Ben aslında bu oyunda hiçbir zaman şah değildim. Tek isteğim kendi hâlimde yaşamaktı. Orduların hiç sebepsiz üstüme geleceğini bilemezdim. Aslında kaçmayı da pek başarabildim denemez. Bana şah olup olmadığımı sormadınız... ya da şah olmak isteyip istemediğimi... Ben, aslında bu oyunun bir parçası değildim. Peki neden beni şah yaptınız? Rengim size benzemiyordu ve şeklim de... Demek ki ben bu oyunun bir parçası değildim. Belki bu yüzden böyle düşman bellendim. Yani sırf farklılığımdan ötürü...

Siz, bana kendim olduğum için düşmandınız. Soluk alıp veriyor olmam bile sizin için geçerli savaş sebebiydi. Hayatınızda daha önce kendisi olma hakkını size rağmen kullanmak isteyen birini daha önce siz görmediniz çünkü. Daha önce sizin yetindiğiniz şeylerle yetinmeyen birini görmediniz ve daha önce sizin hayalden, rüyadan saydığınız şeyleri gerçekleştirebilecek kadar deli biriyle biliyorum ki hiç karşılaşmadınız siz.

O hâlde beni kendi halime bırakın da delirme hakkımı kullanayım.

Aslında tek isteğim kendi halime kalmaktı. Sizin buna hakkınız varsa, benim de vardı.

Ben size hiç saldırmadım. Amacım sizin elinizdekine sahip olmak değildi. Kendi elimdekini bile kimi zaman sorgusuz sualsiz size vermeme rağmen, yaranamadım.

Haksız düzenlerinizi ve yalnız sizin yararınıza işleyen adaletinizi kabul etmiyorum!

İşte siz, beni sırf bu yüzden düşman biliyorsunuz... Haksızlığınızı yüzünüze vurma cesaretini gösterdiğim, size yalanlarla hoş görünmeye çalışmadığım, piyonunuz olmadığım ve çıkar uğruna yalakalık etmediğim için... Fısıltı gazetesi muhabiri ya da okuyucusu olmadığım için... Haksızlığa uğrayanları elimden geldiğince koruduğum için... Çıkarlarınıza ters düştüğüm için..

Ben, sizi hiç küçümsemedim. Siz aslında benim asla ulaşamadığım bir şeye sahiptiniz. Siz, yok yere dışlanmış değildiniz. Etrafınızda sizi anlamayan, anlamak istemeyen ve dinlemeyen, durmadan konuşmayı bilen ama dinlemeyi reddeden kalabalıklar yoktu. Aşağılık kompleksine kapılmanızın sebebi ben değildim. Sebep, yine siz kendinizsiniz.

Biliyorum, ben de kusursuz bir insan değilim kuşkusuz. Biliyorum, benim de hatalarım var. Ama biliyorum ki ben size dostluk elimi uzattıkça beni sırtımdan hançerlemeye devam edeceksiniz.

Ben, bu oyunda şah değildim. Ben aslında bu oyunda olmamalıydım!

Şimdi, sizden tek bir şey istiyorum; kendi halime kalmak ve delirmek hakkımı...

18.09.2002



Bir dostum, onların beni şah’a benzettiklerini söyledi. Ben de onlar’a böylece sesleniyorum. Dost’uma sevgi ve vefa sunarak ve onlar’ın bu derdinin komşuyu iki inek sahibi etmemek olduğunu bir kez daha acıyla anlayarak..