Hayaller olmasaydý, umutlar dünde kalýrdý. - Dolmuþ atasözü |
|
||||||||||
|
O kimseyi sevmezdi ama herkes onu sevmeliydi, o kimseye deðer vermezdi ama herkes ona deðer vermeliydi, o kimseye güvenmezdi ama herkes ona güvenmeliydi, o kimseyi düþünmezdi ama herkes onu düþünmeliydi. Kimse ondan daha güzel olmamalýydý, kimse ondan daha zengin olmamalýydý, kimsenin kocasý onun kocasýndan daha zengin, daha yakýþýklý, daha güçlü ve mevki olarak daha üstün olmamalýydý, kimsenin koltuk takýmý onun koltuk takýmýndan daha güzel ve daha pahalý olmamalýydý, onun yedikleri en güzel, onun giydikleri en güzel, onun bindikleri en güzel olmalýydý; o, herþeyin en iyisine layýktý. Her istediðine sahip olabilecek, her istediðini yapabilecek, herkese hesap soracak ama kimsenin hesap soramayacaðý bir sultan sanýyordu kendini. Zalim ama zalim olduðunun farkýnda olmayan bir sultan. Nasýl, o kimseyi sevmiyorsa, kimse de onu sevmiyordu; Yani onu tanýyan hiçkimse. Oysa onu tanýmayanlar için durum daha baþkaydý. Onlar onu sevebilirlerdi. Ta ki onu tanýyýncaya dek. Herþeye sahip olan birini neye sahip olmak mutlu edebilir ki; öyle mutsuzdu ki. En büyük mutluluklarý dahi sabun köpüðü gibi kýsa ömürlü oluyordu. Çünkü elde ettiði þeyin deðeri elde etmesiyle düþüyor, elde etmediði þeyin deðeri her zaman elde ettiðinden fazla oluyordu. Sahip olamadýðý mutluluða sahip birilerini görünce her zamankinden daha fazla kýskanç oluyor, onun mutluðuna da sahip olmak istiyordu. Ondan o mutluðu alabilmek için akla gelmedik tuzaklar kuruyor, sonunda baþarýya ulaþýp onun mutluluðunu çalýyor, ama bu çaldýðý mutluluk onu mutlu etmiyordu. Ýþte son derece mutsuz olduðu ve sýkýntýdan patladýðý, ilk görüþte çok beðendiði evinin duvarlarýnýn üstüne üstüne geldiði, maðazanýn vitrininde gördüðünde almak için bir saniye dahi bekleyemediði eþyalarýn birer canavar olup üzerine saldýrdýðý bir gün kendini güç bela kýrlara attý. Bir yere ulaþmak deðil, sadece uzaklaþmak istiyordu. Artýk kendisini mutlu edemeyen sahip olduklarýndan uzaklaþmak. Bir müddet sonra aradýðýný buldu, daha doðrusu bulduðunda onun aradýðý þey olduðunu farketti. Tastamam, eksiksiz bir mutluluktu gördüðü. Genç bir adam, selvi aðacýna sýrtýný dayamýþ, gölgede esen rüzgarla gelen taze çimen ve hemen yanýbaþýnda duran gül aðacýnýn kokusunu ciðerlerine çekerek, gürül gürül akan ýrmaðýn sesini dinleyerek uyukluyordu. Sessizce onun yanýna yaklaþtý, çimenlere oturarak onu ve etrafý seyretmeye baþladý, ancak kýsa bir süre sonra hem caný sýkýldý, hem de güneþten rahatsýz oldu, aðacýn gölgesine oturmak, genç adamla sohbet etmek istedi. Uyandýrdý onu, yanýna oturmak için izin istedi. Bir müddet etrafýn güzelliðinden bahsetti, sözü tükenince üzerindekileri çýkararak ýrmakta yýkandý, gencin yanýna dönüp iltifatlar yaðdýrarak dokundu ona, okþadý, öptü, seviþti onunla. Beraber ýrmakta yýkandýlar, giyindiler, genç adamýn elinden tutarak "benimle benim yaþadýðým yere gel" dedi, ben buradan sýkýldým. Giderken geri döndü, gül aðacýnýn en güzel gülünü de kopartýp yanýnda götürdü. Kendini sultan zanneden, yaþadýðý yeri de saray zannediyordu. Genç adama ne kadar güzel zindanlara, cellatlara, kölelere, hizmetçilere sahip olduðunu gösterdi. Onu da diðerleri gibi bir kenara fýrlattý. Nasýlsa ona sahip olmuþtu bir kere. Ýstediði gibi davranabilir, isterse onunla oynar, istemezse bir kenara fýrlatýr atardý. Geldiðine piþman olmuþtu genç adam, geri dönmek istedi. Ama izin çýkmadý. Hem kendisiyle ilgilenmiyor, deðer vermiyor, bir de üstüne üstlük aþaðýlýyor, hem de kaybetmek istemiyordu. Genç adam bir seher vakti pencereyi açtý sýkýntýdan bunalarak. Yüzüne çarpan rüzgar ona özgür olduðu günleri hatýrlattý ve rüzgarýn geldiði yöne doðru yola çýktý. Sabah uyandýðýnda genç adamý býraktýðý yerde bulamayan sultan, pencereden son bir defa kaybettiðini görebilmek için baktý ufka doðru. Gözlerinde yaþ vardý. Bir taraftan da burnunu çekerek þöyle diyordu: "Sen kim oluyorsun da beni terkediyorsun lan?"
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Abdullah Mehmed Özçam, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |