"Ýnsan - iþte tüm sýr burada. Bu sýr üzerinde çalýþýyorum, çünkü kendim de insan olmak istiyorum." -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Nuri de Rafet gibi yeni iþe baþlamýþ olan,uysal ve gayretli bir gençti.Nuri ile kýsa sürede kaynaþmýþ,ama gerçek adý Ahmet olduðu halde kendisine Baþak Acun dedirten deneyimli müsaahhihe bir türlü ýsýnamamýþtý. Baþak burada çalýþmasýnýn yaný sýra baþka bir gazetede de sinema eleþtirmenliði yapýyordu.O gazete ise ideolojik bakýmdan bunun tam zýttý idi.Baþak iþe istediði zaman geliyor,istediði zaman da gidiyordu.Ona bu konuda karýþan da yoktu.O yüzden iþin önemli bir kýsmý diðerlerinin üzerine kalmýþtý. Baþak fazla konuþmazdý,konuþtuðu zaman onun iyi bir insan olduðu sadece ideolojisi konusunda taviz vermediði görülürdü.Bazen: -Hakkýmý versinler dersen çok beklersin,kendin mücadele ederek alacaksýn!Bu patronlar bizi sömürüyor.Masonluk ve Gerçekler diye bir kitap basýp okuyuculara ücretsiz daðýtmakla milliyetçi olduklarýný sanýyorlar.Bunlar benim ne olduðumu da çok iyi biliyorlar,ama bana gereksinimleri olduðu için beni burada tutuyorlar.Çýkarlarý ne emrederse onu yaparlar yani bunlar karanlýðýn arkadaþlarýndan baþka bir þey deðiller.Bir gün biz bu karanlýðý boðacaðýz... diyordu. Bazen makinelerin çýkardýðý madeni seslerden dolayý konuþmalar bile duyulmuyordu.Gürültüden baþka bir de makinelerde eriyen kurþunun rahatsýz edici dumaný vardý.Ýlk baþlarda bu,alýþýk olmayan bir insanda istifra ve baþ dönmesine neden olabiliyordu. Bu makinelerin operatörleri tuþlara dokunduklarýnda makinenin yukarýsýndan harf ve iþaretler aþaðýya düþüyor,bir kolu kaldýrdýðýnda bunlarýn üzerine erimiþ kurþun dökülüyor,bir baþka hareketle kurþun kalýbý makinenin çýkýþýna gönderilirken kullanýlan harfler de yerlerine gidiyorlardý.Ýþte birkaç kelimelik bir satýrýn iþi tamamdý. Operatörlerin hepsi bu makinenin en ilginç yanýnýn kullanýlan harfleri eski yerlerine gönderme iþlemi olduðunu söylüyorlardý:Birisi: -Bunu keþfeden adam sonunda çýldýrmýþ ,derken sözlerinde bir övünme ve bir gurur vardý.Bir harfi eline alýp: -Bak,bu kenardaki oyuklar, yukarýdaki dönen demire geçer.O demirde de bunun gibi oyuklar vardýr.Her harf kasadaki yerini bu oyuklar sayesinde bulur.Nasýl ilginç deðil mi?Geçende bir arkadaþ Almanya’dan geldi.Orada birçok makine görmüþ.Buna baktý baktý ve bunun gibi karýþýk bir makine görmediðini söyledi. Diðer bir operatör makinenin maddi deðerini belirtmek için hemen atýlýr: -Bunun bir tanesi tam yarým milyon lira.Bu makineye dokunmak cesaret iþidir.Ben on senelik operatörüm,gene de girdisini çýktýsýný tam olarak bilmem bunun. Aslýnda makinelerden daha ilginç olan bu operatörlerin kendileriydi.Önceleri onlarý hiç konuþmayan,kendini beðenmiþ,asýk suratlý kiþiler sanýrsýnýz,ama yakýnlaþýnca farklý bir dünyalarý olduðunu anlarsýnýz.Nedense hepsi çalýþmayý çok severler,saatlerce makinenin baþýnda otururlar.Hoþ,baþka çareleri de yoktu ya! Esmer,kýsa boylu Apo lakaplý operatör kendi hikayesini þöyle anlatýyordu: -Beþ-altý,hatta iyice hesaplarsam yedi sene çýraklýk yaptým matbaada.Yani þu bizim Hüseyin gibi,dizilen yazýlarý alýyor,kopyalarýný çýkarýp müsahhihe götürüyordum ve ne kadar ayak iþi varsa onlarý da yapýyordum.Ustam bana söz vermiþti:”Eðer sözümü dinlersen askerden gelince seni 1200 lira maaþlý operatör yapacaðým.”demiþti.Ben onun sözünü dinlemedim ve askere gitmeden iki sene önce oradan ayrýlýp baþka bir yerde operatör oldum.Çünkü ustam yokken gizlice oturuyordum makinenin baþýna.Orasý ansiklopedi çýkaran bir yerdi.Benden iki sene önce çýraklýða baþlayan arkadaþým ustanýn sözünü dinlediði için hâlâ çýrak.O dedi 1200 ben þimdi alýyorum 2200! Yarým saatlik öðle yemeði paydosu verildiðinde hepsi müsaahhih masasýnýn yanýndaki cama doðru koþarlardý ciðerlerini temiz hava ile doldurmak için.Bir yandan da sefer taslarý ya da poþetler açýlýrdý öðlen yemekleri için.Sohbetleri,dertleþmeleri,temiz hava almayý,yemek yemeyi bu yarým saate sýkýþtýrmak zorundaydýlar. Ýçlerinde en yaþlýsý olduðundan ona Salih amca derlerdi.Salih amca diþlerinin dibindeki yeþil lekeleri göstererek: -Bak Rafet,bu yeþiller hep bu kurþun zehrinden.Allah göstermesin bu zehir vücuda bir girdi mi,kurtul kurtulabilirsen.Duvardaki þu delikleri görüyor musun?Onlar boru yerleridir.Bu makinelere boru takýp kurþunun buharýný dýþarýya vermek lazým.Adam deliði açmýþ ama üç kuruþluk birkaç metre boruyu senelerdir nedense almamýþ.Sonra bu gibi iþyerlerinde çalýþanlara her gün yoðurt ya da süt verilmeli.Bize bir gün verilirse beþ gün verilmiyor.Eh,bu da insafsýzlýk artýk! Hepsi de uysal insanlardý,biraz da çekiniyorlardý.O yüzden fazla konuþamazlardý. Mürettiphanenin duvarlarýný aþamayacaðý düþünülen konuþmalarý,nasýlsa patronlarýn kulaðýna gidebiliyordu.Giderse ne mi olur?Hemen kapýnýn önüne konur.Gerçi iþ bulma konusunda korkularý yoktur.Ellerinde zanaatlarý vardýr,nereye gitseler geçerli;ama ha deyince iþ vermezler adama.Hem düþünmek zorunda olduklarý çoluk çocuklarý vardýr. Ayný yerde çalýþan mürettipler de vardýr.Bu iþ operatörlükten biraz üsttedir.Ama sayfa hazýrlayan mürettip üsttür,yoksa baþlýk dizen mürettip operatörden aþaðýdadýr. Mürettipler yazý iþlerinden gelen sayfa planýna göre yazýlarý yerleþtirirler;fazla gelirse yazýnýn bir kýsmýný çýkarýrlar ,az gelirse de yazýyý þiþirip sayfayý tamamlamaya çalýþýrlar.Tabii yazý dediðimiz gerçekte bir kaðýtta bulunan yazý deðil operatörlerin kurþunla yazdýklarý kalýplardýr.Mürettiplerin önüne gelen bu yazýlý kurþun kalýplarý onlar tarafýndan tersten okunmak zorundadýr ve gerçekten de onlar bu ters okumada oldukça beceriklidirler. Çýraklar mürettiphanenin en aðýr iþçileriydiler.Kurþun kalýplara dizilen yazýlarý operatörün makinesinden alýp,kopyasýný çýkarýp orijinali ile birlikte müsahhihe götürürler,o düzelttikten sonra kopyadaki düzeltmeleri yeniden yazmasý için operatöre verirlerdi.Operatör hata olan satýrlarý yeniden yazar,çýrak yanlýþlarý çýkarýp doðrularý onlarýn yerine yerleþtirmesi için bunlarý mürettibe verirdi.Bundan baþka makinenin potasýna kurþun atmak,makine tutukluk yaptýðýnda operatöre yardým etmek,çay getirmek ve her türlü dýþarý iþlerini yapmak çýraklarýn göreviydi. Çýraklarýn yaþý 11-15 arasýnda deðiþiyordu.Bu çocuklarýn baþlýca zevki mürettip görmeden baþlýk dizmek ya da operatörler gittikten sonra makineye oturup yazý dizmekti.Gizliden yaptýklarý bu iþleri görenler de sadece müsahhihler olduðu için kimseye söylememeleri için onlara adeta yalvarýrlardý. Bu çocuklar yaþlarý ve yaptýklarý iþ gereði ispiyoncu da olmak zorundaydýlar.Patronlar gibi herkes birçok konuda onlardan bilgi alabilirdi.Bazen yaranmak amacýyla patronlara kendiliðinden bilgi aktardýklarý da olmuyor deðildi.Kýsacasý onlar gazetenin gazetesiydi... Yaþlarý küçüktü ama gururlarý büyüktü çýraklarýn.Kýrýcý bir sözden hemen incinirlerdi.Öyle ya onlar geleceðin operatörü ya da mürettibiydiler.Herkesin onlara o gözle bakmasýný isterlerdi.Gelecekte operatör ya da mürettip olmak ne tatlý bir hayaldi onlar için... (Devam edecek)
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |