Öyle yaþamalýsýn ki ölünce mezarcý bile üzülsün. -Mark Twain |
|
||||||||||
|
-Hoþ geldin. -Hoþ bulduk da, ben sana kýzgýným. -Neden? -Dört gün önce buraya geldim, sana seslendim, fakat cevap alamadým. Bir saat kadar bekledim gelirsin diye. -Bunda benim suçum yok. Sana ne zaman gelmen gerektiðini söylemiþtim. Erken gelmemeliydin. -Geldiðim gün, maðarada olduðuna eminim. Ýnadýndan benimle görüþmedin. Sen her zaman prensiplerine böyle sýký sýkýya baðlý mýsýn? -Seninle en uygun görüþme zamanýmýz þimdiki zamandý. Bir aydýr neler yaptýn? Günlerin nasýl geçti? -Bazen iyi, bazen kötü. Güzellikler de oldu yaþamýmda çirkinlikler de. -Nasýl þeyler onlar? -Mesela geçen gün çalýþma ortamýnýn verdiði sýkýntýdan çok bunaldým. Bedenimi dýþarýya attým. Geliþi güzel yürüdüm. Biraz sonra bir parkýn içinde buldum kendimi. Orada neþeli, güleryüzlü hatta mutlu görünen çok sayýda insan vardý ve de çocuklarýn olmasý daha da canlý bir ortam yaratýyordu. Biraz sonra elindeki sopasýyla saða sola dokunarak ilerleyen kör bir adam gördüm. Bu kör adam, diðer eliyle de sattýðý kaðýt mendil kutusunu tutuyordu ve de hayatýndan memnun görünüyordu. -Bilimsel olarak kanýtlayamam, ama ben körlerin gördüklerine inanýyorum. Ýleride bilim bu konuda mutlaka bir açýklama getirecektir. Çünkü iþlevini yerine getiremeyen bir duyu organýnýn görevini bir baþka duyu organý üstlenir ve kendine özgü bir algýlama yaratýr. -Saçma bir görüþ. -O zaman sana bu konuda daha da saçma bulacaðýn bir þey söyleyeyim: Iþýðý duyduðun, sesi gördüðün zaman bir aþama kaydettiðinin farkýna varacaksýn. -Aklýmý karýþtýrma. Zaten o parkta yaþadýklarým bana yeterince ýztýrap verdi. Mesela, bir bankýn üzerinde oturmuþ iki sevgili gördüm. Birbirlerine adeta bakmaya kýyamýyorlardý. Konuþurken kelimeleri sanki uçuþuyordu. Ellerini tutmuþlar birbirlerinin, ama incitmekten çekinir gibiydiler. Ýçimi kaplayan kýskançlýk, oradan hemen ayrýlmama neden oldu. Mutlu insan görmeye tahammülüm yoktu. -Ýnsanlarýn çoðu senin gibidir. Diðer insanlarýn mutluluklarýný çekemezler, mutsuzluklarýndan ise haz duyarlar. O yüzden baþkalarýnýn mutlu olmasýný istemiyorsan, sakýn kendi mutsuzluðundan bahsetme! -Sýkýntýmý atarým diye o parka kadar sürüklenmiþtim, aksi oldu. Döndüm iþe. Bu arada iþde de önemli deðiþikler oldu. Patron beni Muhasebe Müdürü yaptý. Bütün muhasebeciler bana baðlý çalýþýyor. Yükselmemi kýskananlar oldu; tabii bu kiþiler birkaç gün içinde iþlerini kaybettiler. -Yani onlarý iþten kovdun ya da patrona kovdurdun. -Evet aynen öyle oldu. Yalnýz içlerinden bir tanesi ayrýlýrken bunu bana ödettireceði tehdidini savurdu. Maddi yönden çok zor duruma düþtüðünü biliyorum, ancak ona “bana karþý daha saygýlý davransaydýn da iþinden olmasaydýn” dedim. -O kiþinin tehdidini ciddiye almalýsýn. Çünkü, ahlaklýyý ahlaksýz, suçsuzu suçlu, dostu düþman yapmak istiyorsan o kiþiyi aç býrakman yeterlidir! -Bunda haklýsýn, çünkü beni tehdit eden o adamý, üç gün sonra tekrar iþe almak zorunda kaldým. Çünkü elinde þirkette yapýlan yolsuzluklarýn delillerini içeren kalýn bir dosya ile odama geldi. Kendisini, arkadaþlarýný ve tabii bu arada beni de yakabileceðini söyledi. Uzatmayayým, onunla uzlaþmayý daha akýllýca buldum. -Neyse, iþ hayatýnýn sorunlarý bitmez. O nedenle sen asýl konudan bahset biraz. -Ha, o konu mu? -Ne o, sanki hiç önmsemiyormuþ gibi bir hava içindesin. Çok rahat görünüyorsun bu konuda. -Önemsemediðim düþüncesi yanlýþ, ama çok rahat olduðum doðru. Çünkü olay tarafýmdan ayrýntýlý bir þekilde planlandý, aksilikler çýkmýyor deðil, ama aksilikleri de bir þekilde aþmanýn yolunu bulacaðým. -Mezar kazma iþini çoktan tamamlamýþ olman lazým. -Tam dört gün uðraþtým o iþle. Gerçi çok derin bir mezar olmadý, fakat gene de idare eder. Kazma iþi bittikten sonra, sýra geldi çocuklarý bir þekilde evden göndermeye. -Çocuklarý evden nasýl savmayý düþünüyorsun? -On gün sonra okullar tatile girecek. Kayýnpederler her yaz tatilinde çocuklarý yazlýklarýna götürürler birkaç haftalýðýna. Bu sene de aynýsý olacaðý umudundayým. O nedenle ben þimdiden en son hazýrlýðýmý da yaptým. -En son hazýrlýk mý? -Evet. Bunun için iþ sýrasýnda kullanacaðým diðer malzemeleri temin ettim. Hepsi çok gerekli þeyler. -Ne gerekecek ki… -Bir küçük balta,iki tane keskin býçak, çamaþýr ipi, birkaç tane koli bandý ve çokça kalýn siyah poþet aldým. Hepsi arabanýn bagajýnda hazýr,duruyor. Ýþi þansa ya da tesadüflere býrakamam. -Planýndan baþka kimseye bahsettin mi? Sevgilinin, neydi adý? Yani O’nun haberi var mý bunlardan? -Adý batsýn! Söylemeyeceðim, söyletemiyeceksin bana onun adýný! Detaylý deðil, ama kýsaca anlattým. -Gene kýzmýþsýn O’na. Aranýz bozuldu mu? -Biraz. Çünkü bir iþe girdi. Bu yüzden kavga ettik. Ben onun her ihtiyacýný karþýlarken iþe girmesi beni çileden çýkardý. Üstelik çalýþtýðý yer erkek dolu. -Yapacaðý her þeyden önce senden izin mi almasý gerekiyor? O, özgür bir insan, çalýþmak istiyorsa kimseye sormadan gider iþ bulur ve çalýþýr. Ýnsanlarýn bazýlarý köle olmak istemiyor, ama kölesi olmasýný istiyor. -Bu laflar bana mý? -Evet sana! Onu kýskanýyor musun? -Sorduðun soruya da bak! Evet. Hem de nasýl… Bu kýskançlýk nedeniyle O’nu öldürebilirim. Bazen diyorum ki, karýmdan sonra O’nu da… Ha bir ha bilmem kaç, ne fark eder? -Anlattýklarýn beni hayretler içinde býrakýyor. Böyle biriyle ilk defa karþýlaþýyorum. - “Böyle biriyle ilk defa karþýlaþýyorum” diyerek yalan söyleme. Buraya kim bilir neler geldi? Aþaðýdakilerin içinde neler vardýr neler? Böyle yalanlar söyleyerek kýzdýrma beni, yoksa listeye seni de eklerim. -Senden beklenir. -Kötü mü olur, memleket senin gibi bir pislikten temizlenmiþ olur. -Bu halinle çekilmez oluyorsun dostum. Ýstersen bu günlük görüþmemizi de burada keselim. -Bakýyorum da korkudan “dostum” demeye baþladýn bunak. Korkma benim seninle bir meselem yok; tabii þimdilik. Bir dahaki görüþmemiz ne zaman? -On beþ gün sonra.Çünkü ancak o zamana kadar bazý konularda geliþmeler olacaðýný tahmin ediyorum.Güle güle.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |