..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
En güzel özgürlük düşü, hapishanede görülür. -Schiller
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Ece ZEYBEK




30 Ekim 2008
Liderlerin Bilmesi Gereken 101 Etik İlkesi  
Ece ZEYBEK
Merhaba, Etik dersimiz yapmış olduğum bir çeviri metninin özetini sizlerle paylaşmak istedim... Burada hepimizin yapmak istedikleri, ama yapmamak için nelere sığındığımızı göreceksiniz... Saygılarımla


:HIGC:
LİDERLERİN BİLMESİ GEREKEN 101 ETİK İLKESİ
Kitabın Adı: Ethics 101 What Every Leader Needs to Know
Kitabın Yazarı: John C. MAXWELL
Yayın Evi: Time Warner Book Group
Yayınlandığı Yıl: 2003

Bölüm 1

İş Etiği Nereye Gidiyor?

İnsanlar hayatlarının her alanında etik davranılması gerektiğine inanırlar, ancak yapılan araştırmalara göre örnek aldığımız meslek gruplarındaki insanlar ya da güvendiğimiz meslek grupları bile iş yaşantılarında etik olmayan davranışlar sergilemektedirler. Ancak asıl sorun onların etik olmayan davranışlar sergilemelerinden ziyade, onların etik olmaları gerektiğini savunan kişilerinde aslında kendi hayatlarında etik olmayanı yapma meyili göstermeleridir.
Bunun en büyük nedenleri arasında işletmelerde çalışanlardan olsun, yöneticilerden olsun bazı beklentiler vardır, hayatımızda ailelerimizin bizden beklentileri vardır, bu beklentileri karşılayamadığımız takdirde duyduğumuz eksiklik bizleri doğruluğuna inanmadığımız şeyleri yapmaya iter. Hayatımızda yanlış olduğunu bildiğimiz şeyleri yaparken, kendimizi savunabilmek için, yaptıklarımızı bazı temellere dayandırırız. Fletcher’a göre, sevgi içinde bulunulan durum göz önüne alındığında, yalanı, hırsızlığı, kopyayı ve hatta cinayeti bile haklı çıkarabilir.
Bu nedenle insanların yaşamlarının farklı noktalarında etik dışı davranışlara yönelememeleri için, alanlar içinde etik ilkeler oluşturulmalı ve bu etik ilkelerin temeline de herkesin kabul edebileceği, doğruluğuna inandığı düşünceler yer almalıdır.
İşletmelerde ise çalışanların doğru yoldan ayrılmaması için bazı etik ilkeler geliştirilirse, o zaman cezalandırma korkusuyla dahi olsa bireyin etik olmayandan uzak durmasını sağlayacağı savunulmuştur.
Bir diğer hususta başlangıçta çalışanlar etik olsa da, çevresindekilerin etik olmayan davranışlarını görüp, haksızlığa uğradıklarına inandıkça, kendilerinin de etik olmayanı yapmaya başlayıp, bunu alışkanlık haline getirdiklerinden söz edilmiştir. Oysa güçlü kişiliği olan insan hangi şartta olursa olsun uzun vadede olsa, bir gün haksızlıkla bir yerlere gelenlerden daha iyi yere geleceklerini bilirler.

Bölüm 2

Niçin Bu Kural Altın

Bireye ne kadar etik olduğu sorulursa, her insan etik olduğunu ya da hemen hemen etik bir insan olduğunu iddia eder. Bunun en büyük nedeni de aslında bireylerin de etik olmayı benimsemeleri, ancak kaybetmeyi sevmediklerinden dolayı, zor bir durumla karşılaştıklarında etik olmayanı seçmeleridir.
İnsanların etik davranabilmeleri için, bireyin kendilerine bir takım kurallar belirlemesi gerektiğinden bahsedilmiştir. Bu kurallarında temelinde ise kültür yapımıza şekil veren dinlerin etkisi büyüktür ve dinler incelendiğinde ortak paydanın kendimize nasıl davranılmasını istiyorsak, diğerlerine de öyle davranmamız gerekliliğidir.
Pek çok insan altın kuralın varlığını kabul eder, çünkü hiç kimse kötülük yaptığı için kendisine güvenilmesini bekleyemez. Çalışma hayatında ise, insanlar birbirlerini önünde yer almak istedikleri için kestirme yollara yönelebilirler, ama bunun uzun vadede kendilerine, arkadaşlarına ve işletmeye zarar verdiğinin farkında olmamalarıdır. Önemli olan tepeye ulaşmaya çalışırken, diğer insanların da çıtasının sizinle birlikte yükselmesine imkân vermek, aynı payda da toplanabilmektir, ancak o zaman gerçek başarı elde edilebilir.
Büyük ya küçük her insan aslında doğrunun ne olduğunu bilir, sadece onu nasıl uygulaması gerektiğini köşeye sıkıştığında unutur. Oysa güçlü bir karakter için, koşullar ne olursa olsun dürüstlükten ayrılmamaktır.
Altın kural da amaç, bir kişinin kazanması değil herkesin kazanmasıdır. Çevrenizdekilere zarar vererek geldiğiniz nokta ya da haksız kazançlar asla baki kalamaz. Bazı insanlar karşısındaki insanın zayıflıklarını kullanarak üstünlük elde etmeye çalışırlar, oysaki yapılması gereken karşımızdakinin zayıflıklarını geliştirmesine yardımcı olmaktır.
Diğer bir gerçek de diğerleri etik davranmıyor diye etiklikten uzaklaşmaktansa, etik davranarak diğerlerinin de bizimle aynı çizgide yürümelerine destek olmaya çalışmaktır. İşletmelerde dürüstlük ilkesinin hâkim olabilmesi için gerek liderler, gerekse diğer çalışanlar arasında özendirme uygulamaları olmalıdır. Kişinin hataları yüzünden cezalandırılması yerine, o hataların onun eğitimi için gerekliliğine inanılırsa, kişi hatalarını en kısa zamanda düzeltmek için çabalayacaktır. Oysaki kişiye verilen olumsuz tepki onun haksız yollardan başarı elde etmek için çalışmasına neden olacaktır.

Bölüm 3

Altın Kural Seninle Başlar

Bu bölümde karşılıklı güvenin moral üzerindeki etkisinden bahsedilmiştir. Moral eğitimleri personelin etik davranışlar konusunda güçlendirilmesini sağlar. Altın Kuralın benimsenmesi için her günün bir kısmı bunu düşünmek için ayrılmalıdır. Bunun en iyi yolu da ne istediğini düşünmekten başlamaktır.
Her insan cinsiyet, ırk, dil, din ayrımı gözetmeksizin güvenilir olmak ister. Bunun için insanların kendisinde olduğunu kabul etmesi gereken bazı hususlar vardır. Bunların başında değerli olduğunu hissetmek gelir. İşletmelerde çalışanlara ne kadar değer verilir, onların düşünceleri önemsenirse, o kadar çabuk ve etkili başarı elde edilir.
Bir diğer husus ise, beğenildiğini bilmektir. İnsanlara yaptıklarından duyulan memnuniyeti aktarmak, onların daha da memnun edecek işler yapmalarını teşvik eder.
Güvenilir olduğunu hissettirmek de önemli bir husustur. Henry L. Stimson “Uzun yaşamda öğrendiğim ana ders, bir insanı güvenilir yapmanın en iyi yolunun ona güvendiğini, güvenilmez kılmanın tek yolunun ise güvenmediğini hissettirmek.” olarak karşılındakine tutumun önemini açıklamıştır. Benso di Cavour “Birine güvendiğinde hata yapma olasılığı, güvenmediğinde ortaya çıkacak hata yapma olasılığından daha düşüktür.” der.
Saygıdeğer olduğunu hissettirmenin, temelinde ise öncelikle kişinin kendisine saygı duyması yatar. Eğer bireyin kendine saygısı varsa, karşısındakine de kendisine davranılmasını istediği gibi davranır.
İnsan ilişkilerinde karşılıklı anlayış temeldir, çünkü birey karşısındakini anlamak için çaba göstermezse onu yanlış yargılayabilir. Karşımızdaki insanı anlamamızın temelinde ise, genellikle o konuşurken onu dinlememiz ya da kendi düşüncelerimize saplanıp kalmamız yatar, oysaki dikkat edildiğinde bazen temelde aynı olan şey, başka yollarla aktarılmaya çalışılmış olabilir. Bu nedenle karşımızdakini dinlemeye ve onu anlamaya özen göstermeli, sonra da anlaşılmayı beklemeliyiz.
Kişinin kendini iyi hissetmesi güven içerisinde gerçekleşen ve karşılıklı anlayışa dayanan görüşmelerle mümkündür.

Bölüm 4

24 Saat Yaşamak – Altın Yaşam

İnsanlar çevresindekilerin karakterlerini eleştirirken oldukça acımasız davranırlar, oysaki kendilerine dönüp baktıklarında çok da farklı değillerdir. Birileri hakkında eleştiri yapmadan önce kendimizin o konuda yeterince iyi olduğumuza emin olmalıyız, aksi takdirde karşımızdakine söylediklerimiz doğru bile olsa etkiliğini kaybeder.
Kişilerin seçimleri de karakterleri ile ilişkilidir, doğru kararlar alabilen birey, güçlü bir kişiliğe sahiptir. Eğer örnek bir baba, eş, işçi ya da yönetici iseniz, sağlam bir karakteriniz var demektir.
Her ne kadar insanlar zor durumda kaldıklarında hatalar yapsalar da, karakteri gerçekten güçlü olan insan bu yanılgılara düşmez, böylelikle hayatının her aşamasını değerli anlarla doldurur. İnsanlar anında farkına varmadıkları sürece, genellikle kendilerini tehlike altında hissederlerse yanlış kararlar alma eğilimindedirler. İnsanlar çevresindekilere yanlışı ve doğruyu birbirinden ayırabilmeleri için sürekli telkinlerde bulunurlar.
Her insan etik kararlar alırken kendi içsel baskılarını kurarlar, çünkü eğer bu baskıları kurmazlarsa halk arasında istedikleri yere gelemeyeceklerine inanırlar. Halkın karaları ise, diğer insanların içlerinde barındırdıkları çeşitli baskıları içerir ve kimse etik olmayan davranışların uygulanmasına izin vermez.
Bazı insanlar da etik kararlar alma konusunda tepki göstermemeyi tercih ederler. Hatırlanması gereken önemli bir husus da ataletin de bir karar olmasıdır. Ancak işletmeler ne olursa olsun çalışanların köşeye sıkıştıklarında bir karara varmalarını tercih ederler, çünkü ancak bu şekilde varlıklarını devam ettirebileceklerine inanırlar.
İşletmelerde çalışanların daha verimli olabilmesi için vaatlerde bulunulur. Çalışanlar ellerinden gelenin en iyisini yapmalarına karşın, eğer işverenler, yöneticiler vaatte bulundukları şeyleri yerine getirmezlerse hayal kırıklığına uğrarlar. Oysa Black “İyi şeyler yapan insanlar, er ya da geç ödüllendirileceklerdir.” der.
Bir diğer hususta kimsenin bizi eksikliklerimizle hatırlamasını ya da başkalarının eksiklikleri olmasını istemeyiz. Bu nedenle asında etik standartlara uyup, karşımızdakilerin bizi denetlemesine olasılık vermek eksikliklerimizi azaltacaktır.

Bölüm 5

Altın Kuralın Paslanmasına Neden Olabilecek 5 Faktör

İnsan aldığı kararın doğruluğuna inanırken, bu kararın her zaman olumlu sonuçlar getirmeyeceğini bilmelidir. Eğer bunun ayrımına varmazsa, olumsuzluklar karşısında yanlış yollara sapma eğilimi gösterebilir.
Sürekli yenilenen kültür içerisindeki kişilerin üzerinde hissettikleri baskının ortadan kaldırılmasına yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Eğer bu yapılmazsa, birey zor duruma düştüğünde doğruyu seçmek yerine, yanlışa yönelip kolaylıkla durumdan kurtulma yoluna gidecektir. İş yerinde yöneticinin gözüne girmek için, daha fazla satış yapabilmek için ya da daha yüksek notlar alabilmek için sürekli baskı altında hissedilmektedir.
İnsanlar kendileri için iyi olduğuna inandıkları şeyleri yaparlar, ama kimi zaman sonuçlarını düşünmezler. O an için onlara zevk verecek şey, başkalarını ya da kendilerini olumsuz etkileyebilir. Bunun için zevk alacaklarını düşündükleri şeyleri yapmadan önce, düşünmeli ona göre adım atmalıdırlar. Kötü durumlara karşı gereken önlemi almamak, cesaretsizliktir diyen Mark Twain, insanların en uygun davranışı seçebilmeleri gerekliliğini savunur.
Son yılarda konu olan en önemli skandallardan biri de idarecilerin pozisyonlarından kaynaklanan güçlerini suistimal etmeleridir. Hiç kimse gücünü kullanırken, güvenli olmada tedbirli ya da yeterince iyi değildir. Güç kullanan patronların aslında idareci narsistler olduğu savunulmuştur. Onlar içtiğinde sizin başınız ağrır ve asla teşekkür etmezler. Bu tür idareciler bir gün ister istemez sona yaklaşırlar.
Altın Kural üzerine yapılan çalışmalarda ortaya çıkan bir hususta, gururun etik kurallara uyulmamasına neden olma eğilimine yönelik tuzaklar kurmasıdır. İnsanlara işe yerlerinde gurur yapmamalarına yönelik öğütler verilir.
Temel olan herkes için doğru olanın ayrımına varmaktır. Eğer kişi önceliklerinin farkında olmazsa, aldığı zayıf kararlar sonucu sıkıntıya düşebilir. Kişi hayatındaki seçimlerde önceliklerini doğru olarak belirlemelidir.

Bölüm 6

Altın Fırsatları Yakalama

Her insan altın bir fırsat yakalamak ister. İşadamları genellikle bir şeyleri elde etmek için çaba gösterirler. Hiç kimse kendisine dönüp bakmaz, altın fırsatların her daim meslek hayatında, yatırımlarda ya da pazarda olduğunu düşünürler, aslında en büyük fırsat kişinin kendi değişimidir. Çünkü kendi yaptıkları, duygu ve düşünceleri olmadan, başka fırsatlar elde edilemez.
Eğer altın fırsatlar yakalamak istiyorsanız, öncelikle güçlü bir karakter geliştirmek için çabalamalısınız. Hangi durumda olursanız olun etik davranarak yalandan uzak durmak kendinizdeki değişim için yapabileceğiniz ilk adımdır. Bunun için yaptıklarımızın sorumluluklarını alabilmeli, kişisel disiplinimizi geliştirebilmeli, zayıflıklarımızın farkına varmalı ve onları geliştirmek ya da savunma mekanizmaları geliştirebilmek için çaba gösterebilmeli, öncelikleri belirlerken değerlerinizi baz alabilmeli, hatalarınızı kabul edebilmeli, onlar için af dileyebilmeli, finansla ilgili tedbirler alabilmeli, öncelikleriniz arasına ailenizi koyabilmelisiniz ve insanların gözünde değerli olmak için çaba göstermelisiniz.

Bölüm 7

“Midas Dokunuşu” Nasıl Geliştirilir?

Eski Frigya kralı Midas, bir gün yardımcılarından birini eski arkadaşı Dionysus’a verir. Eğlence tanrısı olan Dionysus kendisine bir dilek hakkı tanıdığında ise, dokunduğu her şeyin altına dönüşüp dönülemeyeceğini sorar. Diledikten sonra bir ağaca dokunur ağaç altın olur, atına dokunur at altın olur, birkaç dakika içinde dünyanın en zengin insanı olmuştur. Ancak karnı acıkmaya başladığında yemek masasında dokunduğu her şey de altın olmuştur. En kötüsü ise, kızı kendisine sarılmak istediğinde altın bir heykele dönüştüğü andır. Bunun üzerine Dionysus’a gider ve verdiği gücü geri almasını ister. Dionysus onu Pactolus nehrinin kaynağına gönderir ve orda banyo yaptığında her şeyin normale döneceğini söyler. Kızını da alıp nehre giden Midas yıkandığında, her şey ilk zamanki haline döner. Değişen tek şey, Midas bu yeteneği geri alındığında artık eskisinden daha mutludur.
Birilerinden ilham almak, birilerinin bize zor zamanımızda yardım etmesi, kalben düşünmesi, kötü hissettiğimiz ve özel anlarımızda aynımızda olması, bizimle zaman geçirmekten hoşlanması, birlikte yaşadıklarımızı hafızasında tutması için, karşılıklı fedakârlıklar yapmalıyız. Karşımızdakinden beklentilerimiz olmadan dürüst olur, hatalarımızı fark ettiğimizde düzeltmeye çalışır, karşılıksız yardımlarda bulunursak hayatımızda karşılıklı değerlere sahip iyi ilişkiler kurabiliriz.

Sonuç

Altın Olmak İsteyen İnsan…

“Benim için ne yapabilirsin?” diye sorar.
Anlaşma yapmak için karar alır.
Finansal güç için ailesini kurban eder.
Başkalarının davranışları için gerekçeler oluşturur.
Kendisi önceliklidir.
Paralarını sayar.
Değerleri servetinin temeline oturtulmuştur.


Altın Kuralı Hedef Alan İnsan…

“Senin için ne yapabilirim?” diye sorar.
Karakteri için karar alır.
Ailesi için finansal gücünü kurban eder.
Başkalarının davranışları için ilişki kurar.
Diğerleri önceliklidir.
Arkadaşlarını sayar.
Serveti değerlerinin temeline oturtulmuştur.


.Eleştiriler & Yorumlar

:: Yalnızca Liderler Değil
Gönderen: Mustafa Şakarcan / , Türkiye
31 Ekim 2008
Etik anlayışa sadece liderler değil, hepimiz sahip olmalıyız. Fakat ne yazık ki, özellikle iş hayatında etik peşinde koşanlar üzülebiliyor. Durum anlaşıldığında iş işten geçmiş olabiliyor. Buna karşın, etik anlayışı sürdürmek insan için, manevi olarak en doyurucu gıdaların arasında yer alıyor. Çoğunluk insanların, kısa yoldan zengin olma yolları üzerinde çalışmalar yaptığı bir dönemde, etik anlayış üzerine böyle ciddi bir çalışma takdire şayandır.Elinize sağlık




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
İtiraf Edemediklerim [Şiir]
Yeter Diyeceksin [Şiir]


Ece ZEYBEK kimdir?

Kimi zaman duygularımızı nasıl ifade edebileceğimizi bilemeyiz, ama tam o sırada bir peri fısıldar kulağımıza. . . Kimseye, kimseye değil de sadece kendinizi kendinize anlatmak istersiniz o an ve sarılırsınız kalemle kağıda. . . Kalemle kağıdın aşkı perinizin ağzından dökülenlerle dillenir, dillendikçe size ilaç olur, başkalarının kayboluşlarında dile getiremediklerini dillendirir kimi zaman. . . İşte burada kendi kayboluşlarımı paylaşacağım sizlerle. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Doğan Cüceloğlu, Orhan Veli, Fazıl Hüsnü, Özdemir Asaf...


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ece ZEYBEK, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.