..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Özyaþamöyküsü baþka insanlarla ilgili gerçekleri anlatmak için eþsiz bir araç. -Philip Guedella
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Ýronik > Ömer Faruk Hüsmüllü




30 Ocak 2010
Mantýk ve Güdü  
Ömer Faruk Hüsmüllü
"Orhan Kemal","Yaþar Kemal”,”Fakir Baykurt" taklitçisi bir yýðýn genç ve yaþlý yazar,tek yanlý basit bir görüþ açýsýndan "küfür edebiyatý", diye adlandýracaðým bir ekolün temsilcileri olarak karþýmýza çýkýyorlar,


:AHBI:
-Bugünün Türkiye’sinde diðer konularda olduðu gibi roman anlayýþýnda da hatalý bir tutum içine girildiði bir gerçektir.Her önüne gelen yazarlýða soyunuyor ve sözde Türk toplumunun yaþantýsýný yansýtan "Yapýtlar!"veriyorlar.Hele son zamanlarda ortaya çýkan "Orhan Kemal","Yaþar Kemal”,”Fakir Baykurt" taklitçisi bir yýðýn genç ve yaþlý yazar,tek yanlý basit bir görüþ açýsýndan "küfür edebiyatý", diye adlandýracaðým bir ekolün temsilcileri olarak karþýmýza çýkýyorlar,Diðer tarafta ise bunlar gibi enteresan bir grup daha var: Bunlar da daha aðdalý bir lisanla yine Türk toplumunun gerçeklerinin çok dýþýnda konularý ele alarak, Batý'dan tercüme edilen eserlerin ýþýðý altýnda hiç durmadan eserler veriyorlar. Anlaþýlmasý güç lisanlarý, zaten gün geçtikçe azalan okura elle tutulur bir þey vermekten çok uzaktýr.Bunlara da ben “ sözde modernciler “ diyorum.
Profesör Necdet Bey sabýrsýzlýkla bekliyordu Tarýk'ýn konuþmasýnýn bitmesini,Temel Bey de damadýnýn hýrçýn çýkýþlarýna için için kýzýyordu. Nihayet Necdet Bey peltek peltek konuþmaya baþladý:
-Aslýnda kesin hatlarla Türk romanýný bu þekilde iki grupta toplama imkâný yoktur. Buna raðmen sizin sýnýflamanýzdan hareket edersek;belki birinci gruptakiler hakkýnda söyledikleriniz doðru olabilir,ama Batýcý olmakla suçladýðýnýz, dillerinin çok aðýr olduðunu söylediðiniz kimseler hakkýnda biraz acele ediyor ve peþin hüküm veriyorsunuz.Bu tip yazarlar geleceðin Türkiye’sinin temellerini saðlamlaþtýrmak için çabalýyorlar,hem sonra çok aðýr sayýlabilecek bir lisanlarý olduðunu da sanmýyorum.Her okuyan insan kolaylýkla anlayabilir onlarýn eserlerini.
-Burada isim vermek istemiyorum,çünkü bir çoðu sizin tanýdýðýnýz çok yakýn dostlarýnýz olan bu kiþilerin savunmasýný kendi anlayýþ açýnýzdan yapýyorsunuz. Siz bugün en azýndan yirmi senelik bir tahsil hayatý geçirmiþ ve bir o kadar da mesleki çalýþma yapmýþ,bugün de profesör olmuþ bir kiþisiniz.Bu eserleri sizin anlamanýz gayet normaldir,ama bugün Türkiye'de az olan okur-yazar kitlesinin çoðunluðunu ilkokul mezunlarý meydana getirmektedir.Eser yazarken ele alýnacak olan ölçü çoðunluk olmalýdýr.Haydi vazgeçtik ilkokul mezununun tam anlamasýný , hiç olmazca ortaokul ve hatta lise mezununun anlayacaðý gibi yazýlsýn. Daha düne kadar Türkçe ile bilim yapýlamayacaðýný iddia edenler ve bu nedenle Ýngilizce’ye,Fransýzca’ya dört elle yapýþanlar bu topluma ve bu insanlara ne ölçüde yakýndýr , sorarým size!


Baðýrýyordu artýk,öyle ki sesi kýsýlmýþtý baðýrmaktan,biraz durdu bir yudum su içti ve tekrar devam etti:
-Küfür edebiyatçýlarýna gelince,beyinleri yýkanmýþ,kendi deyimleriyle bilinçlenmiþ,her an hayallerinde ihtilaller yapan,köylünün,iþçinin gerçek problemlerini görmeyip sadece fakirliði iþleyerek, halka ulaþtýðýný sanan, ahlaksýzlýðý toplumun tümüne teþmil eden bu beynelmilel ajanlar da yanlýþýn deðil yalanýn savunuculuðunu yapmaktadýrlar.Her türlü yanlýþý bir gün düzeltme imkâný vardýr fakat yalanlar asla düzeltilemezler.Tarafsýz olan bir kiþi her gün biraz daha azgýnlaþan iki gruptaki karþýlýklý iftira ve çamur atmalara baktýðý zaman bu derecede birbirine ters düþen iddialarýn var olabileceðine inanmak istemeyecektir.Yorumlardaki þartlanma ve tek yanlýlýk bu iki grubun da dýþarýdan idare edilen piyonlar olduðuna ispatlamaktadýr.Aslýnda ne sað ne sol Türkiye’nin yararýna hizmet etmiyor,dýþardan beslenen kalemler de bu beynelmilel kuruluþlarýn çirkin emellerine hizmet yarýþýna girmiþlerdir.Yazan kalemlerin, düþünen zihinlerin çoðu satýlmýþtýr , dersem hiç de abartmýþ olmam.
Sinirden titreyen Temel Bey, kin dolu gözlerle damadýna baktý.Konuyu iyice anlayamasa da misafirlerine,dostlarýna bu kendini beðenmiþin hakaret ettiðini,onlarý gücendirdiðini anlamýþtý.Damadýný uyarma ihtiyacý duydu:
-Tarýk sen galiba içkiyi biraz fazla kaçýrdýn, baksana ne dediðini bilmiyorsun!Lütfen bu saçma-sapan düþüncelerden ve konuþmadan vazgeç.Ýstersen ,yukarý çýkýp biraz dinlen!
-Özür dilerim efendim, misafirlerinizi kýrmak istemedim, sadece kendilerini uykudan uyandýrmada yardýmcý olmak istedim.Ýçkiye gelince iki kadehten fazla içmedim,üstelik yorgun da deðilim,dedi ve diðer köþede oturan eþi Rana ve Kemal beyin yanýna gitti.
Necdet beyin hanýmý arkasýndan hayretle bakýyordu.Dayanamadý konuþtu:
-Ne kadar da banal þekerim! Temel Bey gibi nazik, janti bir adam nasýl buna kýzýný vermiþ?
-Üstündeki kýyafete baksana,balýkçý sanýrsýn.Rýfat Bey gibi yakýþýklý,zengin Avrupai bir adamý beðenmeyip bunu seçmesi Rana'nýn zevki hususunda þüpheye düþürdü beni,
-Rýfat Beyi hatýrlatma bana!O ne þarlmanlýk,o ne asalet! Geçende Boðaz’daki yalýsýnda verdiði partide bir sürü iltifatýna mazhar oldum. Aysun'u da götürmüþtüm,aldýðým iltifatlar da onun yüzünden ya,,.Aman efendim nasýl bir kýz yetiþtirmiþim ben,narin, edalý. bir çiçek kadar zarif…
Dinlemiyordu bunlarý Necdet Beyin hanýmý,çünkü Rýfat Bey'e kendi kýzýný beðendirmek için uðraþýyordu.Aysun'a bu kadar ilgi gösterdiði doðruysa yazýk olacaktý bunca emekleri.Þimdi ne yapmasý gerektiðini düþünüyordu.En kýsa zamanda Rýfat Bey’i bir vesile bulup davet etmeliydi.Bir hafta sonra evliliklerinin 23.yýldönümünü kutlayacaklardý, bunu kullanabilirdi.
Tarýk, Rana'nýn yanýna oturduðu halde,o , onu görmemezlikten geliyor ve Kemal beyle konuþuyordu:
-Oh,mösyö rica etsem,lütfen anlatýn!Sonra ne yaptýnýz?
-Sizin ricanýz benim için bir emirdir madam.Nerede kalmýþtým efendim?Tamam hatýrladým .Bulvar kahvelerinin önünde oturuyordum,geçenlere baktým hepsi çiftti.Paris sokaklarýnda tek dolaþan kimse göremezsiniz.Eyfel kulesinden harikulade görünür Paris.Çýlgýnca seviþen Parislilere Eyfel’de de rastlayabilirsiniz…


-Rahatsýz etmiyorum ya efendim.Müsaade ederseniz sohbetinize ben de katýlabilir miyim?dedi Tarýk.
-Aman efendim ne demek,buyurun.
-Paris'ten bahsediyordunuz herhalde.Geçen sene giden bir dostum anlatýyordu.Lokantaya gitmiþ,oturmuþ.Fransýzca’yý çat-pat biliyor,ama yemeyi düþündüðü þeyi getirtecek kadar da bilmiyormuþ... Garson dikilmiþ baþýna, ne yapsýn adamcaðýz listedeki bir yemeði rast gele parmaðýyla göstermiþ.Gerçi ayýptýr orada parmakla göstermek ama ne yapsýn mecbur kalmýþ.Garson baþýný sallamýþ anlamýþ gibi.Derken iki dakika sonra bir tabak koymuþ önüne.Arkadaþým bu garip yemeðe þöyle bir bakmýþ ,garip diyorum çünkü et dese et deðil,patates dese patates deðil, karpuz kabuðu, dese o da deðil.Baþlamýþ yemeðe.Çatalý batýrmýþ, aðzýna atacak kadar küçük deðil ,býçakla kesmeye çalýþmýþ kesilecek gibi deðil.En son çare olarak almýþ eline, baþlamýþ kemirmeye.Ekþimsi gibi bir tadý vardý,diyor.Sonra bir dostuna sormuþ,meðerse o yediði þey enginar kabuðuymuþ.Ne kadar komik deðil mi? Gerçi sizin yaþadýklarýnýz kadar enteresan deðil ama bir aný iþte…Zannedersem siz böyle gülünç durumlara düþmemiþinizdir Paris'te!
-Aman mösyö,ben...
-Biliyorum,mükemmel Fransýzca konuþursunuz.
-Çok mersi,efendim,
-Nasýlsýn sevgili karýcýðým,mösyö ile hoþça vakit geçirebiliyor musun?Haddim olmayarak sana bir sýr vereyim: Mösyö hayatýnda hiç Fransa’ya gitmemiþtir.Okuduðu kitaplardan öðrendiklerini,hayal gücüyle zenginleþtirerek etrafýndakilere satmaya çalýþýyor.O nedenle bu mösyönün mösyölüðü de þüpheli.
-Oh,monþer, bu ne kabalýk! Ben Paris’teyken…
-Yeter,yeter anladýk.Hadi bas…
-Bu kadarý da fazla oldu..Madam sizden özür dilerim,daha fazla tahammül edemeyeceðim,o nedenle de ben gidiyorum.
-Kocam adýna sizden özür dilerim.Onu affedin ,yanlýþlýkla sizi kýrmýþ olacak…
-Benim adýma konuþma yetkisini sana vermedim.Þu züppeyi býrak da gitsin,yoksa!...
-Senden utanýyorum,küstah adam!..
Þaklayan tokadýn geldiði yöne doðru herkes baþýný çevirdi.Rana ,ellerini yüzüne kapatmýþ,aðlayarak merdivenleri çýkýyordu.Herkes þaþýrmýþtý.Annesi Behiye haným koþarak kýzýnýn peþinden gitti.Rana:
-Herkese rezil oldum anneciðim,diyerek annesinin boynuna sarýldý.
-Kendini üzme kýzým.Bu adamdan ayrýlman için yarýn hemen babaný harekete geçireceðim.Artýk yetti.Herkesi kýrdý geçirdi, üstelik bir de seni dövdü.Münasebetsiz…
-Hayýr anne,ayrýlmak istemiyorum!
-Ama yavrucuðum, bu iþkenceye daha ne kadar dayanabilirsin? Hem ondan çok daha iyilerini bulabileceðinden eminim.Bak Kemal Bey etrafýnda pervane gibi dönüyor. Gerçi biraz yaþlý ama idare ediverirsin o kadarcýðýný da . Avrupa görmüþ,tahsilli,ailemizi her ortamda temsil edebilecek bir adam…

-Mesele o deðil anne. Ben mesut olamadým, Tarýk'ýn da olmasýný istemiyorum.
-Kýzým onun saadeti de kendisi gibi yavan olur,hem sen kendine bak,seni ne ilgilendirir onun mesut olup olmamasý?
-Öðrendiðime göre kolejden arkadaþým Yeþim'le seviþiyormuþ. Hiç çekemezdi o kýz beni.Benim gözümün önünde kýrýþtýrmayý gösteririm ben onlara!
-Yine de sen bilirsin ,ama bu yersiz inadýndan vazgeçersen iyi olur.Ben annen olarak senin mutlu olmaný arzu ediyorum.Babana avukatla konuþmasýný söyleyeceðim.
-Sakýn anne!Sana bunu anlatamam ,ama ben Tarýk'ý seviyorum.O'nu ne baþkasýyla paylaþýrým, ne de ondan ayrýlýrým.O yalnýz benim olacaktýr.Benim,benim…seviyorum, seviyorum… .Onu kimseye vermem… diyerek Rana tekrar aðlamaya baþladý . Annesi onu býrakarak aþaðýya indi,misafirlerin huzuru kaçmýþ olmalý ki tek tek müsaade isteyerek gidiyorlardý.En son Fabrika Müdürü Cahit Bey ve hanýmý evi terk ettiler teþekkür ederek.
Temel Bey ,kimse kalmayýnca köþede sessizce oturan Tarýk'a kin dolu gözlerle baktýktan sonra , Behiye Hanýmý kolundan tutarak odasýna gitti.Odada karýsýna:
-Yeter, artýk yeter haným. Yarýndan tezi yok ayrýlmalarýný saðlayacaðým .Bir oldu ,iki oldu , üç oldu.Eee bu kadarý da fazla! Rana ile konuþtun mu , ne diyor?
-Ayrýlmak istemiyor.
-Nasýl istemez,deli mi bu kýz?Baþýmýza sardýðý bu beladan kurtulmanýn zamaný geldi.O istemese de ben bildiðimi yapacaðým.
-Ama Temelciðim bu iþler zorla olmaz ki,seviyormuþ hâlâ…
-Caným bunun sevilecek yaný mý kaldý?Pis köylü….Neyse aðzýmý bozmayayým. Çok sinirlendim.Bir ara kendime, çaðýr uþaklarý attýr þunu dýþarý dedim, ama yeni yeni hadiseler çýkarmasýndan çekindim,
Tarýk yaptýklarýndan piþman deðildi,kendi kendisine saygýsý olmasa daha da kötüsünü yapabilirdi.Onun zihniyetine göre karýsý gözleri önünde bir salon züppesiyle alenen kýrýþtýramazdý.Kadýn dediðin aðýr baþlý,uysal,temkinli bir varlýk olmalýydý.Ýlk evlendikleri günden beri Rana bir sürü dengesiz davranýþlarda bulunmuþtu.Hatta bir keresinde baþka birisiyle öpüþürken bile yakalamýþtý .Bu davranýþýnýn yanlýþ olduðunu söylediði zaman ise bunun gayet normal olduðunu, biraz medenice düþünmesi gerektiðini iddia etmiþti. Gerçi, sonralarý yavaþ yavaþ bu salon hayatýnýn bütün çirkinliklerini görmüþ ve bu zihniyetteki bir ailenin kýzýnýn da baþkasýyla öpüþmeyi normal karþýlamasýnýn nedenini daha iyi anlayabilmiþti. Hele bu Yüksek Mühendis olduðunu iddia eden Kemal Bey'in maceralarýný duymayan kalmamýþtý. Birkaç toplantýda hiç çekinmeden herkesin gözü önünde seviþtiðine de tanýk olmuþtu.
