..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Güzel birþeyin fazlasý harika olabilir -Mae West
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Deneysel > Ömer Faruk Hüsmüllü




24 Haziran 2010
Maðaranýn Kamburu - 15  
Ömer Faruk Hüsmüllü
Hastanede dört kiþilik bir odada kalýyordu. Bitikti. Adeta kemik yýðýný. Gözleri ufacýk kalmýþtý. Beni tanýmadý tabii ki. Oradakiler “oðlun geldi, oðlun geldi, bak!” dediler. Bu uyarý üzerine gözlerini iyice açmaya, kafasýný kaldýrmaya, hatta ellerini oynatmaya çalýþtý, ama pek baþaramadý. “Oðlum, ben kötü bir adamým, kötü bir babayým; ama sen bir büyüklük göster ve ne olur beni affet. Ne olur oðlum affet!” dedi çok cýlýz bir sesle. Kendisinden beklenmeyecek bir çeviklikle elini uzattý elimi tutmak için. Ben bunu fark edince âni bir reflekse geriye doðru çekildim. Eli birkaç saniye havada kaldýktan sonra yataða düþtü sertçe. Biraz sonra da son nefesini verdi. Tabii ben de, gelirken aklýmdan geçirdiklerimin hiç birisini söyleyecek zamaný bulamadým.


:ADIH:



