Bir Yarım Orada Kaldı...

Bir yarım hep sendin.Mutluydum seninle... Hayallerimiz vardı, hiç el değmemiş umutlarımız.Saf ve temizdik...Ta ki sen benim bir yarımı şüphenle öldürene dek...

yazı resim

]Seninle hayatımın en güzel günlerini yaşıyordum.Çevremizdekilere biz örnek olurduk aşkımızla, sevgimizle.Bize imrenirlerdi.Saf ve temizdik biz, hiç el değmemiş hayallerimiz vardı.Ben senin gün ışığındım, öyle bakardın bana, bilirdim.Sen benim her günümdün, her anım, öyle bakardım sana, bilirdin.Korkardım kötü düşüncelerden, aldatmalardan ve en önemlisi şüphelerden.Korkardım ama başıma gelebilme ihtimalini de düşünmezdim.
Pırıl pırıl bir güneş, parıldayan gözlerimiz, sonbahar havasının hafif esintisi.
Bir tahta piknik masasının üzerinde oturmuştuk.Sen bir yere götüreceğini söyleyip beni bu piknik alanına getirmiştin.İçimdeki umutla çevreme bakındım mutluca.Sonra sende bir şeyler olduğunu anladım.Gülümseyerek gözlerine, sordum sana, "noldu? Bir sorun mu var?" gözlerim bir yandan çok mutlu, bir yandan seni sorgulayarak, dudaklarımsa bir yandan sana gülümseyen, bir yandan da senden bir cevap bekleyerek bakıyordu sana.
Sen öyle sessiz durunca gülümsemem söndü gitti bir anda."bi...bişey mi var?" dedim korkarak.
"aslında evet." dedin.İşte o an şüphenin içime düşüp bütün umutlarımı kuruttuğu andı."Konuşmamız lazım" dedin.Gözlerim şimdiden dolmaya başlamıştı.Demek bu kadar bağlanmışım sana."tamam konuşalım o zaman" dedim.Bir kaç dakika durdun sonra başladın konuşmaya."Sence de bu kadarı yetmez mi?" dedin.Ne demek istediğini çok iyi anlamıştım ama anlamak istemiyordum."Ne yetmez mi?" dedim.Sende beni o kadar iyi tanıyordun ki aslında neden bahsettiğini anladığımı biliyordun."Bu aşk, sevgi, ne bileyim işte... Bunlar."
Söylemeni en son isteyeceğim şey de buydu heralde...Bu sevginin bu kadarının sana yettiği ve daha fazlasını istemeyeceğin.
"Sence yeterli mi?Bitmeli mi yani?" dedim.Yine biliyordum bu sorunun cevabını.
"Evet.Aslında hayır... yani evet." dedin.Sustum.Yapabileceğim tek şey buydu.Susmak.Sen devam ettin yine "ben artık...başkalarına aşık olmak, başkalarıyla bir şeyler paylaşmak istiyorum."
İşte sen bunu dediğin an orada, o piknik alanında ruhumun bir yarısını kaybettim.Her zaman korktuğum, başıma gelmesini asla istemediğim olay başıma gelmişti.Şüphe.
İnsan nasıl içine akıtırmış gözyaşlarını anlamıştım.Birinden hem nefret edip hem de delice sevmek neymiş anlamıştım o an.
"Tamam." dedim.Elimden başka bir şey gelmezdi.Ne diyebilirdim ki? Ne yapabilirdim? Sana tamam demekten başka elimden hiç bir şey gelmezdi.
Sen bana sanki son kezmiş gibi baktın.Senin o bakışını görünce içime akıttığım o gözyaşları artık dışa vurmuştu.Gözümü kırpmamla beraber o gözyaşı da yanağımdan aşağı süzüldü.
Ayağa kalktım.Sonbahara inat yeşermiş çimlerin üzerinde adım atmaya başladım.Her bir adım sanki giderek dibe vurmak gibiydi.Yavaş yavaş, acı çekerek ölmek gibi.
Sende ayağa kalktın.Hissettim.Üzüldün sende ama ne gelirdi elinden değil mi?Ne yapabilirdin?Bitmişti artık.Benim ruhumun yarısı orada.
"dur!" dedin.Durdum.Arkamı döndüm.Sen bana öylesine bakıyordun ki.Sanki pişman olmuş gibi.
"Ben... noldu anlamadım...şaka yaptım...küçük bir şaka.Denemek istedim sadece ne olur diye.Affet." dedin.İnanmak istedim.İçimde küçük bir ışık yanıp geri söndü.
Bana doğru yaklaştın.Ben uzakta durdum.Sonra kollarını açtın bana...Dayanamadım, koştum.
Koştum ama biliyordum.Şaka falan değil.Sadece bana o kadar bağlanmıştın ve alışmıştın ki, alıştığın düzeni bir anda bırakmak istemedin.Aslında içinde bu ilişkiyi çoktan bitirdiğini biliyordum.
Sımsıkı sarıldım sana.Kafamı kaldırdığımda gözgöze geldik.Gülümsedin bana, bende sana güldüm.Sonra dudağına yaklaşıp seni hafifçe öptüm.Sanki son öpücük gibi.Çünkü öyleydi...Bu son öpücüktü.Sende anlamıştın bunu.Anlamsızca baktın, ne yaptığımı anlayamadın.Bense seni bir kere daha öpüp arkamı döndüm ve yürümeye başladım.Şimdi anladın ne yaptığımı.Benimle sadece bana alıştığı için birlikte olacak bir adamla yaşamayacağımı anladın...
Ben yürüdüm.Sen sadece sustun...
Piknik alanından çıktığımda içimde kırık camlar, terkedilmiş bir kasaba, terketmiş bir insan hissi vardı.Mutsuzluk, yalnızlık.Çünkü benim bir yarım orada kalmıştı.Şüpheyle teslim ettim onu.Ruhumun yarısı orada.Başucunda şüphelerimiz var.
Çünkü benim bir yarım orada kaldı, piknik alanında...

Yorumlar

Başa Dön