Rana sýrtýna þeffaf bir gecelik giyerek sessizce Tarýk'ýn yanýna gelmiþ,yine o anlamadan boynuna sarýlmýþtý.Tarýk birdenbire düþüncelerinden uyandý. Boynuna sarýlý elleri çözerek:
-Ne istiyorsun?
-Hadi sevgilim yatmýyor muyuz?Benim çok uykum geldi.
-Ben biraz geç yatacaðým,sen istersen yat.
-Ama ben korkarým,sen de gel.
-Hayýr gelemem.
-Yoksa bana kýrgýn mýsýn?
-Evet kýrgýným, bir de yüzlü yüzlü soruyorsun,Senin de kýrýlmaný istemiyorum.O nedenle lütfen beni rahat býrak.
-Affet sevgilim beni, bir daha olmaz.Hem ben gereken cezamý çektim.Tarýk seni çok seviyorum.Oh,Tarýk,sevgilim.Üzme beni.
-Rica ediyorum Rana,ne olur git!
-Yoksa beni sevmiyor musun artýk?
-Üzgünüm,ama maalesef sevmiyorum.
-Kendimi sana affettirip sevdireceðimden eminim.Yoksa aramýzda baþka birisi mi var?Sen hiç bir zaman bana böyle davranmazdýn;ne kadar kavga etsek sonunda yine dayanamaz barýþýrdýn.Bak!diyerek üzerindeki tek giyecek olan geceliði de çýkarýp attý.Bu en son numarasýydý.Tarýk'ýn dayanamayacaðýndan emindi.Fakat hayret,baþýný bile döndürmemiþti ondan yana.
-Bana bir þey ifade etmiyorsun Rana,etkilemiyorsun da beni.
-Demek öyle ! Seni etkilemiyorum demek.Pekiii kim etkiliyor seni. Yeþimciðin etkiliyor mu? Þimdi benim yerime soyunan o olsaydý etkilenir miydin? Yeþimin adýný duyunca Tarýk sarsýldý.
-Sana ne Yeþim'den,ama her þeyi bildiðine memnun oldum.Bak bana,bu beraberlik artýk yürümez.Ýkimiz için de hayýrlý olan ayrýlmaktýr.Bunu daha önce söyleyecektim sana,fakat üzülmeni istemedim,
-Ayrýlmayacaðýmý kesinlikle bilmeni isterim.Ben seni seviyorum,ben istemedikçe de boþanmanýn imkansýz olduðu muhakkak.Hem ben senden beni sevmeni de istemiyorum.Hatta dilersen beni Yeþim niyetine de sevebilirsin.
Bir an daldý Tarýk,sanki Yeþim yanýndaydý ve ona gülüyordu,Zarif vücudunu cömertçe ona sunmuþtu. Yuvarlak omuzlarýndan,etli dudaklarýndan, mis kokulu saçlarýndan öpüyor, öpüyordu…
-Yeþim,sevgilim sana tapýyorum sen benim her þeyimsin,diyerek onun koltuðun üzerindeki yumuþacýk ve sýcacýk vücuduna sarýlýyordu.O da:
-Tarýkcýðým,ne güzel,ne güzel...Öylesine mutluyum ki...Hep bu günü bekledim,diyordu.
**********



Ýki saat sonra gözlerini açtý,etrafýna baktý.Rana'nýn çýrýlçýplak vücudunu kanepenin üzerinde görünce garip bir tiksinti duydu.O anda, o et yýðýnýný yok etmek geçti içinden.Kendisine hakim olamayýp düþündüðünü yapacaðýndan korktu.Bu korku nedeniyle acele bir þekilde giyinip kendisini karanlýk sokaklara attý.. Aðzýna acý bir su geliyor,baþý uðulduyor,gözleri etrafý göremiyordu.Bir müddet þuursuzca yürüdü,neden sonra denizin kenarýna gelmiþ olduðunu fark etti . Ortalýk yavaþ yavaþ aydýnlanýyordu. Biraz ileriden sularý incitmekten korkarcasýna bir gemi aðýr aðýr geçiyordu.

Denizin iyotlu havasý Tarýk'ý kendine getirmiþti.Az önceki yaþadýklarýný hatýrlamak istemiyor.zihnini meþgul edecek yeni konular bulmaya çalýþýyordu.
Bu gün yazacaðý yazýyý düþündü.Yazý Ýþleri Müdürü bu gün için Kýbrýs ile ilgili bir makale istemiþti.

Galata Köprüsü’nü yürüyerek geçerken “Sýcak salep!” diye baðýran salepçiye doðru yöneldi.Tek tük geçen insanlar vardý.Bir adam boþ bir sandýðýn üzerine oturmuþ hem simit yiyor hem de salep içiyordu.Onun biraz ilerisinde baþka bir adam,yatýyor mu oturuyor mu belli deðildi.Onun yanýndan geçerken seslendiðini duydu:
-Allah rýzasý için aðabeyciðim,sevdiklerinin baþý için,bir salep parasý ver!..
-Sabah sabah dilenmeye mi çýktýn?Paran yoksa salep içme!Dileneceðine çalýþ,kazan,o zaman iç salebini…
-Sakatým be abi,yoksa istemem mi çalýþmayý?
-Neren sakat,benden saðlamsýn!Gene de al hadi þunu.Üþümüþsündür,bir salep iç de için ýsýnsýn.
-Allah razý olsun aðabeyciðim,Allah ne muradýn…
-Yetiþir,yetiþir.Yorma kendini.
Babýâli’ye çýkan yokuþu týrmanýrken biraz daha iyi olduðunu hissetti.Gazete binasýnýn yanýna geldiðinde kapýnýn kilitli olduðunu gördü.Önce uzun uzun zile bastý,sonra tüm gücüyle yumruklamaya baþladý.Biraz sonra gözlerini ovuþtura ovuþtura bekçi kapýyý açtý.
-Ahmet efendi,benim odamý aç,biraz çalýþacaðým.
-Hayrola begim,savaþ mý çýktý yohsam?Rum gavuru bu,ne yapacaðý belli olmaz.Olura belki eceline susamýþtýr.
-Yok bir þey,meraklanma çok erkenden geldiðime bakýp da.Sadece biraz yapacak iþim var.Çabuk aç þu odayý da bir an önce çalýþmaya baþlayayým!
-Baþým üstüne begim…
Daktilosuna taktýðý kaðýda “Milli Meselemiz Kýbrýs…” baþlýðýný yazdýktan sonra kaðýdý hýzla daktilodan çýkardý,buruþturup çöpe attý.Yeni taktýðý kaðýdýn ise baþlýðý þöyleydi : Türk Aile Yapýsýnda Kadýnýn Yeri….





Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn Ýronik kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Deliden Mektup Var
Bir Murat Dört Surat
Korona Hikayeleri - 8
Dilsiz Fahiþe - 8 (Son)
Korona Hikayeleri - 7
Korona Hikayeleri - 4
Korona Hikayeleri - 5
Korona Hikayeleri - 6
Korona Hikayeleri - 3
Bu Bir Futbol Klasiðidir

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Küçücük Hikâyeler - 2
Acayip Bir Hikaye
Küçük Hikâyeler - 1
Senin Hikayen
Prostat
Bir Ölünün Günlüðü - 8 Son Bölüm
Bir Ölünün Günlüðü - 7
Hýrsýz Kim?
Bir Ölünün Günlüðü - 3
Bir Ölünün Günlüðü - 4

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Siyasi Taþlama: Neþezâde - 2 [Þiir]
Siyasi Taþlama: Karamsarzâde [Þiir]
Kusurî"den Týrtýklama [Þiir]
Zam Zam Zam... [Þiir]
Týrtýklama (Kazak Abdal'dan) [Þiir]
Yoklar ve Varlar [Þiir]
Ýstanbul,sana Âþýk Bu Kul [Þiir]
Âþýk Dertli"den Týrtýklama [Þiir]
Namuslu Karaborsacý [Þiir]
Dostlarým [Þiir]


Ömer Faruk Hüsmüllü kimdir?

Uzun süre Oruç Yýldýrým adýný kullanarak çeþitli forumlara yazý yazdým. Ýddiasýz iki romaným var. Çok sayýda siyasi içerikli yazýya ve biraz da denemelere sahibim. Emekli bir felsefe öðretmeniyim. Yazmaya çalýþan her kiþiye büyük bir saygým var. Çünkü yazýlan her satýr ömürden verilen bir parçadýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Az veya çok okuduðum tüm yazarlardan etkilenirim.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.