Şimdi bana mutluluk dilemek düşüyor öyle mi?
Değdi mi demekten kendimi alıkoyamazken...
Hayallerinin içine, beni sığdırmayı bile başaramamışken...
Şimdi sen, başkalarına bir dünya kurma telaşındayken...
Elbette, sana mutlu-luklar diliyorum...
- - -
Kurulmuş köşene, hayatın sana gülümsemesini beklerken, azı karar kılıp verdiklerinle yetinebilirim...
Bir not buldum kitabımın arasına sakladığım; Mutsuzluk üzerine mutluluk kurulmaz... Sonu yıkım olur... Zannediyorum bu söz bir kara günün bırakısı olmalı, senin imzanı taşıyan..
- - -
Hiç mi yerin yoktu? Kokunu çeke çeke huzura uyuyabileceğim... Nefesim boğazıma yumruk gibi takılırken, geceye karanlık cöküp uykularımı kaçarırken sen, hüzün dolu gözlerime nasıl bakarsın? Sözünü kesmeyeceğim düşüncelerimin...Değişmesin, sabit olsun fikrin bu kez elemeyeceğim seni öfkemin en hassas yerinden... Orda kal...Bir üçüncü sahıs giremez aramıza herkes haddini bilsin.. Öyle ya sen yönetiyordun evreni... Sebebi sensin kırgınlıklarımın... Sen isteseydin böyle olmazdı hiç birşey...Daraldıkca daralıyor sabrımın hoşgörüsü... Sen benimsin, söyle o da bilsin... Öyle ya herkes gider geride bir tek ben kalırdım... Şmdi beni dünyamdan ayırmaya ne hakkın vardı?! Ne tuhaf sarılmıyorsun bile... Sıcaklığın zamana yenik düşmüş... Oysa ne çok özlemiştim seni.... Anlıyorum özlenen çocukluğummuş... ve biliyorum hiçbirşey eskisi kadar sahici olmayacak artık...
Hakkım var... Haklarımı biliyorum...
O halde sende bil... Bil ve bana hakkım olanı ver... Bir nefes ver....
Nefesine muhtacım....
... Sana mutluluklar diliyorum...
Mutluluk buysa eğer...
- - -