-Kambur merhaba, kambur neredesin? Çýk ortaya. Benimle oyun oynama! Zaten kafam bozuk. Bir an önce gelmezsen öfkemi senden çýkartýrým. Kambuuur!
-Geldim iþte; baðýrmayý kes artýk.
-Benimle dalga mý geçiyorsun, niçin hemen gelmiyorsun?
-Dalga geçmek gibi bir huyum yoktur. Bunu bu güne kadar öðrenmiþ olmalýydýn! Asýl sen, neden bu kadar agressif davranýyorsun?
-Sorma! Periþan bir vaziyetteyim. Beni teselli edecek bir dosta ihtiyacým var.
-Ýhtiyacýn var fakat, ben kendimi senin bir dostun olarak görmüyorum.
-Ben gerçek bir dost bulamayacak mýyým?
-Bana tek bir tane gerçek dostluk örneði göstereni, “dünyanýn en saf insaný” olarak ilan edeceðim ve heykelini dikeceðim.
-Tamam, dostum deðilsin; ama herhalde düþmaným da deðilsin!
-Doðru.
-Bu kadarý yeter bana. Düþmaným olmayan bir kiþinin beni dinlemesine bile razýyým.
-Olanlarý anlat, öyleyse.
-Olanlarý anlatamam; çünkü ayný þeyleri, düþüncede bile olsa, tekrar tekrar yaþayabilecek gücü kendimde görmüyorum.
-Seni anlamakta zorluk çekmeye baþladým. Periþan bir vaziyette olduðunu, yardýma ihtiyacýn bulunduðunu söylüyorsun; fakat herhangi bir þey anlatmaya yanaþmýyorsun! Sabaha kadar birbirimizin yüzüne bakarak oturmaya mý geldin?
-Tabii ki hayýr. Eskiye, çok eskilere dönmek istiyorum. Beni geçmiþe götürebilir misin?
-Böyle bir yeteneðim yok. Ama gene de söyle: Ne kadar eskiye dönmek istiyorsun?
-Babamýn annemi öldürdüðü gecenin birkaç gün öncesine…
-O zaman dilimine dönüp, yaþamýný tekrar ama baþka bir biçimde baþlatmayý mý düþünüyorsun?
-Evet.
-Hep kendinden memnun görünürdün. Þimdi ise deðilsin gibi.
-Bazen kendimden nefret ediyorum, kendimden iðreniyorum.
-Kendini sevmeye ve saygý duymaya çalýþmalýsýn. Sen kendine karþý saygý duymuyorsan, baþkalarý sana karþý neden saygý duysunlar? Sen kendini sevmiyorsan, baþkalarý niye seni sevsinler? Yoksa, bu güne kadar yaþadýklarýndan piþmanlýk mý duyuyorsun?
-Hem de çok. Bana bu þansý verirsen, bambaþka bir insan olarak karþýna çýkabilirim.
-Keþke bu konuda elimden bir þey gelseydi! Üzgünüm.
-O gece, þimdiki beni “ben” yapan lanet gece… Hiç yaþanmasaydý ne olurdu sanki! Babam olacak o adam, annemi öldürmeseydi…
-Olanlarýn tüm suçunu babana yýkmak ister gibisin.
-Yýkarým elbet, çünkü her þeyin müsebibi o adam. O adamý hiç affetmedim, affetmeyeceðim. Bir de utanmadan bana görüþmek için haber göndermiþ.
-Hapisten çýktý demek ki.
-Evet çýkmýþ. Aslýnda daha önce çýkardý dýþarý ama hapishanede bir ayaklanmaya elebaþlýk etmekten ve birkaç adam yaralamadan yediði cezalar yüzünden tahliyesi gecikmiþ. Beni ne yapýp edip bulmuþ. Kendi yüzü olmadýðý için araya adamlar koyup benimle görüþmek istediðini belirtmiþ. Çok hasta olduðunu, hatta bir-iki günlük ömrü kaldýðýný da eklemiþ.
-Gittin mi ziyaretine?
-Önce aracý olarak gönderdiði kiþiye “Onun yüzünü þeytan görsün. Ýnþallah en kýsa zamanda geberir. Benim, annemin ve kendinin hayatýný mahveden bu pislikle görüþmem!” dedim ve o adamý kovdum. Sonra, kararýmý deðiþtirdim. Gidecektim. Ýçimdeki nefreti haykýrmak için, yüzüne tükürmek için gidecektim.
- Kusurlarý, günahlarý ne kadar büyük olursa olsun insanlarý, affetmeyi denemeli. Hiç olmazsa affetmek için çaba sarfetmeli. Kestirip atmak, acaba doðru mu?
-Bana göre doðru. Hele çektiklerim o insan yüzündense, asla affedemem.
-Babanla konuþtun mu?
-Sadece birkaç cümle.
-Görür görmez babaný tanýdýn mý?
-Oradaki insanlar, “ Bu adam senin baban!” demeseydiler tanýyamazdým. Çok yaþlý görünüyordu.
-Kim yaþlý kim genç? Ýnsanlar da dahil, evrende var olan her þey ayný yaþtadýr. Dede torunuyla ayný yaþta, sen de Sokrat’la …
-Baþladýn felsefeye…
-Kesiyorum. Sen devam et!
-Hastanede dört kiþilik bir odada kalýyordu. Bitikti. Adeta kemik yýðýný. Gözleri ufacýk kalmýþtý. Beni tanýmadý tabii ki. Oradakiler “oðlun geldi, oðlun geldi, bak!” dediler. Bu uyarý üzerine gözlerini iyice açmaya, kafasýný kaldýrmaya, hatta ellerini oynatmaya çalýþtý, ama pek baþaramadý. “Oðlum, ben kötü bir adamým, kötü bir babayým; ama sen bir büyüklük göster ve ne olur beni affet. Ne olur oðlum affet!” dedi çok cýlýz bir sesle. Kendisinden beklenmeyecek bir çeviklikle elini uzattý elimi tutmak için. Ben bunu fark edince âni bir reflekse geriye doðru çekildim. Eli birkaç saniye havada kaldýktan sonra yataða düþtü sertçe. Biraz sonra da son nefesini verdi. Tabii ben de, gelirken aklýmdan geçirdiklerimin hiç birisini söyleyecek zamaný bulamadým.
-Babanýn ölümü seni etkiledi mi? Neler hissettin?
-Bir kiþi, gazetede tanýmadýðý bir insanýn ölüm ilanýný okuduðunda ne hissederse, ben de onu hissettim.
-Öyleyse, bu geceki sinirli halinin nedeni baþka bir þey.
-Evet, baþka. Bu olayla uzaktan yakýndan ilgisi yok. Ancak, daha önce de söyledim, anlatabilecek durumda deðilim. Zorlama.
-Seni zorla konuþturmak gibi bir niyetim olamaz. Ýstersen anlatýrsýn.
-Belki daha sonra… Bu ara bir de hortlamýþ karýmla uðraþýyorum. Hortlak hikayelerine hiç inanmazdým. Gene inanmayacaðým da kendi gözlerimle gördüm.
-Bu hortlak sana ne yapýyor?
-Ne yapmýyor ki… Bir kere sürekli takip ediyor, yani hep peþimde. Kafamý nereye çevirsem bu hortlaðý görüyorum. Pis pis gülüyor, kulaðýmýn dibinde çýðlýklar atýyor. Baðýrýþlarýyla irkiliyorum sýk sýk. Bazen kafama ya da kulaðýma dokunduðunu hissediyorum. Bu dokunuþ bir elin dokunuþu gibi deðil, sert bir rüzgara benziyor. Sinir bozucu bir þey.
-Bazý ruhlar bu tür davranýþlarda bulunabilirler. Karýn da benzeri durumlarý yaþamýþtý. Sanýrým onun intihar ediþini þimdi daha iyi anlamýþýndýr.
-Karýmla ilgili bir þey anlama peþinde deðilim. Ben, bu beladan kurtulma peþindeyim. Bana yardým et. Kurtar bu beladan beni. Emrin altýndaki cinlere emir ver, onlarla irtibata geç.
-Bazý yanlýþlarý önce düzelteyim: Birincisi cinler, her istenileni yapan emir kullarý deðildir. Ýstenilenlerin bazýlarýný yaparlar, ancak yapmadýklarý yaptýklarýndan daha fazladýr. Onlarla irtibata geçmeye gelince. Bu iþ o kadar kolay deðil; yani bunu, iki insanýn karþýlýklý konuþmasý gibi zannetme. Cinlerle iliþki kurabilmek için maddi alemden sýyrýlýp madde ötesi aleme geçmek gerekiyor. Bunu yaparken de vücut belli oranda bir güç kaybýna uðruyor. Ben artýk yaþlandýðým için bu irtibat kurmayý gerçekleþtirirken oldukça zorlanýyorum, bitkin düþüyorum. Ancak gene de sana söz veriyorum, seni bu sýkýntýdan kurtaracaðým. Yalnýz biraz daha sabretmen gerekiyor.
-Þimdiden teþekkür ederim. Ben, cinlerin olan þeyleri kendiliklerinden sana bildirdiklerini sanýyordum.
-Kendiliklerinden bildirdikleri de oluyor, fakat çok nadiren… Mesela, az önce görüntü salonunda bazý deðiþiklikler olduðu mesajýný verdikleri gibi.
-Ne deðiþikliði imiþ bu?
-Gidince birlikte görürüz. Lambalarý alýp aþaðýya inelim istersen.
-Ýnelim, ama orada fazla oyalanmayalým.
-Tamam. Beni takip et.
-Geliyorum.
-Bunlar eski görüntüler. Þu yeni sanýrým. Görebiliyor musun?
-Evet. Galiba bir trafik kazasý. Ölüler var. Birisi direksiyon baþýnda ölmüþ. Bazý cesetler etrafa savrulmuþ. Binek aracý bir tankere kafadan bindirmiþ. Sýradan bir kaza iþte…
-Sýradan bir kaza gibi görünse de deðil. Direksiyondaki adam, üç çocuk sahibi oldukça varlýklý bir kiþi. Otuzbeþ yaþýnda. Yanýndaki karýsý. Yirmibeþ yaþýnda. Bir, üç ve beþ yaþlarýnda üç tane çocuklarý var. Etrafa savrulan cesetler çocuklara ait olmalý.
-Sen bunlarý nasýl biliyorsun?
-Buraya birkaç kere geldi. Karýsýnýn kendisini aldattýðýný düþünüyordu. Bu düþünce, ileri derecede bir ruhsal bozukluða neden olmuþtu. Aslýnda karýsýnýn onu aldattýðý filan da yoktu; ancak o buna inanmýþtý. Karýsýný ve kendisini öldürmeyi planlýyordu, lakin çocuklarýný çok sevdiði için bunu yapamadýðýný söylüyordu. Çünkü onlar ölürse çocuklarý periþan olacaktý. Demek ki onlardan sonra zorda kalmasýnlar diye çocuklarý da ölüme götürmüþtü. Bu adamýn durumu basit bir þüphe ya da basit bir psikolojik rahatsýzlýk deðil; delilik derecesinde çok aðýr bir ruhsal bozukluktu.
-Sen bunlarý biliyordun da neden engel olmadýn? Yoksa insanlarýn zayýf taraflarýndan kendine malzeme mi çýkarýyorsun? Ne biçim insansýn sen?
-Benim bu olayý engelleyebilecek gücüm yoktu. Ýleriye doðru gidelim. En sona…
-Oraya gitmeyelim. Orada o lanet kadýnýn olduðunu biliyoruz. Onu görmek istemiyorum.
-Gitmemiz gerek. Orada da önemli bir deðiþiklik olmuþ. Zaten geldik sayýlýr. Bak bakalým, ne var orada?
-Karým masada oturmuþ bir þeyler yazýyor.
-Baþka? Baþka bir þey görmüyor musun? Bir kiþi daha yok mu ayný odada?
-Evet var. Sýrtý karýma dönük olan baþka bir kadýn daha görüyorum ve o da bir þeyler yazýyor.
-O odadaki iki bayan, ayný olayýn kahramanlarý. Birbirlerinin varlýklarýndan haberdarlar, fakat tanýþmýyorlar. Birbirlerini tanýmadýklarý için de sýrtlarý dönük oturuyorlar. Yeni gelen bayana dikkatlice bak! Tanýdýn mý?
-Alçak, pis rezil, kalleþ… Buraya her geliþde yeni bir numaranla karþýlaþýyorum. O’nu nasýl buraya getirebildin?
-O’nu yani sevgilini nihayet tanýyabildin. O’nun görüntüsünün burada olmasýnda benim herhangi bir katkýmýn olmadýðýný biliyorsun, fakat suç bastýrmak için bana saldýrýyor ve hakaret ediyorsun. Sevgilin de günlük yazýyor. Karýnýn günlüðünü okumak istememiþtin, sevgilininkini okumak ister misin?
-Hayýr, ne okumak isterim ne de bu konuda konuþmak isterim. Bana bu bayat numaralarla bazý þeyleri anlattýramazsýn.
-Sen anlatmasan da ben zaten korkunç gerçeðin ne olduðunu bu görüntüden sonra anladým. Git artýk buradan! Süre doldu. Bir an önce git.
-Tamam, baðýrma! Gidiyorum. Ýnin baþýna yýkýlýr inþallah, pis kambur…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn deneysel kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Maðaranýn Kamburu - 1
Maðaranýn Kamburu - 3
Maðaranýn Kamburu - 14
Maðaranýn Kamburu - 2
Maðaranýn Kamburu - 12
Maðaranýn Kamburu - 4
Maðaranýn Kamburu - 5
Maðaranýn Kamburu - 10
Maðaranýn Kamburu - 17
Maðaranýn Kamburu - 13

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Küçücük Hikâyeler - 2
Deliden Mektup Var
Acayip Bir Hikaye
Bir Murat Dört Surat
Korona Hikayeleri - 8
Küçük Hikâyeler - 1
Senin Hikayen
Prostat
Bir Ölünün Günlüðü - 8 Son Bölüm
Bir Ölünün Günlüðü - 7

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Siyasi Taþlama: Neþezâde - 2 [Þiir]
Siyasi Taþlama: Karamsarzâde [Þiir]
Kusurî"den Týrtýklama [Þiir]
Zam Zam Zam... [Þiir]
Týrtýklama (Kazak Abdal'dan) [Þiir]
Yoklar ve Varlar [Þiir]
Ýstanbul,sana Âþýk Bu Kul [Þiir]
Âþýk Dertli"den Týrtýklama [Þiir]
Namuslu Karaborsacý [Þiir]
Dostlarým [Þiir]


Ömer Faruk Hüsmüllü kimdir?

Uzun süre Oruç Yýldýrým adýný kullanarak çeþitli forumlara yazý yazdým. Ýddiasýz iki romaným var. Çok sayýda siyasi içerikli yazýya ve biraz da denemelere sahibim. Emekli bir felsefe öðretmeniyim. Yazmaya çalýþan her kiþiye büyük bir saygým var. Çünkü yazýlan her satýr ömürden verilen bir parçadýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Az veya çok okuduðum tüm yazarlardan etkilenirim.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.