steven Spielberg, Ridley Scott gibi yönetmenler dünyada en çok giþe yapan filmlere imza atýyor. Bunlar sanat filmi deðil mi? Bunlarýn filmi sanat filmi deðil de bizimkiler mi sanat yapýyor? Seyirci her zaman iyi filme gidiyor. Soruyu kendimize sormamýz lazým, bizim film giþe yapmayýnca adý sanat filmi mi oluyor?

Zeliha Demirel : Son dönem yerel figürler taþýyan filmlerde bir yoðunlaþma var ve Türkiye’deki yapýmlarda da filmlerin büyük kýsmý Ege kültürünü yansýtýyor (“Karpuz Kabuðundan Gemiler Yapmak”, “Dondurmam Gaymak”,“Eðreti gelin”, Nuri Bilge’nin filmleri, “Babam ve Oðlum”, “5 Vakit”…). Açýkçasý unutulmuþ Ege taþrasý yeniden hatýrlanýyor, sizce bu neden kaynaklanýyor?

Hasan Karcý : Bence dünyada da böyle bir arayýþ var Türkiye’de de bunun izdüþümleri var. Türkiye’de gerçekçiliðe, samimiyete ve inandýrýcýlýða yönelik bir arayýþ var. Ege aðýrlýklý filmler yapýlmasýnýn diðer bir nedeni; 1960 lar dan itibaren her alanda Türküye taþrasýnýn Güneydoðu olarak iþlenmesi. Çünkü ýzdýrap ve problem en çok oradaydý. Ve ýzdýrap da sinemanýn alanlarýndan birisi, Yýlmaz Güney’in de tabi bunda etkisi var. Toplumcu gerçekçilik ve genel olarak köy gerçekçiliðinin köy romancýlýðýnýn etkisi var. Unutulmuþ Ege’yi tekrardan hatýrlama gibi bir þey oldu. Bunu bölgecilik anlamýnda söylemiyorum ama bence bugün Ege, Türkiye’ye bir önermedir. Ege’nin bugün genel olarak içkinleþtirmiþ olduðu laik demokratik ilerici yapýsýndan dolayý. Bütün bu kavramlarý týrnak içinde kullanýyorum tabi. Ama Ege’de meyhaneyle cami yan yanadýr. Ege’de bir sosyalist bangýr bangýr konuþabilir, bir genç kýz göbeði açýk dolaþabilir, bir eþcinsel kendine yaþamsal bir alan açabilir. Ama Erzurum’da, Ýç Anadolu’da biraz zor. Karadeniz’de de zorlaþtý. Türkiye’nin diðer bölgelerinde bir sertleþme var. Üzüntü verici bir þiddet var. Dünyanýn en keyifli fýkralarýný anlatan Karadeniz’de papaz öldürülüyor, bir sürü vaka yaþanýyor. Ege bu dönem hakikaten çok pozitif önermeleri olan bir bölge. Avrupa’yla Doðu arasýndaki kýrýlmanýn düzgün inþa edildiði bir yer.

Zeliha Demirel : Ülkede bir içeriksiz diziler furyasý var sizce de “Halk bunu mu istiyor”?

Hasan Karcý : Burada talebi belirleyen þey reyting, ama burada bir arz talep dengesizliði olduðunu düþünüyorum. Talebi belirleyen þey de önemli ölçüde arz. Yani sen üst üste nitelikli belgeselleri gösterdin de izlemediler mi? Çok iyi filmler gösterildi de izlenmedi mi? Ondan emin deðilim. Yani Türkiye’de egemenler klasik yurttaþlýk bilincine haiz bir toplumu yönetmek istemezler. Çünkü klasik burjuva aydýnlanmasýný yaþamamýþ bir sýnýf var karþýmýzda. Bu anlamda zaten kompleksleri olan bir egemen sýnýf.

Zeliha Demirel : Türk sinemasý nereye koþuyor? (Avandgard mý? Underground mý?)

Hasan Karcý : Türk sinemasý çok iyi yerlere doðru koþuyor, undergroundýyla, avandgardýyla baþarýlý filmler çýkarýlýyor. Bu baþarý Cannes Film Festivali’nin bile dikkatini çekmiþ. Bu yýlki film seçimlerinde Türkiye’ye gelen Cannes heyetine sorduk. Þimdiye kadar 1 filmin zor alýndýðý bir festivale 2008 yýlýnda neden birçok film seçmek için geldiniz dediðimizde Türk sinemasýnýn son 5 yýl içersinde büyük bir aþama kaydettiðini teknik olarak da ilerlediklerini ve yönetmenlerin iyi film yaptýklarýný söylediler. Tahminim bu, yeni baþarýlý yönetmenlerin de çýkmasýyla daha da iyi yapýmlar çýkacaktýr. Türk sinemasý yönetmeniyle ,kameramanýyla tekniðiyle, bilinçli çalýþanlarýyla,… bir kabuk deðiþtirmiþtir.



Zeliha Demirel : Kültür Bakanlýðý sinemayý yeterince destekliyor mu?

Hasan Karcý : Kültür Bakanlýðý sinemayý yeterince desteklemiyor aksine sinemayý bir kenara atýp kösteklemek istiyor. Bu söylediðim iktidarýn bu günkü yönetimi için. Türk sinemasýnýn rusum (sinema bileti)lardan, bandrollerden toplanan hatýrý sayýlýr bir parasý var 40 trilyon gibi, devlet kasasýnda. Yönetmenler derneði bu konunun üzerine gidiyor. Bu yönetim baþarýlý olur gibime geliyor. Bu paranýn çok azý sinemaya veriliyormuþ gibi gösterilip birkaç hükümet yanlýsý ve bakanlýk müdürlerinin tanýdýðý yönetmen ve yapýmcýlara veriliyor. Türk sinemasýnda derneðe kayýtlý 120 yönetmen bulunmakta. O para bu kiþilere adil þekilde daðýtýlsa çok iþler yapýlýr ama bakanlýk sekreterlik yapan insanlara 20 000 YTL çýkarýp belgesel çektiriyor. 3 sayfalýk sinopsisi belki de okumadan sinemasal deðerde bulunmadý diye reddediyor. Bakanlýktan yana yönetmen ve yapýmcýlar pek iyi düþüncelere sahip deðiller. Gerçek sinemacýlar film çekemiyorlar. Bu konulardan baþbakanýn ve bakanýn belki de haberleri yoktur bile. Olsa acaba böyle mi olurdu onu da bilemeyiz.



Zeliha Demirel : Yoðun çalýþma temponuz içinde bize vakit ayýrdýðýnýz için çok teþekkürler.





Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn söyleþi kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Yönetmen Hasan Karcý ile Söyleþi

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bozkýrda Bir Çiçek
Sanatta Kýrk Yýl
"Gitmek... My Marlon And Brando" Filmi ve Oyuncu Ayça Damgacý ile Söyleþi

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Dionysos Mahzeninde Madrigal [Þiir]


Zeliha Demirel kimdir?

Beni en çok rahatsýz eden popüler kültürdür ve buna baðlý olarak yaþamýn getirdiði ve indirgediði içi boþalan herþey. . . Fast-food yaþam biçimi. . . ayný zamanda her kavramýn çabuk tüketilmesi ve hýzýna yetiþememek… Þu ana kadar doðanýn, insanýn ve nesnel araçlarýn resmedilme hali milyonlarca çerçeve içine alýnmýþtýr. Buna salt karþýtlýktan kaynaklý deðil, yeniyi üretmek adýna mekan, çizgi, renk,biçim,… sýnýrlamasýna gidilmeden kendi uzamýmýzdaki varlýklarý hayal gücümüzle sezgi zorlamasýna götürmek sanatçýnýn iþi olmalý diye düþünüyorum. Artýk dünya üç boyutlu dönmüyor… Öncelikle bir sanatçýnýn güçlü bir sezgiye sahip olmasý gerekir diye düþünüyorum. Daha sonra bilgi birikimi, bilinçli olma durumu ve olmazsa olmaz olaný da çalýþmak… Ýlgi alanlarým; plastik sanatlar, okumak ve yazmak, karþý sanat çalýþmalarý, yeraltý edebiyatý, soyut sanatýn sorgulayýcý yaný, dadaizm, fovizm, kübizm, iran sinemasý, sanatýn matematikle dansý, altýn oran, fibonacci sayýlarý, üçgenler ve tanýmlama, dördüncü boyut, sanat dergileri ve sanatsal yazýlar. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Elias Canetti, Umbarto Eco, Boudelaure, Leutramont, Wirginia Wolf, Marguerite Duras, Charles Bucowski,...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Zeliha Demirel, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.