Yaşamın her anı hakkını ister. -Goethe |
|
||||||||||
|
Islak kaldırımları kurutan ve yakıp-yıkan bir sıcak, karşılamakta bedeni ahvali ayaz mı ayaz… “Ey amansız kudret Ellerime sar dualarından kalan Rahmet damlalarını Melekler duysun sesimdeki titreyen heceleri Sensiz bırakmadan sersinler önüme Gözlerimde biriken ağlayan cümleciklerimi.” A. GÜL Sokak aralarında saklanan, birkaç tembel ayak seslenmekte. Duyarsız eşkıya beyinler, özgürlük hasretiyle buram buram yanmakta. Küflenen üç-beş edepsiz beden, çarpışıyor silahsız. Tarumar üzere varmış bilmem hangi diyarlara. Gözlerini kapamaktansa, ağlamak ne demek, kaçak sevdalar sofrasına. Muadil olmak muhalsizliklerde. Düşünmek yalanlamakta doğru sanılan vurgunları. Pençelenmiş eller, sürünüyor sürünmelerde. Tek ses çığlık olmuş kayboluşlarda. Şeb-i nisar şafaktan geçip gelecek. Gelmeler karanlığa gidecek, ardına bakamadan daimi seferleri sefer edecekte edecek. Zincirlenmiş bir haykırış taa ötelerde bir caminin minaresine sığınmış beklemekte sessizce. Zulme inat zulüm içinde Bilal’ı ezan sesleri bu sessizliği bitiren. Seccadelere yalan yere dualar sinmiş el koymuş alınlara gerçeklerden uzak. Aydınlık çığlıkları içinde karanlığa çağıran bir davet var dudaklarda çirkefleşen. Zıtlaşmaların sancısı çarpışıyor, sarmaş dolaş. “Kanatlarımda kırık hüznün şarkısı Çırpındıkça tebessüm eden Gözyaşlarını kahkahalarının Ara satırlarına saklayan. İncinmişliğinin kalıntılarında Göçebe düşlere doğru uçamaya çabalayan…” A. GÜL Direnmek nafile direnişlerin ardı sıra. Bir çift göz damla damla yaşlanan yaş olan. Yıllara meydan okuyan kırış kırış bir yüz. Ebediyet zindanlarında, ezelini bekleyiş. Önü sıra cehennem, ateşiyle yanarken ardında bir avuç cennet tebessüm etmekte. Teemmülü zihniyetin, gün aşırı duygularında hayatın ucundan tutup kovalamak istercesine, sürgün olmak hüzünlü memleketlere, konuk dahi edemedi bizleri. Tasaların, masalarımıza sunulduğu gümüş tabakları ret edebildik mi? “Güz sarısında bozaran yüzündeki Masum bir ezginin ilk notaları var Güneşin yorgunluğuna yaslanan sözlerinde Bitmeyen hasretinin izleri var…” A. GÜL İçtiğimiz bir bardaklık suyun, abdest alırken inleyen bedeninde, sızlayan yaralar var, merhem sürülmeyi bekleyen. İniltiler sızlanıyor ayakuçlarından kan kan fışkırmak üzere. Dolup taşıyor, bastığı her adımı akıl almaz bir ağrı. Ağrıyan her yerinde bin türlü vicdan yarası. Bölük pörçük asabiyet biriktirmiş ellerinde. Kılıç olmuş saçlar, hüzünleri kırmak niyetine. Kırılası dökülesi yıpranmışlığıyla kırış kırış yansımış çehresine. Nasihatlerin faydasız kaldığı, dudak arası ikilemlerin yaşandığı söz ortası cümlelerin sözü kesilmeli bir çizgide. Dairesel ifadelerle kafa karıştırmak kimsenin haddine değil artık. İçeriği olmayan konuların içselleştirilmiş anlamsızlığında, yaşayarak ölmek küstahlık ve acımasızlıktır ruhani aklımızın beşinci boyutunda. Bir kez daha sürgüne gönderilmiş, şekilsiz ve şemailsiz seslerin, kulak tırmalayan kitap aralarına sıkışmış duygularında, sona doğru gelişlerin soluksuzluğunda, hırçınlıkları yok sayarak, yürüyorum yanılgıların yönlendirdiği yol çizgilerinde…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Aysun GÜL, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |