Fırtınalar insanın denizi sevmesine engel olamaz. -Maurois |
|
||||||||||
|
Belediyenin tertip ettiği şölenlerin dışında Keles Kocayayla tam bir ‘öksüzler’i oynuyor. Bu yıl Trabzonlular her ağacın dibine araçlarını çekerken MHP Şöleninden arda kalan ezilmiş toprak da ah çekiyordu yaşanmışlıklara. Osmanlı at koştururken bile toprağı eşmemeye özen gösterirdi. Çam kabuklarını çizmek zaten yoktu o zamanlar. Başka bir yerimle göremem ya ben yine de alışılagelmiş deyimimizi kullanacağım. Vallahi ‘gözlerimle gördüm.’ Bu kadar araç bir arada hiç talan etmemişti yaylayı. Yaylanın hukuki sahipsizliğini, bungalovların usulsüz yapılışını, halen turizm alanı ilan edilemeyen yaylanın durumunu bir tarafa bırakın şu araç işi iyiden iyiye can sıkmaya başladı. MHP Şöleninde bulunamadım ama o gün de aynı manzaranın yaşandığını birçok kişi dile getirdi. ‘Buyurun ne yaparsanız yapın’ anlayışı birilerinin işine yaramış. Mustafa Bektaş yalnız kalıyor. Yarım kalan bir yeri yapmaya çalışırken deyim yerindeyse arkasından vuruyorlar. Halı saha ile uğraşırken yayla da hak hukuk koşuşturması yapılıyor Jandarma buranın hazine arazisi olduğunu ve ‘yap-işlet-devret’in yanlışlığından yakınırken Keles Belediyesi ilçeye hareketlilik getirme telaşında. Bir zamanlar yayla askeriyeye tahsis edilecek söylentisi ortaya atıldı. Şimdi ise kime tahsis edildiği belli değil. Arada kalan küçük küçük yerlerin akıbeti araştırılıyor. Dileriz ki yayla daha fazla sahipsiz kalmaz üzerinde hak iddia edenlerin sayısı çoğalmaz. Yaylayı devletimizden belediyemize istiyorum. Yoksa bu talan daha çok böceğin canını yakacak. Azıcık benim de hakkım varsa yemyeşil orman çayırlarını geri istiyorum. Madem yayla sahipsiz! Keles’i Kim Buldu? Kelesli gazeteci Mehmet Ali Yılmaz’ı bilenleriniz vardır. Dedesi İsmail Ekmekçi Keles’te yöresel gazeteyi ilk çıkaran kişidir. Keles’in Sesi gazetesi ve dedesine öykünür, gazeteci olur. Şimdi Meydan gazetesinde bir köşede yazıyor. 1976 -77 yıllarında Keles Kaymakamlığı görevinde bulunan Namık Kemal Zeybek ile yıllar önce karşılaşır. Zeybek, Yılmaz’a Orta Asya’da bir Keles olduğundan söz eder. Yılmaz da kalkar Kazakistan tarafına Keles’i bulmaya gider. Bulur da… Fotoğraflarını çeker. Kiril alfabesi ile yazılan Keles’i keşfeder. Şimdi Keles ilçesinde yayınlanan broşürlerde, kaymakamlık ve belediye internet sitelerinde gazeteci Mehmet Ali Yılmaz’ın bulduğu Keles bilgileri yazılır. Ama kendisinin bulduğunu pek kişi bilmez. Şölenlere davet edilmediğinden muzdarip… İki Keles kardeş olur da biz hemşerimiz Yılmaz’ı unuturuz. Yakınlardaki uzaklar böyle olsa gerek…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Yunus Emre Coşan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |