..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Hiçbir şey yaşam kadar tatlı değildir. -Euripides
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Başkaldırı > İmdat Özcan




10 Ağustos 2008
Sustuk / Bünyeye Çığlıklar Dolayıp...  
Silkin ey dilim çığlıklar savur...

İmdat Özcan



:BHEG:
Sustuk...
Bünyeye çığlıklar dolayıp...

Bastırılmış duygular sardık gecenin kalbine
Can yanarken
Kan akerken yiğidimin ak göğsünden

Nice kutlu sözlerimiz vardı / sustuk...
İsyanımız dağlar kadardı / sustuk...

Zaman sevdalanmak zamanı
Sıyrılıp ölü toprağı sarmalından
Haykırmalı...

Kahpe ağıza
Kör kurşuna
Mayına
Havana inat

Zaman ant içmek zamanı...

Vatan üzre
Bayrak üzre
Şafak üzre ant içmeli...

Ve pusatlanmalı
Yürümeli hayının üstüne / yiğitçe
Yiğitçe düşenlerin yerine...

Ama sustuk biz...
Her kurşun sanki dilimizden vurdu.
Kalem kırıldı / kelam kırıldı...

Salyalı ağızlar konuşur oldu karanlıktan yana hoş sözlerle
Biz sustuk...

Kanlı eller boş mangalda kül savurdu
Biz sustuk...

Çapulcular köpeksiz köy bulup değneksiz dolaştı
Biz sustuk...

**“ yırtıl artık yırtıl ey sabrımın çulu / kan yere düşünce çiçekler açar
İçimde çalar aşkın davulu / yürek kanatlandı kavgaya uçar “

Silkin ey dilim çığlıklar savur
Kent kaldırımında
Dağ başında
Köşe de / bucakta...

Çığlıklar savur
Cudi ’de / Gabar ’da...

Gün dönende / şafak atanda ant olsun...
Dağ başında silah çatanda ant olsun...

10.08.2008 / Kartal

** Hasan Kadıoğlu

.Eleştiriler & Yorumlar

:: kavga kavga kavga
Gönderen: Süleyman Tan / , Türkiye
14 Şubat 2009
kurşun bomba kan çığlık ölüm isyan. Hiç güzel bir yanı yok şiirinizin. Çok kızgınlık var. Yinede başarılarrrrrrrrr.

:: bir değil çok dakika...
Gönderen: İmdat Özcan / , Türkiye
21 Ağustos 2008
Aslında yazsam mı yazmasam mı çokça düşündüm ama yazmak gerekli olduğu kanısına vardım.Şiirin hayat olduğunu ve hayatın içinde başkaldırı , savaş ve kavganın olduğunu bilmeyen birine ne yazmalı ki ? Beni ya da şiirimi eleştirme gayreti içerisindesin bunu doğru yollaradan yapana eyvallah ama saçmalıklar zincirine bulanmış söylemlere açık kapım yok...Sen kimleri okuyorsun bilmiyorum ben bir kaç örnek vereyim.Yüzyılar öncesinden Pir Sultan , Karacoğlan , Dadaloğlu , Köroğlu şiirlerinde kavga var , silah var , başkaldırı var.Yaşadığımız yüzyıldan Mehmet Akif Ersoy , Necip Fazıl Kısakürek , Ahmed Arif , Nazım Hikmet şiirlerinde kavga var , silah var , başkaldırı var.Sözün özü " şiir hayattır ve hayatın içerisinde ölümler , zulümler , mutluluklar , kavgalar , silahlar , bombalar , isyanlar var " olmadığını iddia eden kördür...Ve şahsa dair son sözüm " önüne ölüler bağlayarak yürümek " gibi bir sözü yazanın beyin ölümünün gerçekleştiğine veriyorum...Saygında sende kalsın...

:: Bir dakika arkadaşlar!
Gönderen: Mehmet Ali Özler / ,
19 Ağustos 2008
Burada şiir ile fermanı bir birine karıştırmayın, lütfen! Şiir, silah kaldırmaz. Şiir, kavga kaldırmaz. Şiir, ölüm'lü olmaz, kanlı olmaz, isyanlı hiç olmaz. Bu fermanı anca askerde savaşa hazırlanmış bir taburun önünde okur ve milleti öldürmek için gaza getirebilir siniz. Ama şiir, ölüme teşvik etmez. Ayrıca, yazarımızın olanlara bir isyanı var ve buna karşı yürmek istiyorsa, lütfen önüne ölüler bağlayarak yürmesin. Zira ölüler ile mücadele etmek çok basittir. Saygılarımla.

:: sustukça içimizden nehirler akar çığlık çığlığa...
Gönderen: mehmet asım erdoğmuş / , Türkiye
10 Ağustos 2008
evet dostum. susmalara gark olalı beri yiğitler, meydan kalmıştır kahpe seslere. ki çirkin sesli şairler boğsada gülleri, biliriz ki biz o dağlara binlerce gül fidanı ektik... ne sesimiz kısılır sustukta ne güllerimiz azalır budandıkça... andımızdır bu sevda, bu vatan, bu toprak...

:: Evet, sustuk !
Gönderen: Yasemin Can / , Türkiye
10 Ağustos 2008
İmdat, ne yaptın sen böyle! Sözlerinin bittiği yerde yüreğin konuşmuş, genç şairlerin en yeteneklisi....




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın başkaldırı kümesinde bulunan diğer yazıları...
Tutsak Düşmüş Çığlıklarım Var...
Vurgun Buyruklar Dillendi Yüreğimde...
Kendime Bağırıram...
Ben Direnirim Hayata / Şimdi Git...
Susmadım / Geceyi Deldi Sesim...
Gitti O Gül Yüzlüler...
Ölesim Var... / 2
Sular Boğulur Gözlerimde...
Eylül Vurdu Yüzüme...
Eylül Vurgunu Yüzüm...

Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sana Gel Demek / 3
Zehir de Olsan Kal Bende...
Bir Sana Sevdalı...
Sana Gel Demek / 4
Sustum / Çığlıklarımı Geceye Asıp...
Yaşamak Sevdaya Yakışır / Gün Doğacak...
Yokluğuna Dokundum / Ellerime Çiy Düştü...
Eylül Vurur Sırtımdan / Gitme...
Sen Oluyorum...
Terkedilmişlik...

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Dudak Kıvrımı Gülümseyip Haykırdık... [Deneme]
Kaybedilmiş İki Bahar Artığıydık... [Deneme]
Kursağımda Bırakıldın... [Deneme]
Karanlığın Orta Yerinde Bağdaş Kurmuşum... [Deneme]
Bayram Bombalanıyor / Bugün Beni Mazur Görün... [Deneme]
Şerefsizliğin Daniskası... [Eleştiri]
Ne Özürü Ulan... [Eleştiri]
Bu Milet Bu Oyunu Bozar... [Eleştiri]
Hep Geç Kalıyoruz... [Eleştiri]
Prova - Kasyon... [Eleştiri]


İmdat Özcan kimdir?

delilikler kuşanırım karanlığın ortasında / ışığa diretirim âmâ olmuş yanlarımı / el uzatırım gökyüzüne / sırttan vurulmuşluklaradır kastım / çıban vermiş yaralar inadına. . .

Etkilendiği Yazarlar:
yaşanmış dünler ve yaşama planı yapılmış yarınlar...


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © İmdat Özcan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.