Öyle yaşamalısın ki ölünce mezarcı bile üzülsün. -Mark Twain |
|
||||||||||
|
Dün gece evden çıkıp yürümeye karar verdiğim de az çok başıma gelebilecekleri tahmin etmiştim.Bir kavşakta kırmızı ışık yanıyor,3 araba onun yeşile dönmesini bekliyordu az ileride de bar çıkışında muhtemelen gereğinden fazla alkollü adamlar birbirlerine küfrederek kavgaya tutuşmuşlardı.Hiç o sokaktan gidip bulaşmayım,belki aralarına beni de alır temiz bi döverler diye gideceğim sahil yoluna beklide yolumu 1 saat daha uzatarak başka yollardan gittim. Kış olmasına rağmen deniz sakin görünüyordu..Telefonumdan İbrahim Tatlıses in sarhoş şarkısını açarak biraz dinledim,bir ara klip gibi olmasını istediğim için,kafamı iki yana sallıyor,karanlık olmasına rağmen denizi görüyormuşum gibi uzaklara bakıyor,arkamda çalan araba kornalarını ve şehrin gürültüsünü şarkı bitene kadar duymazdan geliyordum..Bir ara fena dalmış olacağım ki şarkının ardından (dj onur atiye deniz salla remix) çalınca ürpererek telefona saldırdım,bu şarkı hem beni korkutmuş,hem de klibin içine sıçmıştı..moralim bozuldu telefonu kapadım.Telefondan müzik dinlemek te ne oluyor ne kadar malım diye kendime çok kızsam da içimde klip gibi sahneler gerçekleştirdiğim için de inanılmaz bir haz vardı,içimde bir bedirhan gökçe vardı sanki şiirler okuyordu bana..İçimdeki ses te konuşmaya başladı mı susmazdı benim , şimdi de abi hazır melankolik bir havadasın ara yengemizi de barışın ben onu çok özledim diyordu..lan ne barışması bi s.git yengenden ayrılalı 2 yıl olmuş desem de ha illa ara abi ha illa bir şansını dene diyordu,,ne şansı lan kızın bu verdiği kaçıncı şans 2 yıldır tek kelime duymadım hiç haberleşmedik aramadım aramadı beni gaza getirme aramayacağım dedim..abi şerefsizim bir daha konuşmam dedi..konuşmazsan konuşma isabet olur fatihcim dedim..malsın diyip sustu..sahil de iyice sessizleşmişti..kız kulesini karşıma alıp erkan oğur dan şu an ismini hatırlayamadığım bir türkü söyledim tam ağlamaklı olmuştum ki yan bankta oturan ve oturduğunu fark etmedim iki genç helal olsun varooolll bravo gibi cümeleler kurup alkış tuttular,,ne var lan noluyor dedim,,çok yanık söyledin be abi diyip gülüştüler,,şapkaları hafif yamuk giyimleri boldu,,bir tanesinin boynunda kolye vardı,,mınakoyduğumun repçileri diyip kalktım.resmen depresyonumla melankolik halimle dalga geçmişlerdi..ne oldu abi sen daha arama yengeyi iyice düşürdün kendini toplumun gözünde,,yazıklar olsun bee hiç mi hatrımız yok diye yine konuştu içimde ki ses,,tamam lan arayacğım diyip bankın tekine tekrar oturdum,,repçi çocuklar peşimden gelmemişlerdi etrafta da kimse yoktu zaman açısından çok uygundum..acaba gidip şurdan 2 bira alsam da içerek mi konuşsam diye düşünsem de hemen vazgeçtim,zira çabuk çişim geliyordu bira içince,,ben 2 bira içiyim 5 kere tuvalete gidiyorum zaten dedim. Telefonda onunla konuşurken bir yandan da işemek hem içinde bulunduğum klipsel havaya,hem de ona karşı terbiyesizlik olur dedim. Aradım, alo dedi,efendim dedi,,aloooo dedi,,allahım malmısın nesin konuşsana dedi kapadım..abi neden konuşmadın yaaa hadi ama dedi,,lan bi sus nolur sus hazır değilim sesini duyunca kötü oldum dedim,,içimdeki ses hey allahım gibilerinden bir şeyler geveledi,,iyice g.tün kalktı şerefsiz dedim.sustu..aradım efendim dedi..merhaba dedim.kimsiniz neden konuşmadınız dedi..ben fatih dedim..sen ne akla hizmet gecenin bu saatinde beni arıyorsun la başlayan,nişanlanmış olmasıyla devam eden,geçmişte yaptığım hatalar ve yaptığım hakaretlerle bu uzun ve hızlı konuşmasını bitirdi..ben sadece sesini duymak içindi gibi bir şeyler söyledim,sesim kısık korkak bi şekilde çıkıyordu,,sus ya nolur sus bi daha da beni arama dedi..dıt dıt dıt sesleri eşliğinde banktan kalktım eve doğru yavaş adımlarla yere bakarak ilerledim.abi yenge sanki biraz değişmiş ses tonu falan ha ne dersin dedi..cevap vermedim..abi susma böyle dedi..içimdeki sesi öldürmek istiyordum,,seni öldürürüm lan nolur sus diyip ağladım,,peki diyip sustu..aynı bar ın önünde yine kavga vardı bu sefer fazla umrumda olmadığı ve eve daha fazla yürümek istemediğimden o sokağın içinden geçmeye karar verdim aynı şekilde istifimi bozmadan yürümeye devam ettim,,fakat içlerinden bitanesinin fırlattığı bira şişesi yuvarlanarak ayağıma tam da kemiğe denk gelip canımı yakınca içimde ki ses ananıskimmmm diye bir refleksel küfür etti,ve bir anda kendimi kavganın tam ortasında buldum..evden çıkarken bir şeyler olacağını hissetmiştim..beni bir temiz dövdüler.. fthkrbnli
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © fatihkarabenli, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |