Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürdür -Atatürk |
|
||||||||||
|
Biz geçmişteki Nizamulmülk’ten bahsetmiyeceğiz. Hani Büyük Selçuklu Devletinin veziri ve meşhur siyasetname yazarı olan özellikle Melikşah döneminin devlet adamı ve dahi siyasetçisini değil yani… Hükümetin 2. İktidar dönemindeki açılım politikası ve komşuları ile sıfır problem ilkesi nasyonal bağlama takılmadan, enternasyonal düzeye çıkartabilirse. Türkiye’nin içinde bulunduğu 1. Derecedeki (İran ve Türkiye) ülkeleri ile çekirdek devletler(Kern stadte) oluşturması, akabinde komşu konumunda bulunan 2. Derece(Türkiye, İran, Irak ve Suriye) ve nihayet 3. Derece ‘havzaları’ ile bütün İslam dünyasını kapsayacak geniş bir ağ ile örebilecek potansiyele sahip olabilirler. Kuşkusuz Türkiye İslam devletleri ile ekonomik, siyasi, sosyal, kültürel ve nihayet askeri hukukları geliştirerek, AB birliğinin iki çekirdek ülkesi konumunda olan ‘Almanya ve Fransa’nın lokomotif görevini üstlendiği biçimi ile bu başlangıcı İran ile birlikte yapabilir. Türkiye -İran stratejik işbirliği İslam dünyasında felsefenin ve aydın fikirlerin yeniden hak ettiği ilgiyi görebileceği İslam eksenli yeni bir ‘‘Ortadoğu kültür sentezi’’nin harmanlandığı dönemin başlangıcını da oluşturabilirler. İki ülkede zamanın gereklerini görebilen, İslam’ın değişim öngördüğü konuları kaçırmak istemeyen, onu bölgesel milli değerlere dönüştürebilen havzanın ‘bilge ikizleri’ gibidirler. Bunların ikisi de yeterli enerji, dinamik kadro ile entelektüel birikimi olan ülkelerdir. Yapılması gereken şey ise sahip olduğu potansiyeli kullanabilme yeteneklerini göstermeleri. Şöyle ki; 1- Entelektüel birikimlerden oluşan, her iki dünyayı(Doğu/Batı) iyi okuyabilen kadrolardan faydalanmak 2- Bölgenin ortak kültüründen azami faydalanabilecek zeminini hazırlamak (karşılıklı değerler transferi). 3- Ekonomik, sosyal kültürel sair altyapıların temellerini 21. yüzyılı bütünsel kapsayıcı nitelikte kurumsal oluşumların oluşturulması ki, bu konuda D- 8, İKB, İKÖ gibi daha önce temelleri atılmış kurumları hızla olgunlaştırmak. Cumhuriyet tarihi ile kendini arayan Türkiye; yeniden kendini bulacağı zamana doğru büyük bir hızla ilerliyor. Türkiye bu zamanı yakalamayı başarabilirse, Ortaçağ karanlıklarından bir türlü yakasını kurtaramayan bölge halklarına da cesarette öncü olmanın verdiği haklı gururu taşımayı da bilecektir. İslam dünyasında düşünce akıl ilim ve irfanı dışlayan yada onu olması gerektiği gibi kullanamayan yapının oluşmasını önleyecek, iktidar ve otoriteye kurmalara karşı mücadele etmeyi Prensip edinebilmiş toplumsal sınıfları oluşumunda gerekli önlemleri almayı bilmiş 1. derece havza ülkesi olmanın sorumluluk ve bilinci ile davranmak Erdoğan ve kadrosu için taşıması gereken en ideal onur olabilir. Böylece, köksüz ve sunduğu değerlere kendisi dahi inanmayan, kendisi dışındakileri rakip kabul eden batıya olan ihtiyaçsızlığın kapılarını da açmış olur. Dünyanın geri kalanlarına; İnsani, İslami ve felsefi terimler irdelenip, onu hak ettiği yerine koymaya çalışıp, doğru bilginin adil olmayan tarafı kabul etmediğini de göstermiş olacak. Ortadoğu kadim kültür sentezi toplumu oluşturmanın verdiği avantajın haklı gururunu taşıyacak… İslam dünyasının çocukları; yaşadığı coğrafyayı adil ve özgür bir şekilde abat ettiği, onu adeta yeryüzünün cenneti haline dönüştürdüğü gün, yaşamından sonraki hayatın cennetini de kazanmayı bilecektir! Ömer Hayyamın; ‘‘Dünya dediğin bir bakışımızdır bizim, Ceyhun nehri kanlı göz yaşımız dır bizim. Cehennem, boşuna dert çektiğimiz günler, Cennetse gün ettiğimiz günlerdir bizim’’ anlamındaki rubaisi tamda bunun için söylenmiş gibi. Son zamanın ‘‘yeni medeniyet’’ini inşa etme görevini üstelenmek zor olduğu kadar haz vericidir de. Erdoğan ve hükümeti bu duyguları tatmaya elbette başkalarından önce davranmak isteyecektir. Şayet başarabilirlerse, gelecek zamanlar Erdoğan’ı 2. Nizamulmülk olarak anarsa, zaman yadırganmamalı.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Muhammed CAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |