Kötü bir barış, iyi bir savaştan daha iyidir. -Puşkin |
|
||||||||||
|
Ilık bir rüzgarın tenimi okşadığı, cennetin köşesinden çalınmış bir zaman aralığındayım. Rüzgar denizden mi esiyor, denize mi? Hiç önemli değil. Lodos, meltem, poyraz olabilir adı. Sıfatların, tanımların anlamsızlaştığı, sınırların kaybolduğu öznel bir dünyanın çocuğuyum şu an. Hiçbir şey keskin değil. Acıtmayacak kadar yumuşak burada yaşam. Salkım söğütlerin kollayıcı kolları arasında bir hamakta uzanmışım. Evimin rahatlığı ve konforunu barındıran, ama eve dair sorumlulukları barındırmayan harika bir birleşim. Zeytin, elma, incir ağaçları arkadaşlarım. Zeytin ağacının uzun bir dalı göz kırpıyor dostluğa. İncir ağacında öncesizlik ve sonrasızlığın sırları dillenecek sanki az sonra. Aşık olduğum, aşık, aşkında kaybolduğum adam, dalında olgun bir elma aramanın tatlı telaşında. Yaşam son derece kolay burada. Shiba ne zaman gelip hamağımın yanında kendini yerlere atacak, ya da ağustos böceklerinin düeti kulaklarımda yankılanan İtalyanca aşkla nasıl muhteşem bir uyum sağlayacak? Sanki düşünülecek bir tek bunlar var hayatımda. Çift kişilik bir bisiklette hayatımın en özel iki insanı. Acaba hangisi dümene geçecek diye gülümserken sanki yaşamımın dümeni kendiliğinden yönünü buluyor. Seminer hazırlıklarım, bilgisayarımda kayıtlı şu an, beynimde değil. Öğrencilerim birkaç nehir bisiklet turu boyunca bekleyebilir. Çalan telefonumun ucunda güzel bir iş teklifi. Şu an ne kadar uzaklaşmış İstanbul. Ne kadar uzağındayım günlük karmaşanın. Gözümü kapadığımda, hayalimde tek canlanan Göksu nehrinde az önceki harika seyahatim. Arabamın direksiyonunda olmaktan çok daha eğlenceli deniz bisikletimizle saatler süren doğayla sevişmemiz. Yalın, sıcak, saf, karşılık beklenmeyen bir aşk paylaşılan. Tekneler, sallar, minik bir teleferik. Sanki hepsi dostça kucaklıyorlar bizi. Korna sesi yok, egsoz yok, trafik ışığı yok, zaman kaygısı yok. Kuşların tatlı nağmeleri var yalnızca. Nasıl özlemişim bu kavramları. Yaşamın koşturmaca olduğu bir hayatın içinde nefes alabilmek için kısa bir soluklanma molasındayım sanki. Birazdan gece, mürdüm tülüyle sarmalayacak günü. Ay gümüş bir tepsi gibi kaplayacak göğü. Şarabın kırmızısı dudaklarımı renklendirecek. Kartopum diyen bir adam kulağıma aşkı fısıldayacak. Gece uzayacak. Gece çağlayacak. Gece bizi zamanın sınırlarından kurtaracak. Gözümü kapıyorum. Birkaç saat önce denizin mavi kollarıyla gıdıkladığı dakikaların anısıyla gülümsüyorum. Birce’mle dalgalarla savaşırken tüm vücuduma yapışan kumlar, ne kadar yıkanırsam yıkanayım çıkmasa keşke tenimden. Yapışsa, karışsa, parçam olsa. Deniz koksam hep... Az önce yıkanan saçlarım fönsüz. Ellerime bakıyorum. Denizle boğuşurken ojelerimin bir kısmı gitmiş. Oysa ben kendimi öyle güzel hissediyorum ki. Huzurun, doğanın, sakinliğin, dinginliğin getirdiği bir ışıltı parlıyor tenimde. Hırs, kavga, mücadele, rekabet... Sanki hepsi İstanbul’da kalmış. Bense, Ağva adındaki bu cennet köşesinde, sevginin ve şefkatin yumuşacık hükümdarlığında, yaşamımın en sakin anlarını yaşıyorum. Bungalovuma gidip geceye karıştığımda yatağımın üzerindeki cibinlik; var olmayan sineklerden değil, var olan kötülüklerden koruyacak sanki beni. Başında oturup dost sohbetler edeceğim ateş koruyacak sanki yaşanmış ve yaşanacak tüm savaşlardan beni. Öyle beyaz ki çarşaflarım, saflık sinmiş içine sanki... Piccolo Mondo adında, cennetle kardeş bir mekanda yeniden buldum kendimi. Kariyer, sorumluluk, par, iş güç mü? İstanbul’da kaldı hepsi. Bir kadın var aynamda gülümseyen, sadece aşk ve sevgi gözlerindeki...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © FUNDA BİLGİLİ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |