İn Miyim,cin Miyim?söyleyin Bakalım Ben Neyim?

uzun uzun bakakalmak gidenin ardından...

yazı resim

Eski vakitlerden kalma,işe yaramaz bir gazetenin sadece bir yaprağıyım sanki...caddenin tam ortasında, geçen arabaların hızları ve şiddetli esen rüzgarın etkisiyle, oradan oraya savrulan işe yaramaz bir gazete parçası...yada gazete parçasının üzerinden umarsızca ve hızla geçen arabalar mıyım?

Oradan oraya herşeyi şiddetle savuran,insanları kapalı mekanlara hapseden fırtınanın etkisiyle olabildiğince sert kıyıya vuran,coşan denizler gibiyim sanki...yada fırtınanın etkisiyle kıyıya sert vuran deniz değilde,denizin sertçe vurduğu kıyı mıyım?

Yine şiddetiyle sanki yerleri kırbaçlıyormuşcasına yağan yağmur gibiyim... yoksa yağmurun şiddetiyle kırbaçlanan yer miyim?

Bütün gizemini saklayan ve aslında o gizemi keşfedebilen insanların uyumak için yattıklarında yataklarına,yastıklarına anlattıkları buruk bir hikaye gibiyim...yada aslında o gizemi saklayan gecenin ta kendisi miyim?

Hani kendilerine bile gerçeği söyleyemeyen ama er yada geç o gerçeklerle yüzleşen korkaklar gibiyim...yada yüzleşmekten çok korkulan gerçekler miyim?

Yavaş yavaş yanarak eriyen mum mu yoksa yakan ateş mi?şaşıran mı şaşırtan mı?o şaşkınlıkla ağlayan mı ağlatan mı?unutan mı unutulan mı,güçlü mü zayıf mı,mutlu mu hüzünlü mü,seven mi sevilen mi,giden mi kalan mı?geçmiş mi gelecek miyim?kime,neye göre bilemedim neyim ama ben bir garibim...

uzun uzun bakakalmak...

Başa Dön