..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Paranız varsa toprak alın. Artık üretmiyorlar. -Mark Twain
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > İsmail Sarıgene




4 Şubat 2009
Gözümü Kapadım / Yakala Beni Ey Aşk!  
İsmail Sarıgene
Yüreğimin cümlelerini gözlerine sırtlanan kadın, Kollarının güçsüzlüğüne bıraktım iki gözyaşı boşluğu çocukluğumu.Kağıttan gemi bile yapamayan ellerimle bir bahar çizdim gözlerinin en küçük bahçesine.Kirpiklerinin ıslaklığına dayanamayan köprülerin dibinde sorguladım ellerinin sıcaklığından yoksun gözlerimi.Sesinin yokluğunu yaşatma bana..Büründüğün yokluğu kaldır üzerinden..Düş senli düşlerime..Geceye yıldızları sererek gel gözlerime..Biliyorum ki; güldün mü bir kez bir mavilik yürür gözlerime. Senli bir cümle köpürür kuru dudak uçlarıma ve vurdukça özlemin kıyılarına koşar gözlerimde sakladığım baharlar


:GEBI:
Dışarıda yağmur,
İçeride ince yokluk...
İçimde gözlerine rehin bir acı..
Dışımda boynu bükük bir çocuk...


Firar etmişken kendimden,
Bir harf olup düşüyorum imlasız cümlelere..
Hadi yüreğimden yakala beni ey Aşk !


Söze nereden başlayacağımı bilmiyorum..Hangi yüzünü anlatayım ki seni özleminin? Hangi yanını sıralayayım" seni " senden uzakta seninle yaşamanın büyüklüğünü ? Özlemin dağ olup sıralanmış omuzlarıma. Tam da hayatın girdabında kayıp giderken yokluğun derin bir yara..Kanattıkça derin bir kuyu oluyor yüreğim. Karanlık bir geceye meyletmekte gözlerim. Rengim, dibim yokluğuna bürünürken içimde bir umut sandalında büyümekte imkansızlığımız..Biz ki birkaç saati geçmeyen yan yana yürümenin dışında kaç cümleye söz olduk. Biz aynı mahallede doğmamış, aynı rüzgarda koşmamıştık..Bizi biz yapan uzaklığımızı yakın eden özlemimiz değil miydi ? Anlamsız sözleri çırılçıplak bırakıp dudaklarımızda aşka kutsayan biz değil miydik ? Şimdi sus pus herşey.Kelimeleri hangi sandığa kilitledik ki sözler dile gelmez oldu / susuyorum.

Sen yoksun ya varlığının uzağında,

Suç üstü yakalanmış çocukluğum tüm adreslerde.Ezberimi yitirdim..Cümleler öksüz / sözler sus pus. Ama biliyorum, bir gün bu özlem sevdaya gark olacak.Susmadan yürümek mavilere, büyümek özlemin en koyu deminde.Sonra sesinin tazeliğinde sevdaya hizalamak tüm harfleri.Seni sevdaya kavuşturana kadar susturmak tüm dil altı hasretlikleri.Sonra bir mum aydınlığında gözlerinin ışığını sürmek karanlık sayfalara. Ve en sonunda yüreğimi yüreğine kapatıp aşkı sende yeniden yazmak..Karanlık kalmış tüm şehirleri gözlerinin şavkında fethetmek.Beyaz gökyüzüne maviye sinmiş özlem bulutlarını işlemek tek tek ve her ne zaman bir yapraktan bir ter süzülse tel tel yağmak gözlerine.Dünü, hüznü, güzü bir senin gözlerinde unutmak.Acıyı, sancıyı, karanlığı senin özleminde kurutmak.Büyümek yüreğinin diblerinde ve senin gözlerinde yaşarken hayatla hayatmak ölüme inat.


Yüreğimin cümlelerini gözlerine sırtlanan kadın,


Kollarının güçsüzlüğüne bıraktım iki gözyaşı boşluğu çocukluğumu.Kağıttan gemi bile yapamayan ellerimle bir bahar çizdim gözlerinin en küçük bahçesine.Kirpiklerinin ıslaklığına dayanamayan köprülerin dibinde sorguladım ellerinin sıcaklığından yoksun gözlerimi.Sesinin yokluğunu yaşatma bana..Büründüğün yokluğu kaldır üzerinden..Düş senli düşlerime..Geceye yıldızları sererek gel gözlerime..Biliyorum ki; güldün mü bir kez bir mavilik yürür gözlerime. Senli bir cümle köpürür kuru dudak uçlarıma ve vurdukça özlemin kıyılarına koşar gözlerimde sakladığım baharlar..

Sarı sonbahardan kalma derme çatma bir hikaye bizimkisi.İki ayrı yoldan çıkılıp aynı sevdaya uzanan iki umut cümlesi.İki ağır yaralı, iki acıklı söz dudaklarımızda kalan ve kavuşmaya ayarlı iki yürek ve hiddetlenen bir özlem ve tek bir yol sonu ölümle aydınlanan.


Gözlerime saklarken seni,
Beni yalnız bırak diye değil;
Beni sende yaşat diye dudaklarıma mühürledim seni..

Bir fincan umut ile yetinmeyi öğretirken yüreğime,
Hasreti zehir bildim cümlelerde..
Bir gül'e sararken gözlerimi,
Unut diye değil;
Gözlerinde bir renk olmayı diledim..


Şimdi söz bitti..
Hasretin bir kış gibi soğuk.
İçim, dışım hazan..
Gül'ler güneş'e doymadan,
Sen gözlerindeki baharla gel yüreğime..
Ve ben düşmeden düşsüzlüğüme,
Gözlerimden yakala beni ey Aşk !


04.02.2009

İsmail SARIGENE

.Eleştiriler & Yorumlar

:: evet iniş kalkışlar
Gönderen: asef şafak / , Türkiye
12 Nisan 2009
iniş kalkışlarınız var bir yandan şahlanıyor aşkınız bir yandan ezik kalıyor karşıdakinin karşısında. ve bunu kendini öldürme düşünceleriyle, tehtitkar bir dille karşılık veriyorsunuz... güzeldi... ben severim böyle yazıları artık bu insanoğlu anlamak zorunda siyasetin yazdığı cümlelerden bu ülke anlamamkta ve zorluk çekmekte siyasetin dar kalıp makalelerinin dışına çıkıp bu tür insanın asıl içinden gelen yazıları okumak zorunda... teşekkürler...

:: Bil diye sadece...
Gönderen: ilknur DİNÇEL / , Türkiye
15 Mart 2009
"Hazan mevsiminde sahte bahara, hüzün şehrimde yalancı aydınlığa, kanayan dilimde sahte mutluluk cümlelerine ihtiyaç yok... Sen yoksun ve ben tükeniyorum! Bil diye değil, bildiğim için söylüyorum..." Yüreğine sağlık arkadaşım

:: ............................
Gönderen: Emel Sude Serence / , Türkiye
20 Şubat 2009
özlemin hangi yüzü anlatılır ki...her yüzü hüzün...ve hüzün hecelerin arsından göz kırpar olmuş...yüreğinize sağlık....

:: ...
Gönderen: melike uysal / , Türkiye
5 Şubat 2009
çok etkilendim...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sevgi ve aşk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bedelini "" Yüreğimle "" Ödediğim En Masum Günahındım
Özlediğim Kadar Sensin / Sevdiğim Kadar Bensin
Ayyuka Çıkmışken Kekemeliğim / Bir Bıçak Yürür Sol Yanıma
Gözlerinin Kıyılarında Büyümek Öylece
Her Gülüşün Dua Olur Yalnızlığıma
Bir Dua Asılı Kaldı Dudaklarımın İki Yakasında
Sen Geldin / Bildiğim Herşeyi Unuttum
Ben Sana Mecburum Sen İmkansızlığa!
Nüshası Yok Hiçliğimin* / Aslım Sadece Sana Ait
Beni Öldürdükçe Sen Hayatlandın / Oysa Ben Sana Ölüyordum

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Demlenmiş Yalnızlığını Yudumluyorum
Kendime Virgülsüz Sitemler
Umudum Oldu Gözlerin
Hasretinle Öptüm Yokluğunu
Yokluğunun Yoksuluyum / Düşmesin Mavi Bilyelerim
Umut Ektim Karanlıklarına
Küçüğüm
İmkansızlığınıza Şerh Düşüyorum
Gidiyorum
Yağmurları Giyindik Üzerimize

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Yokluğunu Öptüm [Şiir]
Hasretinle Yaşıyorum [Şiir]
Kıyamam Sana [Şiir]
Severken Unutmayı Öğrenemedim [Şiir]
İmkansızlığını Sevdim [Şiir]
Nerden Bileceksin ki [Şiir]
Güllerim Yansın Avuçlarında [Şiir]
Gözlerine Sakladım Cenneti [Şiir]
Hiç Yağmur Üşür Mü Anne? [Şiir]
Unutmak Ölmekti [Şiir]


İsmail Sarıgene kimdir?

Bir anahtar deliğinin ardına gizlenmiş Cenneti, gözlerinin ovalarına seren kelimelerimi arayacaksın yorgun kağıtların suskun nefeslerinde. Bulutsuz düşlerin , yıldızsız gecelerin ardında takılıp rüzgarları avuçlarında çıplak denizleri senin gözlerin için yaktığım satırlarımı özleyeceksin. En çok yüreğine dokunduğum " yüreğimi " özleyeceksin. Yüreğini yıldızlara yaslayıp özlemi demleyeceksin gecenin karanlık çaydanlıklarında. . Hasretim büyüyecek damarlarında, duvarlar dilini yutmuşcasına suskunluğun maskesini giyinecek. Beni arayacaksın bensiz cümlelerin sen kokan satırlarında. Bir sigara daha yakacaksın dumanını dağların yüksek yamaçlarına yolladığın. Kesmeyecek bir daha. Küllüklerde öldürdügün sigara izmaritlerinle sönmeyecek hasretim. . Seni şimdiden özlediğim gibi sende " beni " özleyeceksin. . Her dokunuşumda saçlarına gelincikleri seren ellerimin kücüklügünü arayacaksın avuç içlerinde. Temmuz gecesi sebebsizce üştüğünde titreyen tenine gözlerimi sermemi dileyeceksin. Hasreti kanatıp özleyeceksin. . Belki de en çok parmak uçlarının üşümüşlüğüne gözyaşlarımı ateşlere rehin verdiğim gözbebeklerimi özleyeceksin.

Etkilendiği Yazarlar:
Acılarımın arasında kalmış yetim düşlerim beni anlatmaya yetiyor


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © İsmail Sarıgene, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.