..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Egoistlerin en güzel yaný baþkalarý hakkýnda konuþmuyor olmalarý. -Lucille S. Harper
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aný > Ömer Faruk Hüsmüllü




4 Þubat 2010
Uçtu Uçtü Bürokrasi Uçtu  
Ömer Faruk Hüsmüllü
Biraz uzunca bir öyküdür.ama birebir yaþanmýþtýr.Sabýrla okumanýz ricasýyla....


:ADIG:



Oturduðu koltuðun arkasýný düzelterek otobüsün ön penceresinden dýþarýya baktý.Ortalýk aðarmaya baþlamýþtý ama güneþ henüz doðmamýþtý.Akýn, bin dokuz yüz yetmiþli yýllarýn ortasýnda üniversiteyi bitirmiþ,ortaokul ve liseyi devlet hesabýna okuduðu için devlete olan borcunu öðretmen olarak ödemek düþüncesiyle tayin yaptýrmak için Ankara’ya geliyordu.Sis mi duman mý olduðu belli olmayan bir puslu þey, kocaman bir çanak gibi görünen Ankara’nýn üzerine çökmüþtü.Sýk sýk oraya gidenlerden bilhassa kýþ günleri Ankara’da nefes almakta insanlarýn çok zorlandýðýný duymuþtu.Küçükken,çok küçükken o da gelmiþti bu þehre ama burayý pek bildiði söylenemezdi.Sadece rengarenk bir ýþýk seli içindeki Gençlik Parký’ný hatýrlayabiliyordu.


Çok heyecanlýydý,yol boyunca hiç uyuyamamýþtý.Tayinimi yaptýrabilir miyim,yaptýramaz mýyým düþünceleri yolculuk boyunca yüzlerce defa aklýna gelmiþti.Ne “evet” ne de “hayýr” diyebiliyordu.
O,bu düþünceler içindeyken otobüs otogara girmiþti bile.Saatine baktý 05,30’u biraz geçiyordu.Ve þoförün:
-Cümleten geçmiþ olsun,sesini duyunca herkes inmek için ayaða kalktý.Ayaklarý uyuþmuþtu saatlerce oturmaktan.O da kalktý,ayaklarý açýlsýn diye bir-iki kez onlarý salladý.Çantasýný aldý ve bir an önce inmek için ileri atýldý.Bu arada bazý kiþilerin ayaðýna bastý,birkaç kiþiye de çarptý.Oysa bu kadar acelesi yoktu,çünkü devlet dairelerinin mesaiye baþlamasýna daha çok vardý.
Otogarda oyalanýp zamaný doldurmasý gerekiyordu.Daðýstanlý Kafeterya yazan yere girdi.Etrafýna þöyle bir baktý.Ýçerde hayli insan vardý.Saçlarý örülü kadýnlar,pantolonlu genç kýzlar,üstleri baþlarý yýrtýk pýrtýk adamlar,kafalarý kazýnmýþ gençler,uyuklayan,hatta uyuyan ihtiyarlar…Evet uyuyanlar da vardý ama uyuturlarsa tabii…Nitekim yanýndaki masada uyuklayan bir ihtiyarý çekiþtiriyordu garson:
-Dayý,otel deðil burasý.Kalk,hadi kalk!
-Hý,ne oluyor?
-Kalk dayý.Bak,millet burada oturup bir þeyler yemek için ayakta bekliyor,sense yatmýþ uyuyorsun.
-Çorba içtim,çay içtim ya.
-Hadi,uzatma,içtiklerinin parasýný ver de git.
Anlaþýlan bir þey yeyip içmeden burada oturmak zordu.Bir çorba istedi.Biraz sonra garson,bol biberli bir þehriye çorbasý getirip önüne koydu.Garsona baktý,beyaz bir önlük vardý sýrtýnda ancak kirden beyazlýkla da bir alakasý kalmamýþtý önlüðünün.Tiksinerek garsona baktý,çorba da ayný tiksintiyi uyandýrdý kendisinde.Ýki-üç kaþýk aldý,berbat bir þeydi.Ýçemedi,býraktý.Bir saate yakýn çorba önünde bekledi,içmeyeceðinden kesin emin olunca garson kaseyi önünden aldý,o da hesabý ödeyip dýþarý çýktý.Caddeye geldiðinde arabalarýn výzýr výzýr gittiklerini gördü.Dolmuþ bekleme yerine doðru birkaç dakika aðýr adýmlarla yürüdü.
Durakta bekleyenlerden birine Bakanlýklar’a nasýl gidebileceðini sordu.O da dolmuþ þoförlerine sormasýný söyledi.Yanaþan bir dolmuþun þoförüne:
-Affedersiniz Bakanlýklar’a gitmek istiyorum da,dedi.
-Bu dolmuþlar oraya gitmez.Þu yolu takip et,tren yolu köprüsünün altýndan geç,biraz daha yürü ve orada sor.Sana hangi dolmuþun gittiðini gösterirler.
-Çok teþekkür ederim.
Konuþmalarý duyan birisi:
-Kýzýlay’a gitsene kardeþim.Sorduðun yer oraya yakýndýr.Ýstersen bir de þu gelen dolmuþa sor.
-Þoför bey,Bakanlýklar’a gitmek istiyorum acaba…
-Gel,biz Kýzýlay’a gidiyoruz.Oraya gelince ben sana nasýl gideceðini anlatýrým.Yakýn zaten oralar birbirine.

Bindi,dolmuþ dolu olmadýðý için birkaç dakika bekledi.Belki daha da beklerdi ama ilerideki bir polis düdük çalarak onu uyardý.Düdüðün sesini duyar duymaz þoför, hemen harekete geçti.Ýsteksizdi,yavaþ gidiyordu.Doðrusu buranýn sürücüleri polisten çekiniyorlardý.Bir de Ýstanbul’dakiler geldi aklýna…
Kýzýlay’a geldiklerinde þoför onu hatýrladý:
-Bak kardeþim burasý Kýzýlay,ha sahi sen hangi bakanlýða gideceksin?
-Milli Eðitim Bakanlýðýna.
-Ýyi,burada in,þu gökdelenin yanýndan git,ileride ýþýklarýn olduðu yerden karþýya geç.
-Yardýmlarýnýz için teþekkür ederim.
Mili Eðitim Bakanlýðý yazan dokuz katlý bir binanýn önünde buldu kendini.Kapýda ziyaret saatinden önce girilemeyeceði yazýyordu,o nedenle yüzlerce kiþi kapý önünde bekleþiyordu. Bekleyenlerin çoðu erkekti , tek tük bayanlar da göze çarpýyordu.Ýçeri girenler de vardý,ama bunlar burada çalýþan görevliler olmalýydý.
Kapýlar ziyaretçilere açýlýnca içeri girdi.Sað tarafta “Danýþma” yazan yerin önündeki kuyrukta yerini aldý.Sýra kendisine gelince :
-Tayin için Ortaöðretime çýkmam gerekiyor.
-Ýkinci kata çýkýn efendim.
-Teþekkür ederim,deyip ilerledi.Merdivenlerin baþýnda kolunda kýrmýzý bant olan bir görevli:
-Nereye,diye sordu.
-Ýkinci kata ortaöðretime.
-Saat dokuzdan önce katlara çýkýp iþ takibi yapmak yasak.Hem þuradan ,bakýn ýþýk yanan yerden ziyaretçi kartý almanýz gerekli.Ancak o kartý göstererek girebilirsiniz.
-Peki,diyerek gösterilen yere yöneldi.
Kendisi gibi kart almak isteyen bir yýðýn insan vardý.Gene beklemeye baþladý,ona sýra geldiðinde saat çoktan dokuzu geçmiþti.Nüfus kaðýdýný verdi,bir kart aldý.Merdivenlerin baþýndaki ayný adama kartý gösterip yukarý çýktý.Birinci kat,ikinci kat,ama nerede ortaöðretim?Kýrýk bir tabela gördü,kýrýlmayan yerindeki yazý da zaten silinmiþti.Bir hizmetli elindeki paspasla saðý solu siliyordu.
-Beyefendi,ortaöðretim burasý mý?
-Evet,C-blok yazan yere girin.
Denileni yaptý,oradaki baþka bir görevliye daha sordu,o da buradan geçip A-bloða gitmesini söyledi.Ýki blok arasýnda büyükçe bir boþ alan vardý.Buraya birkaç sandalye ve eski bir sehpa konulmuþtu.Bir kaç adam oturmuþ konuþuyorlardý.Oturanlara bir göz attý.Ayný fakültede okuduklarý,ancak adýný bile bilmediði bir yüz gördü.
-Merhaba,nasýlsýnýz?Ne iþiniz var burada,yoksa siz de tayin için mi geldiniz?
-Evet,on gündür uðraþýyorum.Siz ne yapýyorsunuz?
-Ben de ayný iþ için buradayým.Bakalým yaptýrabilecek miyim?

-Nakillerle uðraþýyorlarmýþ,o nedenle yeni tayinleri daha yapmýyorlar.Ýktidar deðiþikliði olduðu için tüm bürokratlar deðiþmiþ.Ýþi de tam olarak kavradýklarý söylenemez.Ben Tayin Þubesi Müdürünü gide gide býktýrdým.Bana “Günlerdir buradasýn,senin paran da bitmiþtir.Ýstersen sen Ýstanbul’a dön!” dedi.Bu gün bir milletvekili gelecek buraya,bana söz verdi.Onu bekliyorum.Tuttuðunu koparan bir adam.Ýþini mutlaka yaptýrýrým,dedi.Sizin memleket neresi?
-Tekirdað.
-Öyleyse hemen meclise gidip Tekirdaðlý bir milletvekili bulmalýsýnýz,yoksa iþinizi katiyen yapmazlar.Oyalayýp dururlar.
-Basit bir tayin için milletvekiline zahmet vermek gereksiz.Tayin iþlerinde kim tam yetkili?
-Bence bütün iþler Tayin Þube Müdüründe olup bitiyor.Adam isterse bakanýn iþini bile yapmaz.Kontenjan doldu,der.O zaman ne yapacaksýn?Mecburen bekleyeceksin.
-Þansýmý bir kez denemek istiyorum,bakalým sonuç ne olacak.Hoþça kalýn.
-Güle güle,görüþürüz.
Tayin Þube Müdürü’nün kapýsý arkasýna kadar açýk olduðu için kuyruk masasýnýn yanýndan baþlýyordu.Aþaðý yukarý Akýn’ýn önünde ön üç-on dört kiþi vardý.Masada bulunan iki telefon da hiç durmadan çalýyordu.Müdür bazen ayný anda iki telefonla birden konuþmak zorunda da kalýyordu.Gelen telefonlar,yakalarýnda parti rozetiyle sýra beklemeden içeri dalanlar beklemeleri iyice uzatýyordu:
-Alo,efendim.Benim söyleyin,nasýl?Anladým,listeleri dýþarýya astýk,önce onlara bakýn,olmadýysa sonra bize gelin,tayininiz çýkmadýysa araþtýrýrýz.Siz de selamlarýmý söyleyin.
-Müdür bey,ben de size Akif beyden selam getirdim.Bizim çocuðun tayin iþi ne oldu acaba?
-Dýþarýdaki listeye baktýnýz mý?
-Evet baktým,orada yok.
-Bir ek liste daha hazýrlayýp imzaya sunduk,ancak bakan bey üç gündür zaman bulup da imzalayamadý.Malûm,yeni göreve baþlayýnca gelen giden çok oluyor.Belki ondandýr.
-Vay,müdürüm merhaba,nasýlsýnýz;Rahatsýz etmiyorum ya efendim.Ufacýk bir ricamýz olacak.
-Buyurun,oturun.
Bu son gelen özel ziyaretçilerden birisiydi.Elindeki kaðýdý uzattý,müdür kaðýda bir göz attý ve hemen telefonu çevirdi:
-Ýzzet bey,sana bir arkadaþ gönderiyorum.Onun elindeki listede yer alanlarýn tayin iþleri ne oldu,bir incele ve bana bilgi ver.Tamam beyefendi,sizinle ilgilenecekler,lütfen Ýzzet beyi bir görün.Evet sýradaki arkadaþ!

-Efendim,ben yeni mezun oldum.Tayin için müracaat etmiþtim,fakat…
-Yeniden bir dilekçe vermeniz gerekiyor.Dilekçe yazdýnýz mý?
-Evet efendim,ben…
-Dilekçeyi genel evraka kayýt ettirdiniz mi?
-Hayýr.
-Gidin kayýt yaptýrýn,ondan sonra konuþuruz.Dilekçeyi doðrudan bana getiremezsiniz,eski müracaatlara da güvenmeyin,onlarýn hepsini geçersiz saydýk,hatta bizden önce yapýlan bir çok tayini de durdurduk.
Koltuðunun altýnda siyah bir çanta tutan,kýr saçlý,50-55 yaþlarýnda bir adam,gene özel ziyaretçi olarak masaya yaklaþtý.Elindeki çantayý masanýn üzerine koydu.Çantanýn tam ortasýndaki parti amblemi kolaylýkla görülebiliyordu.Müdür,telefonu yerine koyup ayaða kalktý,tokalaþtýlar.Adam çok yavaþ sesle iki-üç cümle söyleyip,oradan ayrýldý.
Telefonlar onun gitmesini fýrsat bilmiþçesine çalmaya baþladýlar.Önce birisi,sonra ikisi birden bekleþenlerin sinirlerini bozarcasýna çalýyordu. Dýþarýdakiler homurdanmaya baþladýlar.Konuþmalar duyulmayacak gibi deðildi:
-Yahu kardeþim,bir öðretmene bu yapýlýr mý,hem de öðretmen olanlar tarafýndan.Buradaki idarecilerin çoðu öðretmen .Saatlerdir kuyrukta bekliyoruz. Bir yandan telefonlar,bir yandan sýra mýra dinlemeden içeri dalanlar…Baksanýza sabahtan beri benim önümdeki altý kiþiden ancak üçü müdürle konuþabildi.Ben yirmi iki yýllýk eðitimciyim,doðrusu bu yapýlanlarý hazmedemiyorum.
-Eskiden bu da yoktu ya! Bekle,bekle git derdini anlatamadan.Þimdi hiç deðilse her þey açýk açýk yapýlýyor.Torpilse torpil,ama açýkça.Baksanýza adam “herkesin iþini yapacaðýz” diyormuþ.”Biz olumsuzluklarý düzeltmek için bu makamlara geldik.” diyormuþ.
Ýki saat daha süren beklemeden sonra nihayet Akýn’a sýra gelmiþti.Ceketinin düðmelerini ilikledi ve kendisinin bile duymakta zorlandýðý bir sesle:
-Efendim,ben bu sene Ýstanbul Üniversitesi’ni bitirdim.Öðretmenlik için bakanlýðýnýza önceden verdiðim dilekçeme aldýðým cevapta daha sonra tekrar müracaat etmem gerektiði belirtilmiþti.Yalnýz benim özel bir durumum var…
-Bir dakika,alo evet,nasýl olmamýþ mý,evraklarý mý noksan? Tamam, anladým. Buyurun,sizi dinliyorum.
-Efendim,özel bir durumum var diyordum.Çünkü ben ortaokul ve liseyi devlet hesabýna okudum.Bundan dolayý mecburi hizmetim var mý yok mu bilmiyorum.Çünkü üniversiteyi devlet hesabýna okumadým.Bir ay önce bunu bakanlýðýnýza bir dilekçe ile sorduysam da bir cevap alamadým.
-Önce siz Öðrenci Ýþlerine gidip durumu anlatýn,kesin bir bilgi alýn oradan. Sonra da bana gelin,konuþalým.
Müdürün odasýndan çýktýðýnda ter içindeydi.Koridorda biraz ilerleyince gitmesi söylenen yeri gördü.Gene ceketinin düðmelerini ilikleyip kapýyý çaldý ve içeri girdi.Üç masada üç yetkili ve yanlarýnda misafirleri vardý.Onun geldiðini kimse fark etmedi.

-Efendim,çok affedersiniz..dediyse de duyan bile olmadý.Bir müddet etrafýna bakýndý,bir adým geri,iki adým ileri gitti.Elindeki çantayý düzeltti ve orta masadaki adama yaklaþtý:
-Bir konu hakkýnda bilgi almam için beni Tayin Þube Müdürü gönderdi,dedi ve adama derdini anlattý.Adam yarý dinledi yarý dinlemedi ve sol taraftaki masayý eliyle iþaret etti.
Bir kere de ayný þeyleri orada anlattý.Adam önce uzun bir süre düþündü.Neden sonra:
-Var kardeþim,senin mecburi hizmetin var.915 sayýlý kanuna göre var.Git,söyle Cevdet beye!
Teþekkür edip Tayin Þube Müdürü Cevdet beyin yanýna gitti.Tekrar sýraya girdi,yarým saat kadar bekledi,sýra kendine geldiðinde duyduklarýný söyledi:
-Mecburi hizmetim varmýþ efendim.915 sayýlý kanuna göre var olduðunu söylediler.
-Þimdi,bir de Yüksek Öðrenime gidin,oraya da anlatýn.Sonra bir aksaklýk çýkmasýn.Konuþunca gene bana gelin.
-Efendim,bu arada ben þu evraklarý ve dilekçeyi de genel evraka kayýt ettireyim mi?
-Onlar þimdilik dursun.Þu iþleri bir halledelim,ötekiler kolay.Kusura bakmayýn, sizi de yoruyoruz,ama iþimizi saðlam yapalým da baþýmýz aðrýmasýn.


Yüksek Öðrenimi bulmak için biraz arandý,birkaç kat çýktý.Burada gayet kibar bir bey Akýn’ý dinledikten sonra,Yüksek Öðrenim sýrasýnda bakanlýktan burs almadýðýna göre ,bu konunun kendileriyle bir ilgisi olmadýðýný,yetkililerin 585 nolu dahili telefondan bu konuda bilgi alabileceklerini söyledi.Tekrar aþaðý kata indi,ama öðlen tatili olmuþtu ve bir süre beklemesi gerekiyordu.
Tayin þube müdürünün odasýnýn önünden ayrýlmadý,çünkü o sýra kendisinden baþka kimse yoktu.Herkes öðlen arasýndan sonra gelmek üzere gitmiþti.Müdür geldiðinde söylenenleri iletti.O da:
-Demek öyle!Þimdi siz evraklarýnýzý en alt kattaki genel evraka kayýt ettirin,oradaki bayandan rica edin,elden takip edeceðinizi söyleyin.Sanýrým kolaylýk göstereceklerdir.Sonra bana gelin,ben imzalayýp size vereceðim,siz de C-bloktaki bizim evrak kayýt büromuza götüreceksiniz,orada da kaydettirip bana getireceksiniz.

Bütün bu iþlemleri de bitirdikten sonra tekrar Cevdet beyin karþýsýndaydý.Müdür evrakýn üzerine bir paraf atarak müdür yardýmcýlarýndan Rahim beye havale etmiþti.
Büyük harflerle “MEÞGULDÜR –GÝRÝLMEZ” yazýsý olan kapýyý vurdu ve içeri girdi.Meþgul olduðu söylenen yerde bir çok masa,bu masalarda görevli müdür yardýmcýlarý ve kimisi ayakta kimisi de oturmakta olan en az on kiþi vardý.

Bekleyenlerden birisine Rahim beyi sordu,soruyu duyan müdür yardýmcýsý kafasýyla orta boylu,zayýfça bir adamý gösterdi.Rahim bey, evrak imzalamakla meþguldü,yanýna yaklaþtý. Masasýnýn dibine kadar sokulduðu halde,bakmadý bile.Elindeki evraklarý masanýn üzerine koyup önüne doðru iteleyince, hiddetle baþýný kaldýrdý,gözlerinden öfke saçýyordu.Sert bir sesle sordu:
-Ne var,ne istiyorsun?
-Efendim beni Cevdet bey gönderdi.
Aldý,dilekçeyi okudu,evraklara göz attý ve:
-Mecburi hizmetin olduðunu belgelemelisin ki tayinin sorunsuz bir þekilde yapýlabilsin.
-Bende böyle bir belge yok,nasýl elde edeceðimi de bilmiyorum.Bununla ilgili bilgi bakanlýkta bulunduðuna göre belgeyi de herhalde burasý verir.
-Verirler mi vermezler mi orasýný ben bilmem.Git,mezun olduðun fakülteden yazý getir.
-Fakültenin bu konu ile bir ilgisi olmadýðýný sanýyorum.Buradaki yüksek öðrenim bürosu da ayný þeyi söyledi.Ben fakültede devlet hesabýna okumadým.Hem ben Ýstanbul’a nasýl gider gelirim?
-Kardeþim,görmüyor musun,bir sürü iþim var?Ýþi gücü býrakýp seninle mi uðraþacaðým.Git, Cevdet beye anlat derdini!
-Beni size gönderen o,ama…
-Ben anlamam,al þu evraklarýný da git!
Çaresiz bir kez daha Cevdet beyin karþýsýndadýr.Olanlarý anlatýnca müdür telefonu çevirir:
-Rahim bey,sana bir arkadaþ göndermiþtim.Onun iþini yapalým.Ortaöðretimden mecburi hizmeti var,üniversiteden yok.Yazý yaz,tamam oraya.Sor balkým,sonucu da bana bildir.Hadi hocam,siz de gidin oraya!
Rahim bey onun iþini yapmamaya kararlýdýr.Baþka bir eksik bulmuþtur:
-Bu nüfus kaðýdý sureti olmaz.Nüfus kayýt örneði olacak.Kütükten getireceksin.Malûm, evlendin,ayrýldýn,öldün… hepsi orada yer alýr.Evraklarý ver bana,yazýp soracaðým.Sonucu nüfus kaydýný getirdiðinde öðrenirsin.
-Beyefendi,benim nüfus kaydým Tekirdað’da.Oraya gidip gelmek zor olur.Mektupla göndersem olmaz mý?
-Canýn nasýl istiyorsa öyle yap!Postada evrak kaybolursa sorumlusu biz deðiliz.

*********

Burada beklemesinin artýk bir yararý yoktu.Bulduðu ilk otobüsle Ýstanbul’a hareket etti.Oradan Tekirdað’daki nüfus müdürlüðüne gidip istenilen belgeyi aldý.Ankara’dan ayrýldýktan dört gün sonra tekrar Ankara’ya döndü.Bakanlýk giriþ kapýsýnda beklemeler,giriþ kartý alma,katlarý týrmanma,müdür odasýnýn önünde sýraya girme gibi önceki davranýþlarý bir kez daha tekrarladý.Bir fark vardý,artýk “þurasý nerede?” diye sormuyordu.Bakanlýktaki bir çok yeri ezberlemiþti.Cevdet beye:
-Efendim,daha önce de tayin için sizi rahatsýz etmiþtim.
-Evet hatýrladým.Ne oldu iþiniz?
-En son Rahim bey,mecburi hizmetimle ilgili olarak yazý yazacaklarýný söylemiþti.Yazýp yazmadýklarýný bilmiyorum.Ben Ýstanbul’a ve memlekete gidip geldim,nüfus ile ilgili bir belge getirdim.Ayrýca lise diplomamý da buldum ve getirdim.Bakýn onun arkasýnda devlet hesabýna okuduðum yazýyor.
-Peki,soralým bakalým ne oldu?Alo Rahim bey,hani ilginç bir durumu olan bir arkadaþ vardý,onun iþini ne yaptýn?Yazmadýn mý?Öyleyse hemen yaz ve ver arkadaþa elden takip etsin.Yazýyý fazla uzatma,özlük iþlerine tayininde bir sakýnca olup olmadýðýný sor.Lise diplomasýný da getirmiþ,orada yazýyor okuduðu.Sen benim dediðim gibi yaz,gerisine karýþma!
Rahim beyin Akýn’la yýldýzý hiç barýþmamýþtý.Çünkü bu sefer de onu ekþi bir suratla karþýladý.Elindeki diploma ve evraký alýp dýþarýda beklemesini sonra onu çaðýracaðýný söyledi.Ýki saat sonra çaðýrdý:
-Gel kardeþim,iyisi mi ben seni öðrenci iþlerine götüreyim.Orasýyla hallet iþini.Bu bizim iþimiz deðil.
-Fakat…
-Gel,gel!Onlar sana bir yol gösterirler.
Öðrenci bürosunda bir memurun yanýna Akýn’ý götürdü.
-Arkadaþýn bir sorunu var,onu halledin!dedi ve kaçarcasýna gitti.
-Söyle kardeþim!
- Efendim ben birkaç gün önce de bu büroya geldim ve anlattým.Benim ortaöðretimden mecburi hizmetim var,Bunu gösteren lise diplomam elimde,ancak ortaokul ile ilgili herhangi bir belgeye sahip deðilim.Bu durumu gösteren bir belge istiyorum.
-Okuduðunuz okula baþ vurmalýsýnýz.Sizin bizimle bir ilginiz yok.Bu konuda bir þey yapamayýz.
-Okuduðum okuldan bunu almam uzun sürer.Burada benim devlet hesabýna okuduðumla ilgili kayýtlar olmalý.Harçlýðýmýzý,yiyeceklerimizi,yatacaðýmýz yeri,giyeceklerimizi devlet verdi. Bu verdiklerini kime verdiðini de herhalde bir köþeye kaydetmiþtir.Buna raðmen yok diyorsanýz,benim mecburi hizmetim bulunmadýðýna dair bir belge verin o zaman.Ben de þansýmý özel sektörde deneyeyim.
-Böyle bir belge verme yetkimiz de yok.Ýyisi mi sen Öðrenci Ýþleri Müdürlüðü’ne hitaben bir dilekçe yaz,durumunu anlat.Genel Evrak’a kayýt ettir,rica et elden al bana getir.
Söyleneni yapar,nefes nefese dilekçeyi ayný memura getirir.
-Tamam,þimdi biz ona cevap vereceðiz.Siz burada beklemeyin,gidin.Cevap adresinize gelecektir.
-Benim bu cevabý elden almam gerekiyor.
-Bu daha incelenecek,sonra cevap yazýlacak.Onun için hemen olmaz.
-Aman beyefendi,lütfen rica edeceðim.
-Siz dýþarýda biraz bekleyin,bu iþleri yapan arkadaþýn elinde iþ var.Bitirince sizi çaðýracaðým.

Ne kadar beklediðini bilemiyordu,ama çaðýrýldýðýnda memurun yüzünden iþinin olmadýðýný anlamýþtý.
-Yazýyý yazmasýna yazacaðýz da,imzalayacak olan müdür toplantýya gitmiþ.Ýsterseniz yarýný bekleyin,isterseniz cevabý adresinize gönderelim.
Son kez Cevdet beyin karþýsýna çýkar.Tayin þube müdürüne yaþadýklarýnýn özetini aktarýrý.Sinirlenen Cevdet bey,hemen Rahim beyi yanýna çaðýrýr.
-Rahim bey,bu hocamýn iþini siz yapacaktýnýz.Neden yapmadýnýz,neden zorluk çýkarýyorsunuz? Evraklar neredeyse alýn,noksaný varsa tamamlatýn ve bu iþi bitirin!
-Baþ üstüne,dedi ve o önde Akýn arkada odasýna gittiler.Evraklarý bir hizmetliye getirtip incelemeye baþladý.En son getirdiði nüfus belgesini eline aldý.Pelür bir kaðýdýn yarýsýna yazýlmýþ bir belgeydi bu.
-Bu olmaz,nüfus müdürlüðü size nüfus sureti vermiþ.Ben sizden nüfus kayýt örneði istemiþtim.
-Nüfus müdürlüðüne söyledim sizin istediðiniz belgeyi.Onlar da bana imzalý,mühürlü bu belgeyi verdiler.


-Bunun geçerliliði yok.Ýstediðimi getirmelisiniz.
Akýn ,biraz geç de olsa iþinin olmayacaðýný anlamýþtý.Mutlaka bir þey bulup çeþitli engeller çýkaracaklardý.O kadar uðraþmasýna karþýlýk bu konuda hiç yol alamamýþtý.Eksiklerini tamamlamak üzere evraklarýn hepsini aldý ve bakanlýktan ayrýldý.
Dolmuþ duraðýna geldiðinde diðer elindeki giriþ kartýný fark etti.Tekrar oraya dönmek istemiyordu,ama kimlik belgesi orada kalmýþtý.Bunu verip onu geri almalýydý.Ýsteksizce geri döndü ve giriþ kartýný iade etti.
Ne yapacaðýný,nasýl davranacaðýný ,nereden baþlayacaðýný bilemiyordu.Bezmiþti ve sanki çok aðýr bir iþte günlerce çalýþmýþ gibi kendini yorgun hissediyordu.
Dolmuþa bindi,otogara gidecekti.Nedense için için Ankara’ya kýzýyordu.Lanet bile okudu içinden bu günahsýz þehre.Bunalmýþtý,biraz temiz hava almak için dolmuþun yana doðru açýlan penceresini açtý,ciðerlerini doldurdu.Þimdi biraz daha iyiydi.Birden elindeki evraklarý açýk dolmuþ penceresinden dýþarý savurdu.Uçuþan kaðýtlarý gören þoför:
-Hemþerim ne yapýyorsun?Burada canýnýn istediði yere çöp atmak yasaktýr.Bir polis görürse bizim de baþýmýz yanar.
-Merak etme,kötü bir þey yapmadým.Sadece ayaklarý bile olmadýðý için sürünerek ilerlemeye çalýþan bürokrasiye kanat taktým.Yani bürokrasiyi uçurdum!
Þoför söylediklerinden bir þey anlamamýþtý.Onun için sadece bir-iki kere baþýný sallamakla yetindi.





X X X



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aný kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Eleman Aranýyor - 1
Bir Aný Defteri Buldum - 10
Eleman Aranýyor - 3 (Son Bölüm)
Bir Aný Defteri Buldum - 12
Bir Aný Defteri Buldum - 13
Bir Aný Defteri Buldum - 14
Bir Aný Defteri Buldum - 11
Yanlýþ Adrese Mektup - 8
Bir Aný Defteri Buldum - 9
Bir Aný Defteri Buldum - 6

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Küçücük Hikâyeler - 2
Deliden Mektup Var
Acayip Bir Hikaye
Bir Murat Dört Surat
Korona Hikayeleri - 8
Küçük Hikâyeler - 1
Senin Hikayen
Prostat
Bir Ölünün Günlüðü - 8 Son Bölüm
Bir Ölünün Günlüðü - 7

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Siyasi Taþlama: Neþezâde - 2 [Þiir]
Siyasi Taþlama: Karamsarzâde [Þiir]
Kusurî"den Týrtýklama [Þiir]
Zam Zam Zam... [Þiir]
Týrtýklama (Kazak Abdal'dan) [Þiir]
Yoklar ve Varlar [Þiir]
Ýstanbul,sana Âþýk Bu Kul [Þiir]
Âþýk Dertli"den Týrtýklama [Þiir]
Namuslu Karaborsacý [Þiir]
Dostlarým [Þiir]


Ömer Faruk Hüsmüllü kimdir?

Uzun süre Oruç Yýldýrým adýný kullanarak çeþitli forumlara yazý yazdým. Ýddiasýz iki romaným var. Çok sayýda siyasi içerikli yazýya ve biraz da denemelere sahibim. Emekli bir felsefe öðretmeniyim. Yazmaya çalýþan her kiþiye büyük bir saygým var. Çünkü yazýlan her satýr ömürden verilen bir parçadýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Az veya çok okuduðum tüm yazarlardan etkilenirim.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.