Edebiyat yaþamýn öncüsüdür, onu öykünmez, ona istediði biçimi verir. -Oscar Wilde |
![]() |
|
||||||||||
|
![]() Ömer AKÞAHAN “Öðretmen Benisa”yý tanýmadan önce öðretmen Huriye Saraç’ý tanýdým. Nisan güneþinin içimizi ýsýttýðý bir gün onunla beraber Ödemiþ Hamamköy’de Atatürk Çocuklarý Kütüphanesi açýlýþýndaydýk. Diðer yazar ve þair dostlarýn arasýnda giyimi, kuþamý ve davranýþlarýyla farklýlýðýný kolayca ele veren biriydi. Onun açýlýþ törenini izlemeye gelen Hamamköylü kadýnlarýn çokluðu karþýsýnda duyduðu sevinç ilk anda her öðretmenin duyacaðý sevince benziyor olsa da altýnda yatan asýl nedeni ancak “Öðretmen Benisa” romanýný okuduðumda daha iyi anlayabilecektim. O gün, onun ilk görev yeri olan Emirdað’ýn Leblebici köyünde öðretmenliðe baþladýðý günkü kadar bir heyecan dalgasý ak saçlarýndan bizlere kadar savrularak geliyordu. Gözlerindeki pýrýltý onu dinleyen köy kadýnlarýna yansýdýkça daha bir coþkuyla kucaklýyordu çocuklarý. ***. Broy Yayýnlarýndan Yetkin Aröz’ün editörlüðünde üç cilt halinde toplam 1075 sayfalýk, Huriye Saraç’a göre bir öz yaþam öyküsü, kimi yazarlara göre anýromaný olan kitap baba Tosun Beye verilen söz nedeniyle 1985’teki ölümünün ardýndan kaleme alýnmaya baþlar. Yetkin Aröz’ün I. Cildin önsözünde yer alan þu saptamasý kitabýn içeriði hakkýnda ipucu gibidir. “Yaþam nasýl bir hýzla akýp gider, bugün düne dönüþür, dün nasýl bir hýzla geçmiþ olur. Uzayýp giden bir zamanýn suskun aralýðýna çekilir. Gün gelir; anýlar, belleðin defterinden damýtýlmýþ þaraplar gibi dökülür, gözyaþý ve yaþam soluk alýp vermeye baþlar. Acýlarýn harmanýndan unutulmazýn romanlarý çýkar.” Huriye Saraç’ýn büyük bir ustalýkla kaleme aldýðý anýroman yaþadýðý acýlarýn katýksýz tam bir harmanýdýr. Bunlar öylesine bir acý ki, her satýrýndan doðan öfke seli okurun yüreðine akar; onunla özdeþleþir; yazarýn çok naif betimlemelerinin peþinden öfkenin kara doruðuna çýkar. Tosun Bey gibi (yazar babasýnýn gerçek adýný gizlemiþtir) insanlarýn bir aktörden farksýz bir cadý kadýnýn nasýl oyuncaðý olduðuna tanýk olur. Okur, ancak yýllar sonra gerçeði görebilen; yeri geldiðinde duyarsýz, katý ve acýmasýz olabilen bir babanýn ailesini nasýl daðýttýðýný görür. Eðer siz de onun gibi bir üvey ana zulmü görmüþseniz kitap acýlý günlerinize sizi kolayca götürebilir. Ya da üvey ana zulmünü bir kitap nasýl iyi anlatýr diyorsanýz salýk verebileceðim tek kitap Öðretmen Benisa’dýr. *** Bu kitabýn günün birinde sinemaya uyarlandýðýný düþünüyorum da; izleyenlerde nasýl bir etki býrakýr acaba, demekten kendimi alamýyorum. Huriye Saraç yaþadýklarýný öylesine canlý anlatýyor ki, doðrusu senariste pek fazla iþ kalmamýþ. Yazarýn dili sinema diline çok yatkýn. Kitapta olaylarýn örgüsü bölüm baþlýklarýyla izlenebiliyor; bu da okurun bir sonraki bölümde neler yaþanacaðý konusunda merak uyandýrýyor. Bunu sürekli yaþatan bir dizge söz konusu. Bir gece sýra Benisa Öðretmen’in Çoban Aðanýn evinden kaçmayý denediðini anlattýðý bölümü okuyordum. Bu, onun ikinci kez denemesiydi. Ýlkinde baþaramamýþtý. Bu kez baþarabilecek miydi? Olayýn akýþýna kendimi kaptýrmýþtým. Uykum aðýr basmasýna karþýn olayýn sonunu öðrenmek uðruna kitabý elimden býrakamadým. “Cesaretlendim, tam sýrasýymýþ gibi geldi. ‘Bana yarým gün izin ver, analýðýmýn bu oyununu babama anlatayým. Ýkimizin de suçsuzluðu anlaþýlsýn! Barýþýrýz!’ dememe sertçe çýkýþtý: ‘Olmaz! Kýzgýn demir ele alýnmaz demiþ atalar!’ Yineledim: ‘Doðruyu öðrenince ikna olur, affeder babam!’ ‘Delibaþlýðýn tutmasýn. Zaman ve para demiri hamur eder!’ (s.37, II. cilt) Bu denli yalýn bir dil, sýkça baþvurduðu yerel deyiþler romanýnýn akýcýlýðýna apayrý bir okuma tadý katýyor. *** Doðrusu bu ya, herkesin yaþamý bir roman dedikleri bu olsa gerek. Kendi mesleki yaþamýmý göz önüne getirdiðimde Huriye Öðretmenle benzerlikler olduðunu gördüm. Ben de Benisa öðretmen gibi bir göçmen kuþtum. Muþ’ta baþlayýp Almanya’da sona eren; oradan oraya savrulan; bir görevde en fazla beþ yýl kalabilen; yeni yerler, yeni insanlar peþinde koþan bir ruha sahiptim. Seyahat etmekse tutkularýmýn baþýnda geliyordu. Bir diðer benzer yanýmsa, Benisa öðretmen gibi benim de Eskiþehir’de çalýþmamdý. O yer ki, Ýl merkezine 150 kilometre uzaklýkta Arayýt Daðý eteðine kurulu Yörüklerin yaþadýðý Kayakent kasabasýydý. Orada üç yýl çalýþtým. Burunlu Austin arabalarla kente gidiþlerim unutulacak gibi deðildi. O coðrafyada yaþayan insanlarý tanýmýþ, kýsa zamanda kaynaþmýþtým. Bugünse orada yetiþtirdiðim öðrencilerimle aradan 32 yýl geçmesine karþýn baðým sürüyor. *** Roman kahramanlarýnýn yaþamlarýna iliþkin notlar ve Benisa Öðretmenin okul arkadaþlarý, oðlu Muzaffer ve oðlunun babasý Fahri’yle çekilmiþ bir fotoðrafýnýn da yer aldýðý son bölümde kitaba iliþkin okur görüþlerine de yer verilmiþ. III. Kitabýn o bölümünden yapacaðým kýsa alýntýlar kitabý daha iyi tanýmamýza katký verebilir. “Öðretmen Benisa eseriniz beni uykudan etti. Yemek yerken bile elimde taþýdýðým için çevremdeki insanlar yanýnda ‘tuhaf’ duruma düþürdü. …Türk eðitim ve edebiyat tarihine sizin en büyük armaðanýnýz, Köy Enstitülerini bir enstitülü öðretmen haným olarak roman diliyle topluma en iyi biçimde sunmanýz.” (Ýlhami Özer-Em. Öðretmen) “Benisa Öðretmen’in hamuru, Anadolu topraðýnýn derinliklerinden gelen köklerle yoðrulmuþ. Bu hamura Köy Enstitülerinden gürül gürül akan su ve tuz eklenmiþ. Ellerine, yüreðine saðlýk, Öðretmen Benisa’yý yazdýðýn için Huriye Saraç öðretmenim…” (Mehmet Ersin-Araþtýrmacý Yazar) “Bu esere roman mý demeli, yoksa Emirdað’ýn Aslan köyünde 1930’lu yýllarda dünyaya gelen Benisa adlý çilekeþ bir kýzýn yaþam öyküsü mü demek daha doðru olur, bilemem? Kitabý, geldim gittim okudum, yattým kalktým okudum; çoðu geceler uykusuz kaldým. Bayram ziyareti boþluklarýnda bile okumayý sürdürdüm. Son yýllarda, bir kitabý bu denli merak ve istekle okuduðumu hatýrlamýyorum.” (Fazýl Bayraktar-Em. General) “Bir Anadolu destaný gibi okudum. Anadolu insanýnýn az sözle anlam zenginliði yaratma ya da imleme yeteneklerinin doruða ulaþtýðýný gördüm… ‘Sol yanýmý duvara verdim. Ablam da ben de bir anda bulutlandýk.’ ‘Cici ana diye geliyorlar, öcü ana oluveriyorlar.’ Bir ömrün sessizliðini bozdu Öðretmen Benisa!” (Zübeyde Seven Turan-Þair Yazar) *** Kitabý okuduktan sonra ortaya konan yorumlar bir yana kitabýn yüreðimdeki etkilerini de göz önüne aldýðýmda ortaya çýkan gerçek þu; “Öðretmen Benisa”nýn olaðanüstü bir dile sahip, tek kelimeyle ‘destansý bir yaþamöyküsü’ olduðudur. Ýtiraf etmeliyim ki, yakýn zamana kadar beni böylesine derinden etkileyen ikinci bir kitap karþýma çýkmadý. Yazarýn baþarýsýndaki giz; onun her fýrsatta minnetle andýðý Köy Enstitüsü gerçeðinden baþka ne olabilir ki! Onun ticari bir kaygý gütmeyiþinin yanýsýra bir de yaþadýðý onca daðýtým sýkýntýsýna karþýn yaþýna ve saðlýðýna aldýrýþ etmeksizin Anadolu yollarýna düþmesi de aldýðý eðitimin doðal bir sonucu deðil mi? Ben de Sayýn Zübeyde Seven Turan’ýn dileðine katýlýyor ve Huriye Saraç öðretmenime en içten duygularýmla “Aydýnlanmaya adanmýþ ýþýðýn hiç sönmesin!” diyorum. Kitabý edinmek ve yazarla iletiþim kurmak isteyenler için: huriyesarac@yahoo.com
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
![]() | Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2023 | © Ömer Akþahan, 2023
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |